YILMAZ, "BEŞİKTAŞ'IN ŞAMPİYON OLMASINI İSTİYORUM"

Galatasaray’ın içinde bulunduğu durumla ilgili sorulara yorum yapmak istemediğini belirten Burak Yılmaz, Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim ile ilgili de önemli açıklamalarda bulundu. Çin’de oynadığı ilk maçından da bahseden Burak Yılmaz Beyaz TV’de yayınlanan Derin Futbol programına telefonla katıldı ve soruları cevapladı.
Burak Yılmaz, “Bir sakatlığım vardı. Gereğinden fazla sürdü. Şartlar daha farklı orada. Hep alışık olduğum bir tedavi sistemi vardı. Çin’de durum daha farklı. Kendi fizyoterapistim var. Allah yardım etti. İlk maçımı oynadım. İlk devre 0-0’dı. İkinci devre girdim, gol attım, attırdım, penaltı yaptırdım” dedi.

“BURADA SEVİYORLAR, DEĞER VERİYORLAR”

Tanınma açısından Türkiye ile aynı olduğunu söyleyen Burak Yılmaz, “Futbolun dili dünyada bir. Zorluklar var. Ne kadar alıştım desem abartmış olurum. Burada seviyorlar, hissettiriyorlar, değer veriyorlar. Ben de karşılığını veriyorum. Burada Türkiye’den daha çok tanıyorlar beni. Mübalağa ettim ama gerçekten çok tanıyorlar. Çok iyi Galatasaray taraftarları var. Türkiye’deki muameleyi görüyorsun burada, tanınma açısından” diyerek, yemekler ve teknik direktörü ile ilgili de şunları söyledi: “Yemekler Türkiye’den geliyor. Zaman olayı tabii ki çok zor. Burası 6 saat ileride. 5 saate düştü. Ona alışmak beni çok yordu. Sakatlıkta uyku önemli. Yemeği evde yiyoruz. Türkiye’den getiriyoruz. Burası çok lüks bir yer, Çin’in başkenti. Fakat, tabii senelerdir bir yemek kültürü var. Onun dışına çıkıyoruz. Alışmak zorundayız. Ben kendimi iyi hissediyorum. Hoca çok iyi bir insan. Bana da hep İtalyanlarla çalışmak nasip oluyor. İtalyanlar beni seviyor. Biraz şanssız bir başlangıç yaptı. Maç eksiğimiz var, gol atamamıştık. Hocanın da insanlığına inandığım için ona koştum golde. İlk izlenim çok önemli, ben de iyi başladım. İnşallah devamı gelir.”

“BURADA KANITLAYACAK BİR ŞEYİM YOK”

Kişilik ve karakter olarak kafasına koyduğunu yapan bir yapıya sahip olduğunu da belirten Burak Yılmaz, “Ben kafama koyduğumu yaparım, burada da başka yerde de yaparım. Yola çıkmıştım, gidiyordum. Ben kafa olarak kendimi gitmeye hazırlamıştım son dönemde. Çin mi, İtalya mı, İngiltere mi olacak orası belli değildi. Oradan da ciddi teklifler vardı.” diyerek, şöyle devam etti: “Ben tercihimi Çin’den yana kullandım. Benim burada kanıtlayacak bir şeyim yok. Ne olursa olsun, yeni bir yere geldim. Gol atmak, attırmak, ilk izlenim olarak işi şeyler bırakmak, kendini kabul ettirmek lazım. Burada da performansımın üstüne çıkmam gerekiyor. Bu durum milli takımımıza da yansıyacak tabi. Ben de inşallah elimden geldiğince takımımıza yardımcı olacağım.”

