19 Aralık 2025
  • Lefkoşa16°C
  • Mağusa17°C
  • Girne18°C
  • Güzelyurt14°C
  • İskele17°C
  • İstanbul10°C
  • Ankara7°C

TANER ULUTAŞ'TAN SAHİBİNE MESAJLAR

Taner Ulutaş'tan Sahibine Mesajlar

Taner Ulutaş'tan Sahibine Mesajlar

24 Temmuz 2020 Cuma 08:00

Sn. Ayşegül Baybars, göz, gez, arpacık diyerek sizi ‘Target’ yapmaya çalışanlar, herhalde sizi bu kadar seven bir insan topluluğunun olduğunu ve göğüslerini size siper edeceklerini sanırım tahmin etmiyordu. Bazılarının saldırılarına bazı HP'li bürokratların sizi aralarına alarak "Dikkat, aramızda büyük yürekli bir KADIN var.Küçük hesaplar peşinde koşanlara duyurulur şeklindeki açıklamaları herhalde adrese teslim gitmiştir. Sn. Baybars, özelde HP’liler, genelde sizi takdir edenler, bizim başarıları nedeniyle, imza attığımız bir kalbe, kimse şiir yazamaz. Birileri ateş isterse, bizler cehennem olur geliriz dedi.

**

Sn. Tolga Atakan, UBP Genel Sekreteri Ersan Saner’in, İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars’a yönelik olarak kullandığı iddia edilen ‘Kücük Kadın’ sözüne karşılık olarak sarf ettiğiniz büyük yüreklerin başarılarının küçük insanları rahatsız etmesi doğaldır cümleniz sanırım anlayana sivri sinek saz anlamayana davul zurna kıvamındaydı. Sevgili Tolga, kadınlarımız başımızın tacıdır. Onlara sarf edilen rahatsız edici her laf, bumerang etkisi yapar ve sahibini bulur. Hacı amca, erkeğin yakışıklısı olmaz, delikanlısı olur. Haaa olamayanlar ise ateş olsalar, ancak kendi sigaralarını yakabilirler dedi.

**

Sn. Hüseyin Angolemli, Meclis kürsüsünden yaptığınız konuşmada, kumarhanelerdeki tek kollu canavarların ayarlandığını bazen oynayanlara bir miktar para kazandırılarak ağızlarına bal sürüldüğünü söylediniz. Ancak kazananın her zaman kumarhane kaybedenin de kumar oynayanın olduğunu belirttiniz. Ayrıca kumarhane baskınlarının da göstermelik olduğunu dile getirirken, polisin gelmesine yakın bir zaman diliminde kumarhanedekilerin arka kapılardan kaçırıldığını, birkaç kişinin ise mahsustan yakalatırıldığını söylediniz. Eskiden de kumar vardı ama halkın büyük oranlarda para kaybetmesi söz konusu olmazdı dediniz. Sn. Angolemli, Eğitim Adası yapacağız dedikleri ülkeyi maalesef  3 ‘’K’nın yani Kadın Ticareti, Kumar ve Kara Para Aklama yeri yaptılar. Hoşgörü sahibi İlahlar çekildikten ve Ada 3 ‘’K’’ya dönüştürüldükten sonra, Mafya babalarının mermileri kimseye saygı göstermez oldu. Ben bunlara sebep olanlara ağzım ile küfür etmiyorum. Sadece bir yerim ile katıla katıla gülüyorum.

**

Sn. Olgun Amcaoğlu, Maliye Bakanlığı Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi Müdürü olarak görev yapan Eralp Münür Pınar’ın geçtiğimiz gün görevden alındığı açıklandı. Bu görevden almayla ilgili Pınar’ın adının arazi kiralama konusunda bir usulsüzlük olayına karıştığı ve hakkında soruşturma başlatıldığı iddia edildi. Ancak siz iddiaları yalanlayarak görevden almayla ilgili, olarak “Ben öyle uygun gördüm, sebep göstermedim. Oraya başka birini atayacağız” dediniz. Eralp Münür Pınar ise sebep gösterilmeden görevden alındım diyerek sitemde bulundu. Sevgili Olgun, kısa bir zaman dilimi öncesinde bu ülkenin en yüksek tiraja sahip ‘Fısıltı Gazetesini’ bakanlığınıza getirip masaya yatıranlar vardı. O Fısıltı gazetesine haberi verirken, delikanlı adamın silahı yüreğidir, O da asla tutukluk yapmaz diyenler, ayaklarına, bazı araziden ‘Pınar’ gibi dökülen taşların düştüğünü ve canlarının fena yandığını öne sürüyordu. Hatçe Teyze, hayat bazılarına belki yeşil ışığını hiç yakmadı. Zaten onlarda kırmızıda hiç durmadı dedi. Bilmem anlatabildim mi?

**

Sn. Yenal Senin, UBP Genel Sekreteri Ersan Saner’in, Ayşegül hanım ile ilgili yaptığı açıklamaya, cevap olarak yaptığınız açıklamada, ağızından çıkan söz sahibini bağlar. Ya arkasında dik durursun ya da özür dilersin. Bunu yapmayıp dönüp üstüne "Kınama" mesajı yayınlamak abestle iştigaldir dediniz. Ve sınırlarını bilmeyip onu bunu görevden almak lazım diyeceğine, mensubu olduğu partiyi daha fazla zedelemeden kendi görevini bıraksın. Siyasi hesaplar- rant düzeni değil, toplum menfaati herşeyden önce gelir ifadesinde bulundunuz. Sn. Senin, bağ çapa, tarla sapan ister. Tabi o bağ ve tarladaki ürünün kaliteli çıkması için çapa ve sapanı iyi kullanacak ehil birde ‘Usta’ ister. Bu ülkede çıraklar, ‘Usta’lık taslarsa, ortaya çıkacak ürün böyle olur. 

**

Sn. Ersan Saner, züccaciye dükkanına giren fil misali, yaptığınız açıklama sonrasında ortalığı darmadağın ettiniz. Dükkan sahibi ortaya çıkıp, hesap sorunca da Ferarri Pilotu, Formula şampiyonu, Michael Schumacher gibi, dümeni yüz seksen derece döndürerek müthiş bir dönüş yaptınız.  Değil kadınlarımızı, hiç kimseyi aşağılamak, hor görmek gibi bir huyum yoktur dediniz. Sn. Saner, tabiki size inanıyoruz. Kadınlara yönelik sempati duygunuzun çok yukarılarda olduğunu da biliyoruz. Çünkü bende benzer duyguları besliyorum. Kadın, denince ben Ayşabayı inan çok seviyorum. Hele hele onun bazı cümlelerine bayılıyorum. Mesela sıklıkla kullandığı, çevirde kaz yandı cümlesine bayılıyorum. Birde sizi tenzih ederek söylüyorum, adam olmak kuruş ile değil, Duruş ile ölçülür sözlerine ölüyorum.

**

Sn. Fikri Ataoğlu, bozuldum, bozuluyorum dansından nefis figürler sergileyen koalisyon hükümetinin bozulduktan sonra kurulması düşünülen koalisyon ile ilgili olarak partinizin ismi de geçti. Ancak siz bu salvo atışını nefis bir çalım ile geçiştirirken, resmi bir görüşme olmadığını dile getirdiniz. Olmayacak duaya amin demedikten sonra, hükümet devam ederken neyin görüşmesini yapacağız? Hükümet bozulursa yetkili organların kararı doğrultusunda adımlar atılır. Hükümet devam ediyor, bozulma olmadığı sürece başka partilerin görüş beyan etmesi çok da doğru değil dediniz. Ve yanlışlığı dile getirdiniz. Sn. Ataoğlu, birileri mutluluğu çorba yapıp önünüze koydu. Sonrada elinize çatalı verip, buyurun için afiyet olsunu buyurdu. Çatal ile çorba içilemeyeceğini yüzlerine vurmadınız. Bu sizin karakter zenginliğinizdir. Ancak bence zenginlik, kimsenin sizden alamayacağı değerlerin toplamıdır. Sizin bilginizin, ahlâkınızın, özgüven ve siyasi terbiyenizin, yansıttığı tebessümünüzdür

**

Sn. Ercan Turhan, Merit Otel Genel Müdürü olarak kişisel sosyal medya hesabnızdan yaptığınız açıklama, milleti okurken hem gülmekten öldürdü, hemde gülmekten mütevvellit çıkarttıkları ‘Ercan Fıtığının’ ağrısından öldürdü. Türkiye’den gelen birisine yapılan test sonrasında, pozitif bulguya rastlanması sonrasında, Bağdat Caddesinde alış verişe çıkan birisi gibi, otelde sıngılıyı sıyırıp eski saraya bayrak asması otel çalışanı 5 çalışanın daha Covit 19 belasına yakalanmasına neden oldu. 5 çalışan şirketimizin aldığı tedbir kararları çerçevesinde gönüllü karantina sürecindedir dediniz. Da Hacı amca, yahu, müdür bey bizim ile dalga mı geçiyor? Test sonucu pozitif çıkan müşterisini, sonucun açıklanmasını beklemeden, Otel’deki odasından sırf kumar oynaması için çıkmasına müsaade edenlerin karantinasına nasıl inanacağız diyor. Sn. Turhan, hayat üç buçuk ile dört arasındadır. Sizler kumardan para kazanarak, dört dörtlük yaşam sürerken, sizlerin hatalarınız yüzünden halk olarak bizlerin bir yerleri, korona nedeniyle üç buçuk atıyor.

**

Sn. Özlem Gürkut kapı ve pencerelerin sonuna kadar açılması sonrasında, dibe vuran ancak yükselmeye başlayan pozitif vakaalar nedeniyle, 22 günde karantina bölümünin dolduğunu, ve ikinci servisin  açılması noktasına geldiğimizi dile getirdiniz. Ayrıca, bir günde 5 pozitif vaka çıkmasından daha kötüsünün, PCR ile pozitif olduğunu saptayamadığımız ve toplumun içine gönderdiğimiz, benzer oranda sağlıklı sandığımız halde virüs taşıyan kişiler olduğunu ifade ettiniz . Sn. Gürkut, bu kötü tamam ama ondan daha kötüsü, üroloji servisindeki böbrek hastalığı çekenlerin, idrar torbası ya da prostat hastalığı nedeni ile tedavi gören hastaların yataklarının ve servisin pandemi servisine dahil olurken, hastalar, hekimler, hemşireler ve servis çalışanlarının başka servislere sığınacak olmalarıdır. Hatçe Teyze, şükür Pandemiyi yendik diyenler, bu işlerin şükür çekmekle olmayacağını sanırım anladılar. Napolyon gibi Para para diyenlere kol kanat gerenlerin aksine, her türlü risk altındaki, sağlık çalışanlarının, şükür ile evlerine ekmek götüremeyeceklerini geçtik, o şükür ile risklerden arındırılamayacağı da bilinmeli dedi. 

**

Sn. Merter Refikoğlu, Başbakanın “sehven” hata yapıp, Mağusa, İskele, Yeniboğaziçi emirnamesini, kaldırması sonrasında, TMMOB ile beraber başkanı olduğunuz Şehir Plancıları Odası’nın YİM’de açmış olduğunuz davada,’’Ara Emri ‘ aldınız. Ve 15 Temmuzda çıkarılan emirnamenin devam etmesini sağladınız. Fasıl 96 hesabı yaparak, ellerini oğuştururken, dudaklarının kenarından salyalar akanlar, sanırım Ara emri almanızdan sonra, parselleyemeyecekleri arazileri, deniz sahiline yapamayacakları villa ve 14 katlı binalarını yapamacaklarının dayanılmaz üzüntüsünü yaşamaya başladı. Üzüntü yaşarken ağıt yerine sanırım sizlere küfürlü nihavet faslından beste, santurlu küfür hicaz makamından da güfte hazırlamaya başladılar. Sn. Refikoğlu, bu ülkede namuzsuzlar, artık namuslularında üç maymunu oynamayacağını ve vurdukları yerlerden ses getireceklerini artık öğrenmeye başladı. Ülke ve Çevre için yola devam.

**

Sn.  Ceran Tunalı, başarılı bir futbol geçmişin var. Saha içerisinde saygın ve futbol bilgin ile temayyüz eden futbolculardan birisi konumundaydın. Başkansız kalan Çetinkaya’yı sırtlamak için çok zor bir dönemlde herşeyi göze alarak Çetinkaya başkanı oldun. Sezonun son maçına 24 puanla giren Çetinkaya’yı küme düşmekten belki kurtarırım dedin. Efsane dediğimiz, bu ülkenin ‘Fubol Literatürüne’ ismini altın harflerle yazdıran ÇEtinkaya’yı belki  ligde tutarım dedin. Olmadı Ceran, 1955 yılında kurulan ve Rumlar ile oynanan maçların yanısıra KKTC liglerinde de büyük başarılara imza atan, ‘’Pakos Şildinin’ sahibi, büyük futbolcuları Kıbrıs Futboluna armağan eden ‘Efsane’ tutunamadı ve küme düştü. Dünyanın sonu değil. El birliği ile Efsane layık olduğu yere tekrar döner. Takımın başarısı için çok uğraştın olmayınca üzülüp hüzünlendin. Olsun be Ceran. Hüzünler Olgunlaştırır. Kaybetmek Sabrı Öğretir. Ve başarılı günlere zemin hazırlar.

**

Sn. Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası Yöneticileri, verilen sözlerin yerine getirilmemesinin yanısıra yerine de getirilemeyecek olmasının sinyalleri sonrasında el mi yaman, beymi yaman diyerek, dün önce Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı Selim Gökbörü’ye ardından da sırasıyla Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy’a, bilahare de Başbakan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı Kudret Özersay ile Başbakan Ersin Tatar’ın makamlarına siyah çelenk bıraktınız. Verdikleri sözlerin arkasında durmayanlara bu siyah çelenk şimdilik gelecek olan fırtınanın habercisidir. Eğer verilen sözler yerine getirilmezse siz gelecek olan kasırganın şiddetini göreceksiniz. Ne çatı nede bina kalacak imasında bulundunuz. Sn. El Sen yöneticileri, eğer iş ceza kesmeye kaldıysa, Hakimde sizin, savcıda sizin olduğunuzu artık birileri öğrenmeli.

***

Günün Fıkrası109011654_719470058841114_2357146185377175332_n.jpg

Günün Sözü110174891_951379461977699_7081388546938706017_n.jpg

Günün Fotosu110272038_731727627619349_3778397751381458386_n.jpg110318726_643392909865070_7481035836669938514_n.jpg

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA