27 Kasım 2024
  • Lefkoşa7°C
  • Mağusa11°C
  • Girne11°C
  • Güzelyurt5°C
  • İskele11°C
  • İstanbul6°C
  • Ankara-4°C

TABİPLER BİRLİĞİ, BAKAN SADIK GARDİYANOĞLU’NUN GÖREVDEN ALINMASI ÇAĞRISI YAPTI

“Çalışma ve Sosyal Güvenlik Sadık Gardiyanoğlu özür dileyip istifa edeceğine, hekim ve eczacılara çamur atmaya devam ediyor. "

Tabipler Birliği, Bakan Sadık Gardiyanoğlu’nun görevden alınması çağrısı yaptı

08 Nisan 2024 Pazartesi 22:21

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB) Yönetim Kurulu tarafından yapılan yazılı açıklamada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Sadık Gardiyanoğlu’nun, hekim ve eczacılara “çamur atmaya” devam ettiği iddia edildi. Açıklamanın devamında, Bakan Gardiyanoğlu’nun “sahte reçete” soruşturmasına “neşter vurduğu” yönündeki açıklamasına işaret edilerek, neşteri yanlış yere vurduğu ve hastaların yedi aydır komada yattığı belirtildi.

Birlik ayrıca, Bakan’a yaptığı istifa ve Başbakan Ünal Üstel’e yaptığı Gardiyanoğlu’nu görevden alma çağrısını yineledi.

Tabipler Birliği'nden yapılan açıklamanın tamamı şöyle:

“Bakan Gardiyanoğlu sapla samanı karıştırıyor!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Gardiyanoğlu, Eylül ayından bu yana yapmakta olduğu seri hatalarını itiraf edip, özür dileyip istifa edeceğine hekim ve eczacılara çamur atmaya devam ediyor. Şimdi de verdiği beyanatla, hekim ve eczacıları, meslektaşlarını “gammazlayan” kişiler olarak lanse etmiştir. Evet, Sayın Bakan siyasi irade kullanıp konuya neşter vurmuştur; ama neşteri yanlış yere vurduğu için hasta yedi aydır komada yatmaktadır.

Sayın Bakan’ın, artık 'gerçeklikle bağını yitirdiğini' ciddi ciddi düşünmeye başlıyoruz.

Sayın Bakan siyasi irade kullandığı söylemi ile yaptığı yanlışı, yanlışları kapatmaya çalışmaktadır. Konu siyasi değil, halkın ilaca erişimi ve hekimlerin, eczacıların onuru ile oynama meselesidir. Bizler siyaset yapmak için değil, mesleğimizi, meslek onurumuzu korumak ve sigortalı emekçilerin ilaca erişimdeki sorunlarını çözmek için mücadele etmekteyiz. Bu sorunu doğru yönetememenin hem siyasi hem hukuki sonuçları da mutlaka olacaktır. Hükümet’teki tüm parti ve bakanlar da bu meselede sessiz kaldıkları için sorumludurlar.

Çalışma Bakanı, Tabipler Birliği’ne yazı yazıp doktorları şikâyet ettiğini ve soruşturma sürecinde Tabipler Birliği ve Eczacılar Birliği’nin onayını alıp polise gittiğini iddia ediyor. İşte Sayın Bakan, sapla samanı karıştırıp, meslektaşlarımızı ve meslek örgütlerimizi itibarsızlaştırma ve karalama kampanyasını burada başlatıyor. Açıkça sürecin en başında Sayın Bakan’ın Yönetim Kurulu’muzu bilgilendirdiği ve destek istediği doğrudur. Birlik olarak, suç işlediği kanıtlanan hiçbir üyemizi savunmayacağımızı da defalarca hem Bakanlığa ve hem de kamuoyuna da açıklamıştık. Hâlen de aynı noktadayız.

Ancak, Sayın Bakan, o noktadan sonra Hekim ve Eczacılar ile Sosyal Sigortalar Dairesi arasında imzalanan bağlayıcı sözleşmeler çerçevesinde yapması gereken iç soruşturma ve sözleşmedeki cezalandırma sürecini pas geçerek olayı doğrudan polise taşımıştır. İşte sırf bu yanlıştan dolayı açılacak davaların usulden düşmesi bile söz konusu olmuştur.

İlgili sözleşmeler herhangi bir usulsüzlük ve kurumu zarara uğratma durumunda eczacı ve hekimlere zararın rücu edileceğini, sözleşmelerin de iptal edileceğini hükme bağlamıştır. Geçmişte de bu kural defalarca uygulanmıştır. Zararlar ve usulsüzlükler polise gidilmeden taraflar arasındaki sözleşmeler gereğince giderilmiştir. Şimdi de aynı yöntemin uygulanması gerekirdi.

Konuyu polise intikal ettirmek, Sosyal Sigortalar Dairesi eski Müdürü ve şimdiki müsteşar ile Sayın Bakan’ın, “kahraman” olmak için kendi sorumluluklarını polise aktarmaktır. Ayrıca o günden bu yana kamuoyunda, meslektaşlarımızı ve meslek örgütlerimizi de suçlamayı “devlet adamlığı” saymaktadırlar.

Sosyal Sigortalar Dairesi, yalnızca bir kez, 2015 yılında, Birliğimize bir yazı ile bazı hekimler ile eczacılar arasında aşırı reçete yazılması konusunda bilgi vermiştir. Aynı yazıda Daire müfettişleri tarafından soruşturma yapıldığı ve bir suç unsuruna rastlanmadığı da ifade edilmişti. Buna rağmen, Birliğimizce, bahse konu meslektaşlarımıza zamanında yine de uyarı yazısı iletilmiştir. Sayın Gardiyanoğlu döneminde, Birliğimize, konuyla ilgili polise gitmeden önce yapılan toplantı haricinde, başka bir bilgilendirme ve şikâyet yazısı iletilmemiştir; Birliğimizden de herhangi bir soruşturma talebinde bulunulmamıştır. Bu iddiası da uydurma ve gerçek dışıdır.

Birliğimiz ve Sosyal Sigortalar Dairesi arasında, hastaların ilaca güvenli ve kolay erişimi, hekimler, eczacılar ve Dairenin de kendilerini güvende hissedeceği yeni bir sistem ve yeni sözleşmeler üzerinde görüşmeler devam ederken Sayın Bakan’ın ikide birde yaptığı açıklamaların art niyetli olduğunu ve süreci baltalamaktan başka bir amacı olmadığını düşünmekteyiz.

Sayın Bakan’a yaptığımız istifa ve Sayın Başbakan’a yaptığımız Gardiyanoğlu’nu görevden alma çağrımız hâlen geçerlidir.”

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA