LEKAD: "TÜRKİYE HÜKÜMETLERİ, KIBRIS TÜRKÜNÜ ANLAMAK İÇİN ÇABA SARF ETMEDİ"

Lefke ve Çevre Köyleri Dayanışma ve Kalkındırma Derneği, (LEKAD) Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a mektup yazarak, “Sizlerden rica ve beklentimiz, birbirimizi şükran politikalar değil, birbirimizi gerçek anlamda anlayacak dünya gerçeklerine dayalı politikalar konusunda çaba sarf etmenizdir” dedi. 

LEKAD Başkanı Hakan Oran, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçiliği’ne de dağıtımını yaptığı mektupta, son 40 senede şükrancı bir yapıyla beslenen Kuzey Kıbrıs’taki hükümetlerin Kıbrıs Türk halkını Türkiye insanına ve Türkiye hükümetlerine anlatamadıklarını, Türkiye hükümetlerinin de Kıbrıs Türk insanını anlamak için çaba sarf etmediklerini ileri sürdü.

“Yalnızca biz verelim yaşasınlar mantığıyla hareket edilmiştir” ifadelerini kullanan Oran, 1571’de Kıbrıs’a padişah fermanıyla getirilip yerleştirilen halkın nitelikli insanlar arasından seçildiğini ancak son 44 yılda Kuzey Kıbrıs’a Türkiye’den gelen kontrolsüz nüfusun denetlenmediğini savundu.

Oran, şöyle devam etti:

“Kıbrıs Türkü’nün Kıbrıs’taki misyonu iyi kavranmalı ve anlaşılmalı ve evinin önündeki arabasından, oturduğu evinden, refah düzeyinin yüksekliği sorgulanmaktan vazgeçilmeli; kıyas edilecekse, Türkiye insanıyla değil, ortak coğrafyayı paylaştığı kişi başı 30 bin dolar milli gelire sahip Kıbrıslı Rumlarla kıyas edilmeli ve onunla rekabet edecek Kıbrıs Türkü’ne, Türklük adına üstlendiği misyon adına o şartlar sağlanmalıdır”

Hakan Oran, “Bugün Kuzey Kıbrıs’ta yaşadığımız süreç birbirini anlamakta yetersiz kalan, bu iki halkı birbirine anlatamayan halkı yönetmekle sorumlu olanların zafiyetinden kaynaklandığı çok açıktır” ifadesini kullandı.

Oran, mektubun sonunda şu ifadelere yer verdi:

 “Sayın Başkan Kıbrıs Türk halkı Türkiye Cumhuriyeti’nin liderlerini tarih boyunca hep kendi lideri gibi benimseyip, bağrına basmış ve bu şevkle Kıbrıs’taki Türk varlığının bugünlere gelmesine vesile olmuştur. Bütün bunların ışığında sizlerden rica ve beklentimiz, birbirimizi şükran politikasıyla değil, birbirimizi gerçek anlamda anlayacak dünya gerçeklerine dayalı politikalar konusunda çaba sarf etmenizdir. Bu konuda oluşacak tüm çabalara karşılıksız destek vermek arzusuyla sevgi ve saygılarımızı sunarız.”