CAS çalışanlarının çadır eylemine, devlette istihdam edilen KTHY mağdurları ve ETİ çalışanları da katıldı.

Devlet güvencesi talebiyle, bir haftadan beridir KTHY önünde çadır eylemi başlatan 76 CAS çalışanının eylemi boyut değiştirdi. CAS çalışanlarının çadır eylemine, Kamu-Sen ve Hava- Sen üyesi 230 KTHY ve Eti çalışanı da, dün itibariyle farklı gerekçelerle katıldı. KTHY önünde kurulan eylem çadırına da ‘Umut Çadırı’ adı verildi. Detay Gazetesi’ne konuşan Hava-Sen Başkanı Buran Atakan, “bu eylem bugün burada bütünleşmiştir ve netice alınıncaya kadar da devam edecektir” dedi.

Rana SARRO

Devlet güvencesi talebiyle, yaklaşık bir hafta önce KTHY önünde çadır eylemi başlatan 76 CAS çalışanının eylemi boyut değiştirdi. CAS çalışanlarının çadır eylemine eski KTHY mağdurları ile Eti çalışanları da, farklı gerekçelerle katıldı. KTHY önünde kurulan eylem çadırına da ‘Umut Çadırı’ adının verildiği belirtildi.

Eski KTHY mağduru CAS çalışanları, devlet güvencesi talep ederken, KTHY ve ETİ çalışanları ise, intibakları ile ilgili yasa önerisinin geçmemesi nedeniyle çadır eylemini başlattı.

“CAS’IN EYLEMİNE, KTHY VE ETİ ÇALIŞANLARI DA KATILDI”

Devlet güvencesi talebiyle çadır eylemlerini sürdüren ve geçtiğimiz Çarşamba günü Bakanlar Kurulu’ndan devlet güvencesi sözleşmesinin onaylanmasını bekleyen ancak, bu taleplerinin uygun bulunmaması üzerine hüsrana uğrayan 76 CAS çalışanlarının, çadır eylemlerine devam ettiği belirtiliyor.

Devlette örgütlü bulunan Kamu-Sen ve Hava- Sen üyesi 230 KTHY ve Eti çalışanlarının da, dün itibariyle intibakları gerekçesiyle çadır eylemine katıldıkları açıklandı.

Detay Gazetesi’ne konuşan Hava-Sen Başkanı Buran Atakan, “bu eylem bugün burada bütünleşmiştir ve netice alınıncaya kadar da devam edecektir” dedi.

ATAKAN: “KTHY VE ETİ ÇALIŞANLARININ İNTİBAK SORUNU”

Uzun bir süredir, intibakları ile ilgili yasa önerisinin geçmesini isteyen KTHY ve Eti çalışanlarının da, ‘umut çadırı’ adı altında, CAS çalışanlarının sürdürdüğü çadır eylemine katıldıklarını açıklayan Hava-Sen Başkanı Buran Atakan, çadır eylemleri ile ilgili açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Başbakan kendisinin ana muhalefet partisi iken söylediği, iktidara geldikten sonra kendi 4 milletvekilinin sunduğu yasa önerisine Başbakan olumsuz görüş verdi.

Özelleştirme Yasası’ndaki 56’ncı maddenin değişikliği ile ilgili yasada, ‘kamu, kurum ve kuruluşlar özelleştirildiği takdirde, hangi tarihte istihdam edilmişse, o tarihteki yasaya göre devlete intibakları yapılır’ diyor. Ben 1 Haziran 1988’de KTHY’ye girdim. Sanki 1 Ocak 2011’den sonra işe girmişim gibi, ‘Göç Yasası’ denen yasaya göre intibakımı yaptı. Başbakan, geçmişte, ‘KTHY çalışanlarına yapılanlar Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır’ diyordu. KİT Yasası’na göre, yüzde 51’den fazla devletin hissesi olan bir kuruluş kit olurken, hisselerinin yüzde yüzü devletin olmasına rağmen ETİ ile KTHY’nin, 1975’ten önce kuruldukları gerekçesiyle kit olarak sayılmadığı belirtiliyor. Halbuki bu şirketlerin yönetimleri hep bu şirket tarafından yapılmış, devletin atadığı insanlar da bu şirketleri batırdılar. Faturayı çalışanlara kesemezsiniz. Mali güçleri olmadığı gerekçesiyle bu öneriyi reddetmiştir. Yani para hukukun önüne geçmiştir. Seçim arifesindeyiz, ya bu sorunu çözerler ya da halk da bunların muhalefette başka iktidarda başka yaptıklarını görecek. Bu yüzden bugün itibariyle ‘Umut Çadırı’ adı altında burada bu mücadeleyi başlattık” dedi.