Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu, hükümetin de onayıyla Toprak Ürünleri Kurumu’nun piyasa düzenleyici fonksiyonunu sürdürmesi ve bu amaç için ölçeği küçültülmüş bir şekilde ayakta tutulması kararını ürettiklerini söyledi.

Çavuşoğlu, bu doğrultuda, TÜK’ü yeniden yapılandırma projesini hayata geçirdiklerini açıkladı.

Bakan Çavuşoğlu’nun kamuoyuyla paylaştığı yeniden yapılanma projesinde, kurumun personel giderlerinin bir kısmının devletçe üstlenilmesi, Türkiye Toprak Mahsulleri Ofisi’ne olan 10 milyon 619 bin 283 ABD Doları borcun kapatılması için Lefkoşa ve Mağusa’daki silosunun satışı ve ithal tarım ürünlerine hayat pahalılığına yüzde 0.08 oranında yansıyacak şekilde katkı payı konulması gibi önlemler yer alıyor.

Çavuşoğlu, Bakanlık Basın bürosu aracılığıyla yaptığı açıklamada, Toprak Ürünleri Kurumu’nun yaşatılması için atılan adımlar hakkında bilgi verdi.

Çavuşoğlu, göreve geldikleri ilk günlerde Toprak Ürünleri Kurumu Yönetim Kurulu üyelerinin bilançoları esas alarak yaptıkları basın duyurusuna binaen yaşanan tartışmalar sonucu, durumun gerçekliğinin ortaya çıkarılması için Maliye Teftiş İnceleme üyelerinin Maliye Bakanlığı tarafından kuruma gönderildiğini belirtti.

“ZARAR BİLANÇODAN GÖRÜLENDEN DAHA FAZLA… 22 MİLYON TL… STOKTA YEMLİK ARPA DAHİ YOKTU”

Müfettişlerin ilk resmi olmayan tespitlerinde bilançolarda görülenden daha fazla bir zararın olduğunun ortaya konduğunu ve bu rakamın 22 milyon TL olarak ön görüldüğünü ifade eden Çavuşoğlu, durum nedeniyle oluştuğu anlaşılan alım gücünün yitirilmişliği yanında, stokta satılacak yemlik arpa dahi olmadığının ortaya çıktığına dikkat çekti.

Zarara ek olarak, devlet tarafından kuruma yapılan personel katkısının da 4 milyon TL geriletilmesinin kurumu bir o kadar daha zora soktuğunu vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

“EN KOLAYI İFLASINI AÇIKLAMAKTI ANCAK KTHY’NİN AKIBETİNE UĞRAMASINA İZİN VEREMEZDİK”

“Bu tespitler yapıldığında izlenebilecek en kolay yol, kamuoyuyla paylaştığımız bu gerçeklerden hareket ederek, kötü yönetimleri de işaret ederek kurumun iflasını açıklayarak ambarları da isteyene vermekti.

Ancak, KTHY tecrübesini yaşamış toplumumuzun üzüntüsü ve içimizde açtığı yara halen kapanmamış olduğu ve toplumun mutabakatının kurumlarının yitirilmemesi olduğu inancıyla, TÜK’ün aynı akıbete uğramasına izin veremezdik. Kurumun üreticilerimize sunduğu hizmeti yarıda kesmek ve gelecek nesillerdeki üreticileri bundan mahrum bırakmamak düşüncesiyle, TÜK’ün piyasa düzenleyici fonksiyonunu sürdürmesi ve bu amaç için ölçeği küçültülmüş bir şekilde ayakta tutulması kararını hükümetin de onayıyla üretmiş bulunmaktayız. Bu doğrultuda, TÜK’ü yeniden yapılandırma projemizi hayata geçirdik.”

YAPILANDIRMA PROJESİ

Çavuşoğlu yapılandırma projesini şöyle özetledi:

“TÜK’ün borcu gibi gözüken ancak devletin ödemesi gereken, faizlerden oluşan 110 milyon dolarlık kefalet senedinin, asıl borcun sahibine iade edilmesi için girişim başlatılmıştır.

KKTC devletinde emeklisini ödeyen tek kurum TÜK olup, kurumdan ödenen 36 emeklinin devlete aktarılması için yasa çalışması başlatılmıştır.

Yıllardır devlette çalışan ancak tüm ödemeleri TÜK tarafından yapılan 10 personelin devlete aktarılması için yasa çalışması başlatılmıştır.

Toprak Mahsulleri Ofisi’ne olan 10.619.283 ABD Doları borcun kapatılması çalışmaları içerisinde, Lefkoşa silo ve Mağusa silosunun satışıyla ilgili çalışmalar başlatılmıştır.

TÜK’ün, devlette çalışan 63 personelinin maaşları devlet tarafından ödenmesine rağmen, kıdem tazminatları yaklaşık 900 milyon TL olup TÜK’ün sorumluluğundadır ve bu sorumluluğun devlete aktarılması için çalışmalar başlatılmıştır.

Yıllardır devlette çalışan 10 kişiye bu güne kadar ödenen 2.5 milyon TL’lik ödemenin iadesi yasayla birlikte talep edilecektir.

İTHAL ÜRÜNLERDEN KATKI PAYI

Alım gücünü yitirmiş olan TÜK’ün toparlanabilmesine fırsat yaratabilmek ve son iki yılda 26 milyonluk gerek zararı gerekse gelir kaybının bir kısmını karşılayabilmek adına, ithal edilen tarım ürünlerinden TÜK’e katkı payı talep edilmiştir.

TÜK Yasası’nın ve kurumsal yapısının, tüm paydaşların söz hakkı olabilecek şekilde, kurumun piyasada denge unsuru olabilecek bir ölçekte yeniden düzenlenmesi için çalışma başlatılmıştır.”

“HP’YE YANSIMASI SADECE 0.08 PUAN”

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu, belirtilen düzenlemelerin hayata geçirilmesiyle kurumun gelecek nesillere devredilmesinin amaçlandığına işaret ederek, kurumun yaşatılması ve sektöre hizmet etmesi için konan katkı payının, hayat pahalılığına yansımasının sadece 0.08 puan olduğunu, bunu hesap etmeyenlerin iddia ettiği gibi yansımanın büyük olmadığını kaydetti.

Çavuşoğlu, muhalefete yönelik eleştirilerine şöyle devam etti:

“Basit ekonomik hesapları da, derin ekonomi hesapları da bildiği, bugün yaptığı açıklamada söylemlerinden anlaşılan CTP sözcüleri, nasıl olur da hükümette iken, zararı 22 milyona ulaşan ve bütçe katkı payı 4 milyon TL eksilen TÜK’ün batacağını göremez? Bu da ayrı bir ekonomi bilimi herhalde…

Hükümette alışkanlık haline getirdikleri popülizmi muhalefette de devam ettirerek siyaset yaptıklarını zanneden, ‘bu ülkeyi ben yöneteceğim’ diyen ve bunun şövalyeliğine soyunanlara sormak isterim.

Bunu yapanların veya seyirci kalanların, bizim yaptığımız düzenlemenin akıl dışı olduğu söylemlerine inanacak olursak kendi duruşlarında akıl nerededir? Ayrıca TÜK’ün yaşatılması gerektiğini söyleyenlerin çözüm önerisi nerededir? Altı yıllık bilançolar ekonomik aklın hangi dönemde kaybolduğu net olarak göstermektedir.”

2013’TEN SONRA ZARAR

Çavuşoğlu TÜK’ün 6 yıllık bilançosunu da şöyle açıkladı:

“2010 yılı 3,738,385.28 TL kâr, 2011 yılı 2,005,188.85 TL kâr, 2012 yılı 119,977.34 TL kâr, 2013 yılı 245,306.32 TL zarar, 2014 yılı 2,259,082.07 TL zarar, 2015 yılı 15,934,383.11 TL zarar.”

“HER TÜRLÜ FİKRE AÇIĞIZ”

“Kötü yönetilen süreçte TÜK’e çiftçinin garantisi olan Tarım Sigortası Fonu’ndan 30 Aralık  2015 ve 15 Ocak 2016 tarihli protokollerle dönemin Tarım Bakanı Erkut Şahali’nin imzasıyla kullandırılan 13 milyonluk kaynağın 12 milyon 600 TL’lik geri ödenemeyen kısmının çiftçinin kuraklık ödemelerini zora soktuğunu” belirten Çavuşoğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Kurumun batışını seyrederek suçluyu işaret etmek veya battıktan sonra Meclis araştırma komitelerinde suçluyu aramak, bizim tercihimiz olmadı, olmayacaktır. Tercihi kurumu yaşatma ve gelecek nesillere hizmet etmesini sağlamak olanların her türlü fikrine açığız.

TÜK’ün yeniden yapılandırılması için ortaya koyduğumuz çalışmaları geliştirecek veya katkı koyacak herkese kapılarımız randevusuz açıktır.

Kuruma fonksiyonlarını yeniden kazandırmak adına atılan adımları, bugün çözüm önerisi getirmeden eleştirenlerin, kötü yönetimden kaynaklanan bu borç yükünün nasıl ve hangi kaynakla düzeltilebileceği veya TÜK’ün batması halinde, yükümlülüklerin hangi kaynakla, nereden karşılanacağını da ortaya koyması gerekmektedir.

“HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI”

İnancımız odur ki, TÜK her kesimin desteğiyle, herkesin kurumu olarak yaşayacaktır. Burada 8 maddelik düzenlememizin içerisinde yer alan ilgili maddede, tarım ürünlerinden hiçbir ayrım yapılmadan katkı istememizin sebebi ise herkesin elini taşın altına koyması motivasyonudur.

TÜK’ün imkanları popülizm maksatlı dahi olsa bu nesil tarafından kullanılmıştır, dolayısıyla TÜK’ün yaşatılması sorumluluğunu da bu neslin üstlenmesi gerektiği inancındayız. TÜK’ün sağladığı piyasa dengesinde üretim yapma güvencesi, bu gün üretim yapanların hakkı olduğu gibi, gelecekte üretim yapacakların da hakkıdır düşüncesiyle bu yoldayız ve bu yolda olanlarla tartışmaya, projelerimizi geliştirmeye ve ortak hedef doğrultusunda değişiklik yapmaya hazırız.”