“FATİH HOCA İLE İRTİBAT HALİNDEYİZ”
Oynamaya başladığı ve ilk maçında gol atması, penaltı yaptırması, asist yapmasıyla ilgili de konuşan Burak Yılmaz, EURO2016 Fransa’da mücadele edecek A Milli Takım’da yer almayı çok istediğini de belirterek, “Fatih Hoca ile görüşüyorum. Ona çok teşekkür ediyorum. Bana çok yardımcı oldu transfer konusunda. Kendimi zorlamamamı, sağlıklı bir şekilde oynamamı istedi. Beni kafa olarak çok rahatlattı. Hocam da, ekibi de sürekli bizi arıyor. Her şeyi iyi. İrtibat halindeyiz”dedi.

“GOLÜMDEN SONRA DOSTLARIMIZ ARADI”

İlk maçının ardından attığı gol ve performansıyla ilgili ‘Türkiye’den, eski arkadaşlarından kimler aradı?’ sorusuna da cevap veren Burak Yılmaz, “Golden sonra dostlarımız aradı. Selçuk (İnan) aradı maçtan sonra, golden sonra. Herkesle görüşüyorum. Emre (Belözoğlu) Abi aradı, Arda (Turan) aradı hemen. Beni tanıyanlar beni çok sever zaten. Bu isimler benim hep sevdiğim insanlar. İlk bu 3’ü aradı” diye cevap verdi.

“ÇİN, 2-3 SENEYE BİZİ GEÇEBİLİR”

Burak Yılmaz, Çin futbolu ve gelişimini nasıl gördüğünün sorulması üzerine ise futbol olarak Türkiye’nin gerisinde gibi görünseler de 2-3 seneye Türkiye’yi geçebileceklerini belirterek, “Futbol olarak bizim gerimizde gibi görünüyorlar. Burada çok üst düzey kariyerli oyuncular var. Yaşlı değil genç oyuncular var. Şimdi isim olarak saymayayım, hepsi büyük oyuncular. Statlar, taraftarlar enteresan bir şekilde o konuda bizden öndeler. Futbol ve kalite olarak bizden gerideler. Bu hız ve şevkle giderlerse 2-3 seneye bizi geçebilirler diye düşünüyorum” diye cevap verdi.

Burak Yılmaz, Ersan Adem Gülüm’ün de Çin’de olduğunu, arkadaşlarının gelmesini istediğini ama Çin’e gelip futbol oynamanın çok kolay verilebilecek bir karar olmadığını söyledi. Burak, “Benim gibi olmak gerekiyor biraz. Bu kolay değil ama gelirlerse çok sevinirim” dedi.

“BEŞİKTAŞ’IN ŞAMPİYON OLMASINI İSTİYORUM”

Türkiye Ligi, sıkıntılı süreç yaşayan Galatasaray ve şampiyonluk ile ilgili soruları da cevaplayan Burak Yılmaz, Galatasaray ile ilgili yorum yapmamasının daha iyi olacağını söyledi. Söyleyeceği her şeyin Türkiye’de yanlış yorumlanacağını da belirten Burak Yılmaz, “Ben hepsini düşündüm. Galatasaray’ı özlüyorum ya da özlemiyorum desem… Benim ağzımdan çıkacak iyi ya da kötü şeyler, Galatasaray’a negatif yansıyacaktır. Ben özledim derim, takım kötü gittiği için insanlar üzülebilir. Özlemedim derim, bu da yanlış anlaşılır. O yüzden Galatasaray ile ilgili söyleyeceğim her sözüm, eleştiriye neden olacaktır. Yorum yapmasam daha iyi olur” diyerek şampiyonluk ile ilgili de şunları söyledi: “Gözle görülür bir durum var o da Beşiktaş’ın şampiyonlukta avantajlı olduğu, şampiyonluğa çok yakınlar. Şenol hocamdan ötürü Beşiktaş’ın şampiyon olmasını istiyorum. Benim için çok özel yeri var. Bazı şeyler içinde ukte kalmıştır. Allah bu kupayı ona kaldırmayı nasip etsin. Kimseye düşmanlığımdan değil, Şenol hoca için istiyorum.”

Fenerbahçe’de yaşanan Caner Erkin krizi ile ilgili de konuşan Burak Yılmaz,“Caner’e helal olsun, büyük karakter. Yaşanan olaydan sonra Caner ile konuştum. Caner’i de aradım. Ne konuştuğumuzu söylemem” diyerek, şu ifadeleri kullandı: “Caner’e helal olsun, çok karakterli bir insandır. Çok zor dönemlerden geçti Caner. Bu şekilde üst düzey oynamaya devam etti. Çok büyük karakterdir Caner Erkin. Özel hayatında zor dönemlerden geçip üst düzey futbol oynamaya devam etmek çok büyük karakteri olduğunu gösterir. Ben Caner’in saygı duyulması gerektiğini düşünüyorum. Başka bir oyuncu olsaydı, çoktan kaybolur giderdi. Yoksa, herkes hata yapmıştır. Arda, ben, Selçuk da yapmıştır. Ben haddimi aşan bir şey söylemek istemiyorum ama hepimiz insanız, hata yapabiliriz. Bunlar gelir geçer. Caner özür de diledi. İnşallah hayırlısı olur onun için ama Fenerbahçe’de ama başka bir yerde. Bunu da atlatır.”

“DÖNERSEM GALATASARAY’A DÖNERİM, KENDİMİ ORAYA AİT HİSSEDİYORUM”
Çin’e tam alışıp alışmadığı ve Türkiye’ye dönme düşüncesinin olup olmadığı sorulan Burak Yılmaz, Çin’e daha yeni geldiğini, dönmeyi düşünmediğini, ama dönerse de Galatasaray’a döneceğini belirterek, şunları söyledi: “Burada ilk maçımı oynadım daha yeni. Daha yeni gelmişken, dönmeyle ilgili bir şey söylemem doğru olmaz. Burası kolay bir yer değil ama ben kendimi iyi hissediyorum. Bir gün dönersem Galatasaray’a dönmek isterim yine de. Ben kendimi oraya ait hissediyorum. Ben asla kinci değilim. Kimseye küsmedim, küs kalamadım. Galatasaray’ın her maçını takip etmeye çalışıyorum. Kalbim Galatasaray ile arkadaşlarım ile. UEFA hakkı alınıp cezada giderse önümüze daha iyi bakılır.”

“RIEKERINK’İ TANIMIYORUM”

Galatasaray’da Hamza Hamzaoğlu’nun gönderilmesinin yanlış olduğunu da belirten Burak Yılmaz, yerine getirilen Hollandalı Riekerink’i Wesley Sneijder’in tanıdığını tahmin ettiğini de belirterek, şunları söyledi: “Üzülüyorum. Hoca değişikliği en çok futbolcuyu etkiler. Bir hoca defansif oynatır, biri hücum ettirir. 3’lü oynattırır, 5’li oynattırır. Biri 9’da toplar takımı, biri geride toplar. Riekerink’i hiç tanımıyorum. İlla ki bir kariyeri vardır. Galatasaray’ın başında olmak kolay değil. Hiç duymadım adını, tanımıyorum. Hollandalı galiba, herhalde Sneijder tanıyordur. Hamza (Hamzaoğlu) Hocanın kaldığını düşünelim, üst üste mağlubiyetler geldiğini düşünelim. Bilemeyiz. Hamza Hoca, geçen sene 3 kupa almış. Transferleri kendi yapmış, takımını kurmuş transferlerini yapmış. bir şeyler daha iyi gidebilirdi. 
Mustafa (Denizli) Hocayı çok seviyorum. Ben de çok iz bıraktı 2 ayda. Ben onun başarılı olmasını isterdim. Çok yakışırdı başarı. Ben Hamza Hoca kalsaydı daha iyi olabilirdi, Mustafa Hoca da kalsa iyi olabilirdi. Hamza Hocayla hiçbir gün ne bir problem yaşamışımdır, ne sorun yaşamışımdır. Karakteri kişiliği çok güzel insanlar. O yüzden mutlaka daha farklı olabilir. Türk oyuncusu için Türk hoca daha iyidir, daha farklıdır. Fatih Hoca, Hamza Hoca daha ekstradır.”