30 Nisan 2024
  • Lefkoşa28°C
  • Mağusa28°C
  • Girne26°C
  • Güzelyurt26°C
  • İskele28°C
  • İstanbul16°C
  • Ankara25°C

TANER ULUTAŞ'TAN SAHİBİNE MESAJLAR

Taner Ulutaş'tan sahibine mesajlar

Taner Ulutaş'tan sahibine mesajlar

27 Haziran 2022 Pazartesi 08:37

Sn. Ersin Tatar, helikopterden yangını incelerken maşallah 32 dişinizi tornistan ederek gülüşünüz ömre bedeldi. O gülüş bir milyon beğeni, 2 milyon yorum aldı. Yorumların içeriğini yazmayayım. Güney’den yardım istedim diyorsunuz. Ne gerek vardı? Zahmet buyurdunuz. Yanan yanar kalan sağlar bizimdi. Güney’den yardım isteyin diyenlere ‘Erdoğan ‘kızar düşüncesi ile hayır demeniz yerindeydi. Komutanın Cumhuru boş verin yardımı talep edin dedikten sonra uçak ve helikopterin gelmesi karizmayı çizdi. Sayenizde ruh halimiz elinde defi, yerinde keyfi, boşver bitermi bu dünyanın derdi modundadır.

**

Sn. Fuat Oktay, KKTC’ye uygunsuz bir zaman diliminde geldiniz. Sizinde en az bizim kadar içinizin kan ağladığını gördük. Yangının görüntüleri hiç hoş değildi. Ama hoş olmayan bir başka durum, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin yangın uçaklarının yerle irtibatını sağlayan yabancı bir orman emekçisini görmemeniz için, boğazımızda hıçkırık gibi ne öksürsek ne tıksırsak temizleyemedimiz özde ‘Lilliyetçi’ sözde Milliyetçi geçinenler tarafından polislere verilen direktif sonrasında kenara itilimesiydi. Sn. Oktay ne yapalım ‘ Tanrı erkeği çok’ ama “adamı” az yarattı.

**

Sn. Ünal Üstel, Haziran iyice şaşırdı. Onu takvimlerden kaldırmak lazım. Çünkü KKTC’de 24 yıl içinde çıkan ve Ormanlarımızı kül eden son Kantara yangını dahil o büyük yangınların hepsi,  Mayıs’taki hariç,, Haziran ayında çıktı. Son yangında da bir kriz masasının oluşturulmadığını, Çok sesli koroya nazire yaparcasına, birisinin Do minörden, bir diğerinin sol bemolden, bir başkasının ise Si majörden ses verdiklerine tanık olduk. Sn. Başbakan, ağacta duran kuş,dalın kırılmasından korkmaz. Onun güveni, ağaca değil kendi kanatlarınadır. Peki biz kime güvenelim dersiniz?

**

Sn. Dursun Oğuz, Ciğercik mis buyur ye dedikleri ensesi kalın, gerdanı sarkık birisi, ciğeri ormanlık alanda  mideye indirirken, orada düzenlediği yemekte enginarın göbeğini böyük böyük efendilere yedirdi sapını da bize bıraktı. Sizi  dürüst siyasilerin başında gördüğümden, malum kişiye ormanlık alanda ev yapmasına, çevredeki ağaçları yok ederek alanını genişmesine  kim/lerin  izin verdiğini araştırmanızı bekleyenlerdenim. Kimlerin zıkkımları olsun oradaki yemeklere katıldığını araştırmanızı bekliyoruz.  Sn. Oğuz, yangın için  ayağa kalk ey ehli vatanseverler denildi. Vatandaş yardım için  ayağa kalktı. Ancak iskemleye, bol kepçe lokantası müdavimleri oturdu. Orman için, içi  yananlar ise  ayakta kaldı.

**

Sn. Erhan Arıklı, Allah’ıma şükürler olsun ki sizin gibi ermiş bir kişiyi bize gönderdi. Okuyup üflediniz. Yağmur duası ettiniz. Allah mübarek nur, yüzünüzün hürmetine öyle bir yağmur yağdırdıki, belki yangını çıkartan densizin hakkından değil ama yangının hakkından geldi. Sn. Arıklı,  yangın bitti  bizler Mevsim normallerine dönüyoruz. Bizim mahallede tekerlekli sandalyeye mahkum bir genç var. Bir okuyup üflesenizde o tekerlekli sandalyeden kurtulsa, Sevap işlemiş olursunuz.

**

Sn. Halil Kartal,  adamın karnına vurulunca ah arkam sözü boşuna söylenmedi. Dünyanın en büyük cezaevi narksist sadece kendini düşünen cahil insanın kafasının içidir diyorlar. Maşallah siz herhangi birisinin bir çivi bile çakamadığı Orman Arazisi içerisine neredeyse çiftlik kuruyordunuz. Elektrikler sıklıkla kesildiği için kayıtsız ve plakasız kepçeniz ile ormanı yakarak yemek verdiğiniz, seçimde destek verdiğiniz siyasi dostlarınızı aydınlatmanıza karşın tüm KKTC’yi karartınız..

