LEFKOŞA’DA CRAFT BİRA KEYFİ

O-LİVE Organic Marketplace and Boutique Cafe ile organic ürünler ve craft bira keyfini yaşayın

Lefkoşa’da Craft bira keyfi

ORÇUN CANANOĞLU: İş çıkışı gelip organik ürün alış verişi yapın, bir de biranızı, kahvenizi içip evinize gidin

OGÜN CANANOĞLU: “Drink for Peace” Almanya’da başlayan bir akım. Bölünmüş ülkeler birlikte bira üretmeye başlayarak ortaya böyle bir akım çıkarttı. Bosna – Hersek, İsrail – Filistin ve şimdi de biz yani Kuzey ve Güney Kıbrıs ortak bir bira üreteceğiz. Bu bira Almanya’da üretilecek ve satılacak  geliride iki toplumlu projelere destek verecek.

Ekim başı gibi biralar bizim yapacağımız biralar tanıtımını biz y home ve coorperatin bol

HK Ajans

Sizleri değerlerimiz ile buluşturmaya devam ediyoruz. Bu ülkede gençlerimiz birşeyler üretmeye devam ediyor. Son bir yıl içinde ülkemizin gençleri değerlerimize sahip çıkarak, yeni mekanlarla, üretimleriyle bizleri yeni tatlar, keyflerle buluşturuyor. Bunlardan biri de Orçun- Ogün Cananoğlu kardeşler. İki kardeş her zaman birlikte birşeyler yapmaya çalışmışlar. Küçük kardeş Orçun, bu işi tetiklemiş. “Hayatta tek kardeşim var ve artık yanımda olmasını istiyorum” diyen Orçun Cananoğlu, organik ürünler ve craft bira ile kardeşi Ogün’ü Amerika’dan adaya çekmeye çalışıyor. İki kardeş, O-LİVE Organic Marketplace and Boutique Cafe ile Lefkoşa’ya yeni bir mekan kazandırdılar. Artık ülkemizde üretilen organik ürünleri bu markette bulabilmeye başladık. Organik ürün adına, adım adım artık burada herşeyi bulabileceksiniz. Marketten organik ürün bulmanın yanında, bir de bira severler için müjdemiz var. Artık O- Live’de craft bira içebileceksiniz keyfle. Üstelik de bu biralar kendi üretimleri. Biraları konusunda çok iddialı olan genç kardeşler, biranın yanında, o bira ile giden atıştırmalıkları da kendileri hazırlayacaklar. Ancak bu biralar ile çips ve fındık fıstık yemeği hayal etmeyin. Orçun, Hacettepe Güzel Sanatlar Fakültesi’nden mezun reklam ajansı var. Ogün ise, Başkent Üniversitesi Turizm İşletme Mezunu, 15 yıldır ABD’de yaşıyor ve Google’da çalışıyor. İşte detaylar...

Sağlık sorunuyla başlayan yolculuk

SORU: Bu işi yapmaya nasıl başladınız. Bize hikayenizden bahsedebilir misiniz?

ORÇUN CANANOĞLU: Bizim hikayemiz aslında biraz da aile içinde yaşanan bir sağlık sorunundan dolayı başladı. O dönemden bu günlere 5 yıldır Güney Kıbrıs’tan organik alış veriş yaparız. Bazen de çok zorlanıyoruz birşeyi bulmak için. Birkaç yere gitmek zorunda kalırız. Artık böyle bir ihtiyaç var Kuzey Kıbrıs’ta. Organik dükkanın olması gerekiyor. Şubat ayı gibi yola çıktık, burayı kiraladık. Butik Cafe conseptinde yapmak istedik. Hem ürün satacağız, hem de servis yapmayı planladık. Kardeşim de uzun zamandır Amerika’da bira yapardı. Hep aklımızda vardı Kıbrıs’ta da bira üretelim, craft birayı tanıtalım diye. Bu proje ile bunu da hayata geçirdik ve üst katta da üretimimizi yapıyoruz. Kahvemiz var, insanlar burada alış verişini yapıp, daha sonra burada oturup kahvesini, birasını içebilecek. Açılalı bir buçuk ay oldu henüz. Talep var, özellikle de yeşilliklere, tavuk ve yumurtaya. Ama talebi karşılamakta sıkıntı yaşıyoruz. Çünkü üreticiler yeterli değil. Özellikle, açıldığımız günden bu yana haftada 70-80 tavuk sattık ve daha fazlasını da satabiliriz ama o noktaya geldik ki, şu an Ağustos ayında hiç satamadık. Çünkü üreticinin elinde yok. Tavuk artık Eylül başından sonra olacak. Tavuk konusunu atlatacağız ama sebze, meyve konusunda üreticinin biraz daha kendini geliştirmesi gerekiyor.

