RAHVANCIOĞLU: VARLIK VE KİMLİK MÜCADELESİ VERDİĞİMİZ BU DÖNEMDE, OY VERİRKEN KİŞİNİN DURDUĞU YERİ SORGULAMALIYIZ!

Varlık ve Kimlik Mücadelesi Verdiğimiz Bu Dönemde, Oy Verirken Kişinin Durduğu Yeri Sorgulamalıyız!

Rahvancıoğlu, önümüzdeki belediye seçimlerinde partilerinin belli bir başkanı veya belediye meclis üyesini işaret etmedikleri durumda, Kıbrıs Türk Halkının, varlık ve kimlik mücadelesinin inkâr edildiği bu koşullarda, iyi insan diye düşünerek değil, o kişinin durduğu yeri sorgulayarak hareket etmesini talep ettiklerini söyledi.

Belediye seçimlerinde partiye değil insana bakılmalı sözünün kendileri için geçerli olmadığını belirten Rahvancıoğlu, dinsel gericilikle boğuştuğumuz, irademizin reddedildiği ve sadece siyasette değil, her alanda dış güçlerin müdahalesine maruz kaldığımızı bu süreçte iyi insansa “o partide ne işi var” diye sorulmalı dedi.

Rahvancıoğlu, Lefkoşa’da Mehmet Harmacı’yı, Mağusa’da bağımsız aday Salih Oktay’ı, Girne’de ise KSP adayı Osman Zorba’yı, Omorfo’da ise Mahmut Özçınar’a karşı Osman Bican ile Reşat Kansoy’u destekleyeceklerini aktardı.  Lefkoşa Türk Belediyesi’nin belediye meclis toplantılarını internet üzerinden vererek halkın izlemesini sağladığını anımsatan Rahvancıoğlu, Güzelyurt’ta ise halka kapalı belediye meclis toplantıları yapıldığını kaydetti. Özçınar’ın Güzelyurt Belediyesi’ne kendi mülkü gibi davrandığını ifade eden Rahvancıoğlu, Güzelyurt’un bu pratikten kurtulması gerektiğini ifade etti. Girne’de inşaat şirketlerinin, kumarhanelerin ve otellerin mutlak bir diktatörlüğü olduğuna işaret eden Rahvancıoğlu, Girne’de emekten yana sözünü yükselten bir adayın varlığının çok önemli olduğunu kaydetti.

Sol’da Birleşebilecek Olanların, Birlikte Hareket Etmemesi Bu Halka İhanettir

Sol cephenin ortaklaşa hareket etmesi ile ilgili de konuşan Rahvancıoğlu, Sol’da birleşebilecek olanların birleşmemesi bu halka ve kendi siyasetlerine ihanettir dedi. Farklı olanların kendilerine sol dedi diye birleşmeye zorlanması da fikirlere ihanettir diyen Rahvancıoğlu, aynilerin ayni yerde, ayrılar ayrı yerde olması lazım açıklamasını yaptı. Rahvancıoğlu, CTP, BKP ve Sol Hareket’in ayni gelenekten geldiğini ve niye birleşmediklerini, TDP ve TKP’nin de geçmişte neden ayrıldığını sorguladıklarını aktardı. Bağımsızlık Yolu ile KSP’nin emek siyasetinde ortaklaştığını dile getiren Rahvancıoğlu, iş birliği ve güç birliğinin bir süreden beri var olduğunu söyledi.

TDP ve TKP’nin birleşiyor olması, sağlıklı bir sosyal demokrat çizginin oluşması en çok Bağımsızlık Yolu’nu mutlu eder diyen Rahvancıoğlu, kendilerini devrimci, sosyalist bir parti olarak tanımladıklarını, ancak güçlü bir sosyal demokrat parti olmadığında oluşan boşluğu da doldurmak zorunda kaldıklarını aktardı. Güçlü bir sosyal demokrat siyaset yürütüldüğü zaman kendi emek siyasetlerini daha net bir şekilde ortaya koyabileceklerini söyleyen Rahvancıoğlu, bunlar birbirini destekleyen, besleyen siyasetlerdir dedi.

Külliye Sürecinde Halkın Dinamizmine Ket Vuruldu

“Külliyeye Hayır” eylemi ile ilgili de yorumda bulunan Rahvancıoğlu, kazanılan reddediyoruz mücadelesi ile külliyeye hayır pratiği arasında farka dikkat çekti. Koordinasyon ofisi, yani reddediyoruz mücadelesinin kazanıldığını söyleyen Rahvancıoğlu, o dönemdeki motivasyonun yeniden yakalanmadığını, külliye mücadelesinin hantallıkla ve yavaşlıkla yürütüldüğünü ifade etti. Rahvancıoğlu, ikisi arasındaki farkın, külliyeye hayır eyleminde başı CTP’nin çekmesi olduğunu, reddediyoruz mücadelesinde ise CTP’nin ilk etapta platform içinde olmadığını, hatta karşı mücadele ettiğini, daha sonra halkın tepkisiyle karşılaşınca platforma katılmak zorunda kaldığını hatırlattı. Örgütlenmenin önemli olduğunun altını çizen Rahvancıoğlu, örgütlenmek halkın enerjisini, özgürlüğünü kısıtlamak ve yukardan gelen talimata uyacaksınız demek değildir açıklamasını yaptı. CTP’nin külliye sürecinde halkın dinamizmine ket vurulduğunu ifade eden Rahvancıoğlu, yetmiyormuş gibi seçim sürecine alet ediyorlar, Harmancı’ya karşı bir kampanyanın unsuru olarak ortaya koyuyorlar ifadelerine yer verdi.

İrademize müdahalelerin burada bitmeyeceğini, devamının da geleceğini vurgulayan Rahvancıoğlu, CTP’nin külliyeye hayır mücadelesini seçim sürecine alet edip, hantal bir bürokrasi ile başı çekmesi var olan umudun da yitirilmesine sebep olduğunu aktardı.