"SİGARA İÇEN KİŞİLERDE BEL AĞRISI GÖRÜLME ORANI ÜÇ KAT FAZLADIR"

Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Aydın Meriç, dünya sigara bırakma günü nedeniyle açıklamalarda bulunarak, detaylı bilgiler aktardı.

“Sigara günümüzde bağımlılık yapan maddeler arasında en sık kullanılan ve Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünyada bir milyardan fazla insan sigara kullanıyor ve istatistikler sadece yaşadığımız bu yılda ülkemizde sigara nedeniyle 550 bin kişinin hayatını kaybedeceğini göstermektedir ”diyen Meriç, sigara kullanan bireylerin, sigaranın sağlığa zararları hakkında bilgi sahibi olmalarına rağmen bu kötü alışkanlığı terk etme konusunda oldukça zorlandıklarını ifade etti. Meriç, sigaraya ulaşımın kolay olması, bireylerin çevresinde bulunan sigara tüketen diğer kişilerin varlığı, gün içerisinde karşılaşılan stresli durumlar, bireylerin arkadaş ortamlarında kendilerini öteki arkadaşlarına kabul ettirme çabaları, bireylerin formda kalma istekleri, televizyon programlarında ve filmlerde kişilerin rol model aldıkları ünlülerin sigaraya özendirici şekilde sigara içmeleri, büyüdüklerini kanıtlama istekleri ve benzeri durumlar kişilerin hem sigarayı bırakmalarını engellemekte hem de hiç sigara içmemiş bireylerin sigaraya kolayca başlamalarına yönelik tehlike oluşturtrmaktadır dedi.

NİKOTİN GÜÇLÜ BİR PSİKOLOJİK UYARICI, KİŞİLERDE BAĞIMLILIK YAPMASI BAKIMINDAN ALKOLDEN HİÇBİR FARKI YOK

“Sigaranın içerisinde 4.000’den fazla oldukça zehirli madde bulunur ve bunların başlıcaları; amonyak, aseton, hidrojen siyanür, katran, kurşun, tiner ve herkesin bildiği nikotindir”diyen Meriç, nikotin güçlü bir psikolojik uyarıcı olduğunu ve kişilerde bağımlılık yapması bakımından alkolden, eroinden hiçbir farkı olmadığına dikkat çekti.

Meriç, sigaranın vücuda alındığında ortaya çıkardığı ilk etkinin boğazda tahriş, bulantı, karın ağrısı ve bazen kusma olduğunu ancak etkileri bu kadarla sınırlı olmadığına değinerek nabız ve kan basıncında artışa neden oluduğunu, plazma serbest yağ asidi miktarını artırdığını, hiperglisemi (kan şekerinin yükselmesi), koroner arterde kan akımında azalma, hipotermi (vücut sıcaklığının düşmesi), solunum hızında artış, kan pıhtılaşmasında artış, ateroskleroz (damar sertliği), tip 2 diyabet, hipertansiyon, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), inme, tüm kanser çeşitleri, katarakt, omurga ağrıları ve daha birçok hastalığa neden oluğunu ifade etti.

MERİÇ: SİGARA KULLANMAK ZAYIFLAMAK İÇİN TERCİH EDİLECEK BİR YOL DEĞİLDİR

"Bazı insanlar kilo kontrolü için sigaraya başlar veya kilo almaktan korktukları için sigara içmeyi sürdürürler. Sigara içmek, fiziksel aktivitenin azlığı ve fiziksel performansın düşüklüğü, sağlıklı ve etkili bir kilo kontrolü yapılmasını engeller. Sigara içmeyi bırakanlarda egzersiz performansı olumlu yönde gelişme gösterir”diyen Meriç, sigara içen hem yetişkin hem de gençler, sigarayı bırakırlarsa olumlu koşullara dönebileceklerini ve sigara içen kişilerin, içmeyenlerden daha çabuk yorulduklarını ve hareketsiz yaşamı tercih ettiklerini belirtti.

“Erişkin ve genç bireylerin günde en az 10 saat sabit pozisyonda kalmalarını, yeni sigara benzeri tehlike olarak sınıflandırılabiliriz. Hareketsiz yaşam ve uzun süre sabit pozisyonda oturma başta yüksek tansiyon olmak üzere çok sayıda kanserle bizi karşı karşıya getirebilir”diyen Meriç, yüksek kan basıncı kalp krizi, felç, böbrek hastalıkları ve kalp yetmezliği gibi birçok hastalığa yol açtığını söyledi. Meriç ayıca hareketsiz bir yaşam sürdürmenin birçok postüral ağrı sorunlarının ortaya çıkmasına neden olacağına değindi.

Meriç, “Sigara içen kişilerde bel ağrısı görülme oranı üç kat fazladır. Yeterli miktarda oksijen taşınamaması nedeniyle omurgamıza ait yapıların, özellikle de omurlarımız arasında bulunan, bir yastık ve darbe emici gibi görev yapan disklerin beslenmesi bozulur. Yaşla ve aktivitelerle birlikte gelişen disklerdeki zedelenmeler, nikotinin olumsuz etkileri nedeniyle daha da hızlanır. Hem diskin iyi beslenememesine hem de kronik öksürüğe (öksürük sırasında disklere fazla yük biner) neden olduğu için, sigara bel fıtığı riskini artıran önemli bir bırakılabilir faktördür dedi.

Meriç, “Sigaranın kas, kemik ve bağlarda hissedilen ağrı algısına da olumsuz etkileri olduğunu ve sigara, beynin bel ağrısına verdiği tedavi edici sürecini olumsuz yönde etkiler ve bizlerin ağrıya daha zor dayanabilir hale gelmemize yol açar”diyerek hastalıklar oluşmadan sağlığın korunmasına yönelik yaklaşımların daha fazla değer kazandığı günümüzde, sigarayı hiç kullanmamak ya da sigara içmeye son vermek, bel ağrılarından korunmada ve sağlığı tekrar kazanılmasında etkili bir strateji olarak görüldüğüne dikkat çekti.

Meriç son olarak, sigarayı hayatınızdan çıkararak, temiz ve bol oksijene ihtiyaç duyan kaslar, kemikler, diskler, eklemler ve bağlar dâhil tüm dokularınızın kalitesini artırabilirsiniz diyerek tiryakilerin de sigarayı bırakabileceğini anımsatı. Meriç, “Haftada en az 150 dakika bisiklet, tempolu yürüyüş, yüzme gibi kalbinizin sağlıkla atmasını sağlayacak egzersizler ve evde ağırlık, pilates, yoga gibi egzersizler yaparak kas ve kemiklerinizi, ruhunuzu, kalbinizi ve beyninizi oksijenden mahrum etmeyin” dedi.