Organik nedir

SORU:  Organik olarak neyi tanımlamak gerekir?

ORÇUN: Oranikte “ilaç yoktur” diye birşey yoktur. Organik ilaç kullanılır. Ve kontrollü kullanılır bunlar. Tohumun organik olması gerekir, bir de ekilecek bölgenin ana yoldan en az bir buçuk kilometre uzak olması gerekiyor. O bölgede de ilaçlı tarım yapılmaması gerekir.

Talep var, ürün yok

SORU: Bizde bu çerçevede üretim yapan kaç kişi var?

ORÇUN: Bildiğim kadarıyla 30 üretici var. Çoğu kişi organiğe geçme sürecindedir. Çünkü, organik tarıma başlamak için 2-3 yıla ihtiyaç vardır. İnsanların çok sorduğu ürün böğrülce. Çok rahat  30-40 kilo sipariş gelebiliyor bize ancak, ne yazık ki 10 kilodan fazla veremeyiz. Çünkü, bir üretici var böğrülceyi üreten. Şu an belli ürünlerde bu sıkıntıları yaşıyoruz. Domates gibi.  Bizde talep var ürün yok. Üreticiler eskiden market olmadığı için sorun yaşadılar, ancak şimdi burasının açılmasıyla biz aracı oluyoruz üretici ve halk arasında.

Hem alış-veriş, hem soğuk içecek keyfi

SORU: Buraya gelenler neler bulabilir?

ORÇUN: Bizde meyve sebze var, tavuk, yumurta, ekmek, kuru gıda, bakliyat, zeytin yağı, sirke, bebek ürünleri, temizlik ürünleri, bal, tekmez, şarap, baharatlar. Kahvemiz var organik çekirdekten. Biz burada öyle bir yer yaratmak istedik ki, insanlar işten çıktıkları zaman gelip alış verişlerini yapsınlar, arzu ederlerse oturup kahvelerini içsinler, bir bardak soğuk birşeyler içsinler. Bu aslında hepmizin ihtiyacı olan birşey. İşten çıktığımız zaman eve gidersek, dışarı zor çıkılır. Neden eve gitmeden önce gelip evin eksikliklerini giderip, bir bardak birşey içip arkadaşımızla sohbet etmeyelim. O şekilde tasarladık burayı. 

Bira makinesi görmekle başladı herşey                  

SORU: Bira yapma fikri sizde nasıl oluştu?

OGÜN CANANOĞLU: Ben Amerika’da yaşıyorum ve yıllardır adaya dönmek için birşeyler arıyordum . Kardeşimle de birşeyler yapmak arzusundaydım. Annemin de teşvik ettiği bir proje oldu bu. “Kardeşler olarak ne yapabiliriz birlikte” diye düşünürken bir gün yine, girişimcilikle ilgili bir web sitesine kardeşimin yolladığı bir linkten bakarken, orada bir bira yapma makinesi gördüm. Yeni Zelanda’da bir girişimci bir makine yapmış. Arpayı, buğdağı her şeyi koyduğunuzda kendi başına bira yapan bir makine. Düğmeye basıyorsunuz, kahve yapar gibi bira yapıyor. Kendi kendime sordum, “Bira yapmak bu kadar basit birşey mi?” diye. Girip araştırdığım zaman bir de baktım ki, çok büyük bir hobi. Ben de uzun yıllardır içerisinde maya olan şeyleri yapmayı sevdiğim için, bir de birayı sevdiğim için, bu işe başladım. O zaman craft biranın yükselmeye başladığı dönemlerdi. Fabrikada üretimlerin dışında yavaş yavaş ufak çapta üretimlerin olduğu, gerçek birayı tatmaya başladığımız zaman, bunu denemek istedim. Çok hoşuma gitti. Yaratıcılığımı kullanmak istedim. Yaklaşık 7 yıl oldu yapıyorum. Amerika’da da kendime göre bir küçük bar yaptım, arkadaşlarımı davet ediyorum. Onların görüşlerini alıyorum yaptığım birayla ilgili.

Craft bira son dönemlerin aranan birası

Kıbrıs’ta ansızın gelişen bu organik projesinden sonra “ bira işini de yapabilir miyiz” diye düşünürken, çok kısa bir süre içerisinde hemen giriştik bu işe. Bira tanıtım günümüze de ilgili bekliyorduk ama, bu kadarını beklemiyorduk açıkcası. Gelenlerin yüzde 80’i daha önce hiç bu tip bira içmemiş ama, denemeye açık. 5-6 yıldır Güney’de bu biralar yapılıyor. 6 çeşitle biz bu olaya girdik. Yıllardır yapmanın verdiği tecrübe ile insanların bunları beğeneceğinden emindim. O gündü test olayını ben bir dönüm noktası olarak değerlendiriyorum. Bizim  hedeflediğimiz 2-3 aylık stoğun tükendiği bir gün oldu. O sebepten dolayı şu an biramız yok. Bu aydan itibaren tekrardan üretimimizi servis yapacağız.

Bira tanıtım günü dönüm noktası oldu

SORU: Bu durumda adaya kesin dönüş yapmaya karar verdiniz mi?

OGÜN: O gün büyük bir gündü aslında. Bana dönüş yapmam için büyük bir ışıktı. Büyük bir göz kırpıldı. “ Arık dön, bu işi al” diye. Umarım artık bu işlere girecek olan başka üreticiler de olur. Dünyada da bu böyledir. Bu craft bira olayında ne kadar çok üretici olursa, o kadar çok insanlar keşfeder.

Çok beğenildi

SORU: Ülkemizde bu işi yapan üretici var mı?

OGÜN: Kuzey’de bir kişi vardır bildiğim, çok önceden başladı. Cyprus wine.com’un sahibidir bildiğim kadarıyla. Onun dışında yok. Umarım yapmaya hazırlananlar vardır. Güney’dekilerin hepsiyle bağlantım vardır. Craft bira içmek isterseniz, Güney’e gidersiniz. Orada birçok çeşidi vardır. Burada bizim ürettiğimiz biraları içenler, çok güzel tepkiler verdiler bize.

6 farklı çeşit bira

SORU: Kaç çeşit craft bira üretiyorsunuz şu anda?

OGÜN: Bira çeşitlerimiz, German Pilsener, Witbeer, Pale Ale, IPA, Dubbel, Robust Porter’dir.Planlarımız, sezonluk biralar vardır. Yılbaşından önce genelde bunlar cristmas birası olarak geçer kış dönemi için. Bir de sonbahar döneminde kavaktan yapılan biralar vardır ki, Avrupa’nın da birçok ülkesine daha gelmedi ama, biz buraya onu getirtme niyetindeyiz. Yaz döneminde de yine daha sizi içtiğinizde ferahlatan biralardan. Kısacası, 6 çeşit biramızın dışında, bir çeşit de sezonluk bira yapmayı hedefliyoruz. Hedeflerimizin arasında yine, geldiğiniz zaman burada oturup bira içecek vaktiniz yoksa, eve misafiriniz gelecektir, evde parti vardır. Buradan biranızı doldurup gidebileceğiniz alt yapıyı oluşturmaktır. Özel şişelerimiz olacaktır. Bir başka hedefimiz de, her eve bir adet, açtığınızda biranızı akıtacağınız, fıçıyı taze taze alıp, daha ucuz fiyata evinize 20 kusur kişi gelirse, taze taze fermente edildikten sonra, filtre edilmemiş ve pastörize edilmemiş şekilde bira alabilmenizdir. Özel tap. Bunun en basit örneğini verecek olursak. Normal bir birayı dışarda satılanı içersiniz,iki adet içtiğiniz zaman tuvaletten çıkamazsınız. Bu birayı içtiğiniz zaman, besin değerini koruduğu için vicut onu atmaya çalışmıyor. Canlı bir biradır bu. Yaklaşık bir yıl ömrü olan bir biradır.Pastörize edilmediği için de besin değerini koruyor. Bu çok büyük bir avantaj. Craft bira içmek bir deneyimdir. Oturup 10-16 adet içebileceğiniz birşey değildir. Alkol oranı gene yüksektir. Benim yaptığım biralarda 5 ile 7.6 arası oranı var. Bir iki tane içeceksiniz. Fiyatlarımız, 15-17 tl arasında değişiyor.

İki toplumlu proje

Büyük projemiz.Şu an yaptığımız biralardan biri Almanya’da çok yakında piyasaya çıkacak. Görüşmeleri tamamladık. Rum tarafındaki bir üretici ile ortak yaptık bu projeyi. Tarifi birlikte çıkardık. Almanların çok sevdiği buğday birasına biraz Kıbrıslı dokunuşu yaptık. İçerisine limon kabuğu gibi şeyler koyduk. Çünkü Almanya’da “Kıbrıs” dendiği zaman akıllara güneş ve turunçgiller gelirmiş. Proje şu: Bir araya geldik Rum tarafındaki bir üretici ile. Menüyü çıkardık ve burada İki toplumlu Home for Cooperation’ın bir projesine, Almanya’da her satıldığında bu bira 10 sent gidecek. Bu uzun vadeli bir proje. Yaklaşık bir yıldır devam eden bir hazırlığı oldu ve dün itibarıyla imzalar atıldı. Biranın adı da “Drink for Peace” olacak ve şişenin arkasında da problemin ne olduğu gibi kısa bilgiler yer alacak. Planımız, bu biranın Home for Cooperation’da satılmasıdır.

Craft bira bir deneyimdir

SORU: Burada bira veya şarap içerken yanında ne verilecek?

ORÇUN: Bu çok ayaklı bir proje idi. İlk ayağı organik, ikinci ayağı kahve ve şarap, son ayak olarak da bira. Biraya kadar olan ayakların hepsinde, şarabı içerken bir tek peynir tabağı alabilirsiniz yanında. Onun dışında, burada satılan ürünlerden alabilirsiniz. Biz kendimizi restoran ve barlardan ayırıyoruz. Onlar çok farklı bir kulvarda. O nedenle buraya gelip oturduğunuzda size yemek gelmeyecektir. Peynir tabağımız var. 5-6 çeşit peynirimiz var. Bira ile ilgili projemiz de, şu an zeytin köklerinde içerisinde 5-6 çeşit biramızın olacağı küçük bardaklar olacak. Buraya geldinizde, 6 biradan hangisini seçeceğinize karar veremeyebilirsiniz.. Çok küçük olan bu bardaklarda 6 birayı içip tadacaksınız. Bu ilk proje. İkinci proje ise, o zeytin kütüğünün üzerinde gelen biraların her birinin yanında çok küçük, onunla eşleşen, onun kimyasıyla uyan  küçük bir atıştırmalık olacak. Bu, ufak bir köfte veya ufak bir peynir olabilir. Her biranın yanında onunla giden, bizim tarafımızdan hazırlanmış atıştırmalıklar olacak bunlar. İnsanlar artık deneyim arıyor. Bu tip biraları içmeye alıştığınız zaman, algınız açılıyor. Bu ayın ortası gibi biralarımız içime hazır olacak. Birkaç bardan da bize teklif geldi.Bu çok güzel birşey.

Kaliteli yaşam için, sağlıklı beslenin

SORU: Son olarak ne söylemek istersiniz?

ORÇUN: Amacımız, burada insanlara sağlıklı bir ortam yaratmak. Çünkü kanser hastaları bu ülkede çok fazla. Çocuklar belli bir yaşa geldikten sonra memelenme ve tüylenme oluşmaya başlıyor, özellikle tavuk ve yumurtalardan dolayı. Hormon en büyük sıkıntımız. Bizim amacımız, burada olabildiğince ülkede üretilen denetimli, sertifikalı ürünleri insanların bulabilmesini sağlamak. Bunun yanında bizim üretimimiz olan biraları içmesi. Buraya gelip alış veriş yapıp, birasını alıp oturmasıdır halkımızın.İnsanlara mesajım, hayatta kalmak ve sevdiklerimizle daha fazla zaman geçirmek istiyorsak, sağlıklı olmamız gerekir. Hayat her zaman para kazanmak demek değildir. Kaliteli hayat sürmemiz gerekir. Kendinize iyi bakın, sağlıklı beslenin ki, günün sonunda sevdiklerinizle daha fazla zaman geçirebilesiniz.