TATAR: "HALK VE MECLİS ÇOĞUNLUĞU İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMDEN YANA"

UBP'den verilen bilgiye göre, Tatar, "Türkiye’nin de federasyonun yanı sıra iki devletli çözümün de masaya konulmasını istediğine” işaret ederek “ Cumhurbaşkanı Akıncı ve herkes 35 milletvekili ile Türkiye’nin duruşunu göz ardı edemez. Ederse hata yapar” dedi.

Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Ersin Tatar dün gece Kırıkkale köyünü ziyaret etti.

Ziyarette söz alan UBP Lefkoşa İlçe Başkanı Sadık Gardiyanoğlu, “tüm örgütlerle el–ele , gönül- gönüle çok çalışarak gelecek yıl Nisan ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde mutlaka başarıya ulaşacaklarını” vurguladı.

Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri Hasan Taçoy da konuşmasında, “ halkın takdiri ile her geçen gün gücüne güç katan UBP’nin sorumluluğunun bilinci ile halkın sorunlarına çözüm üretmek için çok çalışmakta olduğunu” söyledi.

Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Ersin Tatar da konuşmasında “ Karpaz’dan Yeşilırmak’a tüm Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin dolaştığını, halkla, UBP’lilerle iç içe olduğunu belirtti ve şunları söyledi:

“ Ben de kendini beğenmişlik, karşımdakine saygısızlık, ukalalık yok. Halkımın daha güzel günlere ulaşması için siyaset yapıyorum ve gücümü sadece ve sadece halkımızdan UBP’lilerden alıyorum. Sadece ve sadece doğruları söylüyorum. Dome Otel’i peşkeş çektiler dedim doğrudur. Dome Otel sözleşmesi yasanın ihaleye çıkılmasını emretmesine rağmen imzalanıyor dedim, doğrudur.

Sayıştay Başkanı’nın yazdıkları, söyledikleri. Başsavcılığın verdiği görüşler ve gelişmeler beni doğrulamıştır.

KIBTEK’te çok pahalıya, uluslararası ihaleye çıkmadan ve gereksiz olarak 4 jeneratör ihalesine çıkılıyor dedim doğrudur. Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nin raporu benim dediklerimi içeriyor. Erhürman’ın Dome Otel ve KIBTEK’le ilgili söyledikleri doğru değildir. Televizyon programında bana karşı saygısız davrandı ama ben makamına ve Devleti’me olan saygımdan yanıt vermedim.

"HALK İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM İSTİYOR"

Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Ersin Tatar, “ Halkın ve Meclis’in çoğunluğunun iki Devletli bir çözüm şeklinin de artık görüşme masasına konulmasından yana olduğuna” dikkati çekti.

Tatar, “ Türkiye’nin de federasyonun yanı sıra iki devletli çözümün de masaya konulmasını istediğine” işaret ederek “ Cumhurbaşkanı Akıncı ve herkes 35 milletvekili ile Türkiye’nin duruşunu göz ardı edemez. Ederse hata yapar” dedi.

“ERHÜRMAN HATA YAPIYOR”

UBP Genel Başkanı Ersin Tatar şöyle konuştu:

"Crans Montana’da sonra artık federasyon olamayacağını Sayın Akıncı da, Türkiye Dışişleri Bakanı Sayın Mevlütoğlu da söyledi. Şimdi Sayın Akıncı , sadece federasyon olur diyor. Olmayacağını kabul ettiği bir çözümü hala olacakmış gibi göstermeye çalışıyor. Biz federasyon olmaz dediğimizde ise tepki gösteriyor. Kendisi de AB çatısı altında iki ayrı Devlet’ten söz etmişti. Şimdi biz sözünü edince olmaz diyor. Asıl olmaması gereken bu kadar çelişkili konuşmaktır.

CTP Genel Başkanı Erhürman ise bir taraftan  Türkiye’nin tek yanlı müdahale hakkını sürdürülemez olarak niteleyen ve sona ermesini isteyen Gutterres çerçevesine onay veriyor, diğer taraftan programda Türkiye’nin etkin garantisinin devamını kendilerinin de istediğini söylüyor. Bu arada partisinin milletvekili Asım Akansoy , TV’de Türkiye’nin garantisinin kaldırılmasına evet diyor. CTP Gazi Mağusa İlçe Başkanı AKEL adayı Kızılyürek’in KKTC’de Rum seçimleri için oy toplamasına yardımcı oluyor. Söylüyorum.’ O bizim partimizin iç işidir karışma’ diyor. Böylesi hassas, Kıbrıs Türkü’nün Avrupa Parlamentosu’ndaki hakları, temsil edilmesi gibi bir konu CTP’nin iç işi olmaz. AKEL, Kıbrıs Türkü’ne ait 2 sandalye için ses çıkarmayacak. Gasp edecek. CTP İlçe Başkanı AKEL’in haklarımızı gasp etmesine yardımcı olacak ve Tufan bey bunu iç işleri olarak görecek. Böyle bir zihniyet olamaz.

Sayın Erhürman bizim  AB çatısı altında iki ayrı Devlet görüşümüz üzerine daha fazla toprak vermemiz gerektiğini televizyonda söyleyebiliyor. Bir Devlet’in Başbakanı daha konu ele alınmaya başlamadan peşinen daha fazla toprak verilmesi gerekeceğini söyleyebilir mi?  Böyle bir kişi halkının hakkını savunabilir mi?