26 Kasım 2024
  • Lefkoşa15°C
  • Mağusa14°C
  • Girne15°C
  • Güzelyurt13°C
  • İskele14°C
  • İstanbul8°C
  • Ankara3°C

'MEB'DE ÇALIŞAN TRANS BİR ÖĞRETMEN OLMAK İSTİYORUM'

Ayrımcılığa maruz kaldığı için okunu ve yaşadığı şehri terk etmek zorunda kalan Burcu, Ankara'da kendisine yeni bir yaşam kurdu. Okuluna devam etmek isteyen Burcu, “Milli Eğitim’de çalışan trans bir öğretmenimiz de var dedirtmeyi istiyorum" diyor.

'MEB'de çalışan trans bir öğretmen olmak istiyorum'

07 Şubat 2019 Perşembe 18:17

Cinsiyet kimliğinden ötürü barınma ve eğitim gibi en temel hakları ihlal edilen Burcu, yaşadığı transfobik ayrımcılık nedeniyle önce okulu dondurmak ardından da yaşadığı yeri terk etmek zorunda kaldı. Ankara’ya yerleşen ve çalışmaya başlayan Burcu okuluna dönüp Milli Eğitim Bakanlığı’nda çalışan bir öğretmen olmak istiyor.

Burcu, yaşamını Kaos GL’den Aslı Alpar‘a anlattı:

Kendinden bahseder misin?

19 yaşındayım. Gaziantep Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünde öğrenciyim. Ama okulu dondurmak zorunda kaldım.

Neden?

Ailemden gördüğüm transfobik şiddet nedeniyle. Zaten erkek yurdunda kalıyordum ve görünüşüm nedeniyle sürekli şikâyet alıyordum. Ne evde ne okulda bir türlü barınamadım.

Devlet yurdunda mı kalıyordun?

Evet, sürekli tepki alıyordum. Hem yurttaki öğrencilerden hem de onların şikâyetleri nedeniyle yurt idaresinden. Yurt müdürü birkaç defa odasına çağırıp konuştu, “Erkeksin, fıtratına aykırı davranamazsın” dedi. Ben de “yaratılışsa, yaratılışım bu, kadınım ben” dedim.

Yurtta fiziksel saldırı ile karşılaştın mı?

Fiziksel saldırı ile karşılaşmadım ama çok defa sözlü tacize uğradım. “Yurdun travestisi geldi” diye bağırıyorlardı yurda geldiğimde. Sürekli oda değiştirmek zorunda kaldım. Ayrımcılığa uğradım. “Ben o travestiyle aynı odada kalmam” diyordu öğrenciler.

Müdür de ailemi arayıp bu durumu onlara söyledi. Eziyetli yaşamım da burada başladı zaten. Ailem çok dindar ve bu konuları konuşmaya oldukça kapalı insanlar. Anlatsam da anlamıyorlardı, okulu dondurmak zorunda bırakıldım. Ve eve kapatıldım.

Sonra?

Eve kapatıldığım süreçte vakit geçirmek ve dertleşmek bir arkadaşlık uygulamasına kaydoldum. Ve bu uygulamadan tanıştığım hala da birlikte olduğum sevgilimin yanına İstanbul’a kaçtım.

Burada geçiş sürecime başladım. Cerrahpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne gittim, trans olduğuma dair rapor aldım ve endokrine sevk edildim. Hormon kullanmaya başladım ancak bir süre sonra ekonomik sorunlar nedeniyle Maraş’a ailemin yanına dönmek zorunda kaldım. Çünkü işsiz kaldım, partnerimle ayrıldım ve ailemin beni İstanbul’da bulmasından korktuğum için en iyi kendim döneyim diye düşündüm.

Hormon sürecine başlamadan önce bir restoranda kasiyer olarak çalışıyordum. Ancak müdür değişti ve yeni gelen müdür transfobikti. “Sen erkeksin, erkek gibi giyin, yaka kartını tak” diye mobbing uyguladı. Yaka kartını takmak zorunda kaldım, yaka kartımda kimlik ismim yazıyordu. Ancak hormona başladığım için çok değişmiştim ve müşteriler önce yüzüme sonra da isim kartıma bakıp “bu ibneymiş, travestiymiş” demeye başladı. Hem müşterilerin hem de müdürün transfobisi nedeniyle işten çıkarıldım. Toplam 3.5 ay çalışmış, geçimimi sağlamıştım. Ama işten çıkarılınca…

İşin kötüsü partnerim de aynı şirketin başka şubesinde çalışıyordu. Partnerimle ilişkim öğrenildi ve onu da işten çıkardılar. Bu sorun aramızda da başka sorunlara sebep oldu ve ayrıldık. İstanbul’da evsiz ve işsiz yaşanmıyor. Seks işçisi olarak çalışmak istemedim. Ailemin yanına Maraş’a döndüm.

Maraş’ta neler oldu?

Ailem uzun saçlarımı kesti, ses kalınlaştırma operasyonu geçirdim ve memelerimi aldırdılar.

Operasyon nasıl mümkün oldu? Rızanı almadı mı hekimler?

Maraş’ta ilk gittiğimiz hekim “çocuğunuz trans” dediği için babam tarafından darp edildi. Ben hiç istemesem de rıza göstermek zorundaydım. Ya açlıktan öleceğim ya ailem öldürecek… Korktum ve her dediklerini kabul ettim. Çok, çok zor bir süreçti.

Aslında babam cinsiyet değiştirmeme karşı değil… “Din bana onay versin arabamı, evimi satar senin ameliyatını yaptırırım” diyordu babam ama görüştüğü din adamları “doğru değil” diyormuş. Babamda onlarla konuştuktan sonra bana “Erkek gibi yaşa erkek gibi” öl diyordu…

Ankara’ya nasıl geldin?

Operasyonların ardından evde yaşamaya bir süre daha katlanmaya çalıştım, okula geri dönebilirim diye düşündüm. Ama olmadı, eve misafir geldiğinde beni odaya kilitlediler, sokağa çıkarmadılar. Olmadı, yapamadım. Bir gece evden kaçtım, büyük bir kent diye düşünüp Ankara’ya geldim.

İlk gece AŞTİ’de uyumaya çalıştım. O gecemde çok sayıda sözlü cinsel tacize uğradım. Sabah olunca bankaya gittim. 3 ay çalıştığım için belki kredi çekebilirim, o parayla da bir ev tutar iş ararım, diye düşündüm ve bankaya gittim. Ancak kredi çıkmadı. Kredi çıkmayınca çaresizlikten bankada ağlamaya başladım. Banka müdürü yanıma gelip ilgilendi sağ olsun ve Ankara’da kafe işleten bir arkadaşına yönlendirdi, “belki o destek olabilir” dedi.

Destek oldu mu?

Bahsettiği kafe işletmecisi iş yerinde uyumama izin verdi. Ona bile razı oldum. Çok yardımcı oldu sağ olsun, güvenli bir şekilde uyuyabildim.

Daha sonra sosyal medyadan açtığım bir ilan sayesinde 1.5 ay yanında yaşadığım bir arkadaşım oldu. Hiçbir ödeme talep etmedi benden, yemeğimi de alıyordu.

Sonra başka bir arkadaşım aracılığıyla bir restoranda iş buldum. Çok sevindim, havalara uçtum. 1 ay çalıştım ve ardından eve çıktım. Partnerimle de barıştım, o da yanıma geldi, birlikte yaşıyoruz. Şu an her şey yolunda. Geriye bir tek geçiş ameliyatım ve kadın kimliğimi almam kalıyor.

Bu süreçte LGBTİ+ örgütlerden destek aldın mı?

Evet, Pembe Hayat’a gittim. Hem danışmanlık aldım hem de giysi yardımı.

Sürecin bundan sonra nasıl devam edecek?

5 ay sonra hormon tedavim bitiyor ve ameliyat olabiliyorum. Fakat bu ameliyatı kamu hastanesinde değil özel bir hastanede yaptırmak istiyorum. Bunun iki sebebi var, biri hastanede transfobik bir davranışla karşılaşmaktan korkuyorum bir diğeri de özel hastanede bu operasyonların daha titiz yapılacağına dair bir düşüncem var.

Kamu hastanelerinde geçiş sürecimize dair uygulanan prosedürün iyileştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Mesela Ankara’ya taşındıktan sonra hormon takibi için buradaki bir üniversite hastanesine gittim. Elimde trans olduğuma dair raporum var ve hormon iğnesi yaptıracağım ama hemşire kimliğime bakıp “bu sen değilsin” diyerek işlemimi yapmamakta diretti. Raporu gösterdim, uzunca anlattım ikna etmek için… Ki hastaneye geliş amacım bu zaten…

Her neyse, bunca sorunla boğuşurken bir de operasyon için strese girmek istemiyorum. Ancak bu operasyonu özel bir hastanede karşılayacak bütçem yok ne yazık ki. Bu sebeple de bir dayanışma kampanyası başlattım.

Sonraki planların neler?

Yeterli bağış toplayabilirsem geçireceğim operasyonun ardından, alacağım pembe kimlikle eğitimimi tamamlamak istiyorum. Çünkü öğretmenlik benim çocukluk hayalimdi. “Milli Eğitim’de çalışan trans bir öğretmenimiz de var” dedirtmeyi, Milli Eğitim’e bağlı çalışan trans bir öğretmen olmayı çok istiyorum.

Operasyonu bir an evvel olma istediğimin iki sebebi var; bir an evvel cinsiyetimin yasayla uyuşması ve diplomamda “Burcu” yazması… Bu ameliyatı okulu bitirmeden olmazsam diplomada erkek ismi yazacak ve daha sonra ameliyat olsam bile birçok sıkıntı yaşayacağım.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA