Eğitim-İş, Türkiye'deki eğitim sisteminin gerici unsurlar ve dini dayatmalarla nasıl şekillendirildiğini vurgularken, Kıbrıs’ta bu tür gelişmelere karşı verilen mücadelenin önemine dikkat çekti.

Eğitim-İş'in dayanışma mektubunun tamamı şu şekilde:

"Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Değerli Yönetici ve Üyelerine;

Türkiye’de laik ve bilimsel eğitim alanı 1950’lerden itibaren Siyasal İslamcı iktidarlar ve paydaşları eliyle tahrip edilerek dinci-gerici içerik ve uygulamalarla kuşatma altına alınmıştır. Siyasal İslam, 1950’lerde başlayan bu kuşatmada laik ve bilimsel eğitime yönelik son büyük saldırısını ise 3 Kasım 2022 seçimlerinde iktidarı alarak başlatmış, bu doğrultuda dini okullar yaygınlaştırılarak mektep-medrese ayrımı yeniden yaratılmış, kamu okulları program ve içerik değişikliği ile medreseye dönüştürülmüştür. Eğitimde öğretmen geri plana itilerek dernek/vakıf görünümlü tarikat ve cemaatlerin eğitimin temel bileşeni haline getirilmesi için Millî Eğitim Bakanlığı tarafından “iş birliği” protokolleri imzalanarak tarikat ve cemaat mensuplarına okulların kapısı açılmıştır. Bugün Türkiye’de tarikat ve cemaatler okullara, yurt ve pansiyonlara kolaylıkla girebilmekte, ders saatlerinde sınıflarda propaganda çalışmalarını yürütmekte, Laik Cumhuriyet ve Atatürk Devrimleri karşıtı tarikat/cemaat örgütlenmelerinin propagandasını yaymakta, Siyasal İslamcılık okullar eliyle yaygınlaştırılmaktadır.

'GERİCİ SİYASAL İSLAM ANLAYIŞI BUGÜN ÇOCUKLARIMIZI LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİM HAKLARINDAN YOKSUN BIRAKMIŞTIR'

Anayasamızda eğitimin, tüm yurttaşlara zorunlu, parasız, eşit bir hak olarak tanımlanmış olmasına karşın Millî Eğitim Bakanlığı Anayasal sorumluluklarını -bilinçli olarak- yerine getirmemekte, çocuklarımızın beslenme, ulaşım, barınma gibi temel eğitim ihtiyaçlarını karşılamamakta, bu ihtiyaçları karşılamakta güçlük çeken milyonlarca aile ise çareyi çocuklarını tarikat ve cemaatlerin okul, yurt ve pansiyonlarına göndermekte aramaktadır. Bu yolla Türkiye’de eğitim çağındaki milyonlarca çocuğumuz laik ve bilimsel eğitim hakkından yoksun, özgür yurttaş olarak yetişme olanaklarından uzak, Siyasal İslamcı anlayışın kurguladığı sorgulamayan, biat eden, mürit tipi bireyler olarak yetişecekleri bir eğitim sistemine mecbur bırakılmışlardır. Türkiye’de Cumhuriyet Öncesi Dönemin temel eğitim basamağı olan Sıbyan Mektepleri ise 4-6 Yaş Kur-an Kursu adıyla yaygınlaştırılmış, Diyanet İşleri Başkanlığı din hizmetleri alanından çıkarak faaliyetlerini eğitim alanında da sürdürür durumdadır.

Gerici ve piyasacı Siyasal İslam anlayışı bugün çocuklarımızı laik ve bilimsel eğitim haklarından yoksun bırakmanın yanı sıra MESEM ve benzeri projelerle sanayiye ucuz işgücü olarak vermekte, bu yolla Türkiye’de devlet eliyle çocuk işçilik yaygınlaştırılmaktadır.

'GERİCİ KALKIŞMAYA KARŞI EN BAŞINDAN DİRENEN TÜM SENDİKALARI DAYANIŞMA DUYGULARIMIZLA SELAMLIYOR, HAKLI DAVANIZDA VE MÜCADELENİZDE YANINIZDA OLDUĞUMUZU BİLDİRİYORUZ'

Türkiye’de Siyasal İslamcı iktidar ve bileşenlerinin Cumhuriyet’in son 75 yılında ortaya çıkardığı tablo; laik, bilimsel, kamusal eğitimin çökmesi ve yerine gerici, piyasacı eğitim anlayışının ikamesidir. Siyasal İslam özgürlük, sivilleşme, demokratikleşme kılıfında bu gerici-piyasacı sistemin yol taşlarını döşerken, kimi liberal ve hatta sol görünümlü korona desteğiyle ilerlemiş, bugün karma eğitimi, zorunlu temel eğitimi tartışmaya açarak yüz yıllık Cumhuriyet birikimini, laikliği tasfiye etmişlerdir.

Tüm bu gerçeklerin farkında olup, Siyasal İslamcı anlayışın Laik Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti okullarında Türkiye’dekine benzer bir yolla kurumsallaşmaya ve yaygınlaşmaya çalışan adımlarını ön görerek, gerici kalkışmaya karşı en başından direnen Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Değerli Yönetici ve Üyelerini dayanışma duygularımızla selamlıyor, haklı davanızda ve mücadelenizde yanınızda olduğumuzu bildiriyoruz."