**

Sn. Tufan Erhürman, e- devlet Türksat’a, Lefke’de, yeni bakır madeni nedeni ile Ana bin fırsat-ül ham hum şorolopculara teslim edilecek. Ye Yememin Cumhuriyetinde emir, yağdanlıktan olmaları iki büklüm yapıyor. 2 yasayı mahkemeye taşıyorsunuz. Ziyaretler haftasında, ormanlar gitti. Ülkeyi beyhude uğraş, boşuna çapa ile daha da güzelleştirelim derken,  güzellik haramiler nedeniyle kül oldu,. Tufan hoca galiba bu hayat şartları küfürsüz yaşamak için hiç elverişli değil., Galiba birilerinin istediği gibi olmayınca, istenilmeyen biri oluyorsunuz.

**

Sn. Aziz Kaya, gözünüz aydın. CMC’den sonra başınıza devlet kuşu konuyor. Bizim Minik Kuşlar, protokol içinTürkiye’ye giden heyete, Ankara’da, Lefke bölgesinde zengin bakır yatakları tespit edildi. Lefke’nin bir bölümünün başka yere taşınmasının nasıl olur diye sorulmuş. Bir süre önce Lefke’ye maden işletme izni verilmesi için yapılan girişim hortladı. Başkan, Rum bizi kesecekti şimdi özgürüz diyenler,, herhalde insanın özgürlüğünün istediği herşeyi yapabilmesinde değil, istemediği hiçbirşeyi yapmak istememiş olmasındandır. Yapmak istemediğimiz birşeyi yapmak zorunda bırakılmamız özgürlükmü?

**

Sn. Cemil Karzaoğlu, orman yangının meydana getirdiği sis dağıldı. Net görüntüler ortaya çıkmaya başladı.  Babadan kızına, yada oğluna miras kalan devlet makamlarına atamalardaki hayatımız torpil, ormanlık alanlarda da kendini göstertti. Tarım bakanı, ormanlık alandaki malum evden  bilgim ve haberim yoktu dedi. Ormanın mülki idare amiri olarak sizin orman içerisinde izinsiz olan evde, bazı üst kodamanlara verilen yemekten ve yakılan mangallardan haberiniz varmıydı? Yoksa o koltukta nasıl oturuyorsunuz? Ayşaba, hayat üç buçuk ile dört arasındadır. Bazıları makam koltuklarında dört dörtlük yaşarken, umursamazlıkları nedeniyle yanan ormanlarımız sonrasında bizlerin bir yerleri üç buçuk atıyor dedi.

**

Sn. Doğan Sahir, Çevre aşığı birisi  olarak, yangının ilk gün ve ilk saatlerinde, Güney ve İngiliz üsleri ile temas kurduğunuzu. hem İngiliz Üslerinin hemde Güney’deki çevre örgütlerinin iki helikopter ve uçak hazır dediklerini belirttiniz. Ancak Milliyetçilikte mangalda kül bırakmayanların, Gerek yok, Türkiye’den yardım gelecek diyerek felaketi körüklediklerini  belirttiniz. Sn. Sahir, ülkeyi yönettiğini sanan bazı Ana kuzusu takımı bu konularda saatin akrebi gibidirler. Dünya yansa umurlarında olmaz. Anaları kızmasın diye içlerinden hiç hareket etmek gelmiyor. Bunlara gülümsüyoruz işte. Kimine yalandan, kimine inattan.

**

Sn. Plümer Osman, Canla başla çalışanlara tebrikten başka sözümüz olamaz. Ama kriz masası oluşturmak yerine, detone olan senfoni orkestrası gibi ayrı makamlardan ses verenlere. Yangına gülerek bakanlara. Yangınlarda kullanmak için alınması gereken araç ve gereç yerine kendilerine külliye ile birlikte saray yapmaya çalışanlara müsaadenle sözümüz olsun. Orman yanarken çığlıklarına çare üretmek yerine Ödül törenlerinde boy gösterip uçak ve helikoptere Ana kızmasın diye ‘Nayır’ diyen Ana kuzularına, atama ve görevden alma uzmanlarına , efsane karikatürlerin ile gerçekleri gözlerinin içine taaa ninnisine kadar soktun.

**

Sn. Aziz Şah, Yangın Gönüllülerinin emeği kuşkusuz ki yok sayılamaz. Ama gönülsüzler, korkak yetkisizler, ödleklikler de yadsınamaz dedin. Orman dairesinin mouse kullanıp yangın kameralarını izleyecek personeli yok diyorsun. Ama zaten yangın kameraları için AB’nin bir buçuk milyon Euro verip taktırdığı TC’li bir yandaşa ihalesi verilen yangın kameralarının günümüzde işlevi de yok.. Sn. Şah, Osmanlıda kimseye borç takamıyordun. Borcunu, sikke sikke (Osmanlı parası) ödüyodun. Osmanlı’nın torunuyuz diyenler de ensesine vur elinden ekmeği al dedikleri bizlere sikke sikke (Osmanlı parası) birçok şeyi ödetiyorlar.

Fıkra

Sabahleyin kalkmaz

Ressam İki arkadaş, sergide bir tabloyu seyrediyordu. Biri:

-Şuna bak, dedi, güneşin doğuşunu ne güzel canlandırmış.

Öbürü düzeltti:

-İmkânı yok, mutlaka güneşin batışıdır.

-Belki öyledir. Ama nasıl oluyor da

bu kadar kesin konuşabiliyorsun?

-Ressamı tanırım, sabahları onbirden önce kalkmaz.

289565876_2814126835557786_4744437659204891876_n.jpg290199688_489568282938759_1407912984212284781_n.jpg

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA