“İKİ YÜZLÜLÜK” NE ANLATIR?-ERTUĞRUL KÜRKÇÜ
Yeni Yaşam, 17 Haziran 2021
17 Haziran 2021 Perşembe 11:05
Erdoğan ile Biden’ın ve Türkiye ve ABD’nin (ve Batı’nın) iki üç yıl içinde böylesine değişen tutumlarını “iki yüzlülük” ya da “yüzsüzlük”le nitelemek hiç de yersiz olmaz. Ancak görünüşle yetinmemek gerekir.
………………………………………………
“Bu bir ABD Başkanının dış politika bahsinde modern tarihte yaptığı en utanç verici şeydir […] Ben olsam birlikleri [Suriye’nin kuzeyinden] çekmezdim […] Buradaki asıl mesele Türkiye’dir. Ben olsam Erdoğan’la oturur yüzüne karşı yaptığının bedelini ödeyeceğini söylerdim. Bu bedeli öde.”
Joe Biden, 15 Ekim 2019’da Donald Trump’ın, Suriye’nin kuzeyine BM Güvenlik Konseyi kararları uyarınca DAİŞ’le savaş maksadıyla konuşlandırılmış ABD birliklerini çekmesine ve Kürtlerin TSK ve Selefi vekil güçlerin istilasına maruz bırakılmasına böyle tepki göstermişti. CNN’deki açık oturumda konuşan diğer Demokrat başkan adayları -Sanders, Gabbard, Warren, Buttigieg, Harris- da, Biden’dan da sert ifadelerle Trump’ın Kuzey Suriye istilasının önünü açmasını lanetlemişlerdi.
Biden rakiplerini eledi, Trump’ın faşizme yönelişini büyük bir halk hareketine dayanarak yenilgiye uğrattı ve ABD Başkanı oldu. Erdoğan ile “yüzüne karşı” dosdoğru konuşmak için çok aradığı fırsatı 14 Haziran NATO Zirvesinde buldu. Onlar konuşa dursun, Irak ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi topraklarında birbiri peşi sıra TSK üsleri ve müstahkem mevkileri inşa ediliyor, ormanlar kesiliyor ve ateşe veriliyor, Ankara’nın teşvikiyle peşmerge gerillayla adım adım sıcak çatışmaya yaklaşıyor; Türkiye’de HDP’ye yönelik çökertme harekâtı bütün kıyıcılığıyla sürüp gidiyordu ama Biden’dan Kürtler’in Türkiye ve bölge devletlerinden gördüğü zulüm ve baskıya ilişkin bir söz sadır olmadı. Savaş boruları yeri göğü inletirken, o odada “barışçı çözüm”ün lafı bile geçmedi.
Erdoğan da, NATO Zirvesi için yola çıkarken Biden’ın Ermeni Soykırımı’nı kabul etmesini, “gündeme getireceğini” söylemişti. Dönüşte “Ne oldu” diye soranlara “Hamdolsun,” dedi. “Hiç gündeme gelmedi!” Yarısı tercümeyle geçen bir saatlik görüşmede, çok sayıda ihtilaftan herhangi birinin sonuca bağlanabileceğini umanlar, boşuna beklemiş olmalılar. Ancak, Erdoğan Türkiye’ye bu görüşmeden beklediği tek şeyden de fazlasını elde ederek döndü: Joe Biden ile çektirdiği 32 dişin birden göründüğü fotoğraflar…
Erdoğan’ın istediği bu kadardı: Rejimin dış politika stratejisi açısından deveye hendek atlatılmış, Ankara’nın “uluslararası camia”dan tecridine yol açan Batı ve ABD ile ihtilaflar “müttefikler arası bazı anlaşmazlıklar” parantezine alınmış, kulaklar ikili görüşmelerde sık sık işiteceğimiz bu kelimelerin telaffuzuna alıştırılmış oldu. Dahası, Erdoğan Biden’a da, küresel stratejik çıkarları açısından geri çeviremeyeceği bazı ikramları olabileceğini ihsas etti: Afganistan’da ABD’nin boşalttığı Kabil Havalimanı’nın korunmasına talip oldu. Bunun ağzının suyunu akıttığını Biden’ın görüşmenin “detayları”nı hazmettikten sonra verdiği demeçten görmek kabil: “Pozitif bir görüşme oldu. Detaylı bir görüşme yaptık. Ülkelerimiz büyük gündemlere sahip […] Eminim ki Türkiye-ABD olarak anlamlı bir çalışma yürüteceğiz.”
Oysa, Ağustos 2020’de Erdoğan rejimi karşısında muhalefetin güçlendirilmesini savunan Başkan adayı Biden’ın Türkiye’ye dönük dış politika hedefleri bambaşkaydı: “Muhalefetin liderlerini desteklediğimizi açık şekilde belirtmeliyiz. Açıkça pozisyonumuzun parlamentoda da yer edinmek isteyen Kürt nüfusun entegrasyonunu sağlamak olduğunu söylemeliyiz. […]Yaptıklarının bedelini ödemeli. […] (Erdoğan ve partisi) Dağıldı, İstanbul’da dağıldı, peki biz ne yapıyoruz? Oturup teslim mi olacağız? Yapacağım son şey ona Kürtler konusunda boyun eğmek olurdu […]”.
Görüşme üzeriden üç gün geçip sisler dağıldıktan sonra hakikatin şaşmaz ölçüsünün ne Erdoğan’ın ne Biden’ın lafları değil karşılıklı kuvvetlerin bileşkesi olduğunu bir kez daha görüyoruz. ABD müesses nizamı, ister Obama dönemindeki “sırt sıvazlama” ister Trump dönemindeki “enseye tokat” politikasıyla, Ankara’nın bölgede eksilen gücünün telafisini bekliyordu. Ancak bunun bir bedeli olacaktı: Genişleme. 1950’lerin iki kutuplu dünyasında, NATO’da küçüğün büyüğe tek yönlü maddi bağımlılığının yerini 60 yıl sonra karşılıklı bağımlılıklar almıştı. NATO Ankara’nın ittifakın nüfuz sahası dışında genişlemeci bir siyaset izlemesini ya da anti-demokratik uygulamalarda bulunmasını frenleyecek etkili bir mekanizmaya sahip değildi. Ankara böylece sırtını NATO’ya dayayarak gücünü sınama peşinde koşmaya başladı. Libya ve Doğu Akdeniz’de, Suriye ve Irak’taki Kürdistan parçalarında yürüttüğü askerî faaliyet, sonunda bir sınıra gelip dayanacaksa bu herhangi bir uluslararası pakt ya da sözleşmeyle değil, maddi güçle çizilen sınırlar olacaktı.
Erdoğan ile Biden’ın ve Türkiye ve ABD’nin (ve Batı’nın) iki üç yıl içinde böylesine değişen tutumlarını “iki yüzlülük” ya da “yüzsüzlük”le nitelemek hiç de yersiz olmaz. Ancak görünüşle yetinmemek gerekir. “İki yüzlülük” de “yüzsüzlük” de devletlerin dil ve tutumlarını stratejik konum ve maddi gücün belirlediği karşılıklı bağımlılık gereklerine uydurma mecburiyetlerinin bir yansıması. Geleceklerine yürürken, kendilerine laflar arasından değil maddi güçler arasından bir yol açmanın esas olduğunu kimse Kürtler’den daha iyi bilecek durumda değildir. Bu çerçevede Biden Erdoğan görüşmesinden yansıyan ilk sonuç Erdoğan rejiminin Kuzey Suriye’de (Rojava Kürdistan) yeni askerî hamleler için önünün açılmadığı, Kuzey Irak’ta (Başure Kürdistan) Bağdat ve Hewler üzerinde sahip olduğu nüfuz nispetinde hareket alanı bulabileceği, Türkiye’deyse (Bakure Kürdistan) iç ve uluslararası koşulların salt askerî güce dayalı bir yok etme harekâtına izin vermeyeceğidir.
Erdoğan-Biden görüşmesinden yansıyan “sonuçsuzluk”, maddi nesnel koşullarda ve bölgesel güç dengelerinde kısa zamanda çarpıcı değişiklikler beklemenin gerçekçi olmayacağına, rejimin ahlaken ve siyaseten çürümeye devam ettiğine ve ayakta kalabilmek için “askerî güç ihracı”na su kadar muhtaç olduğuna işaret ediyor.
Türkiye’nin demokrasi ve barış güçlerine bu “sonuçsuzluk”tan düşen ibret kaderlerini Kürt halkının kaderiyle ortaklaştırmadıkça bir sömürge savaşının tarafı olmaya devam edecekleri ve bu ortaklaşmadan kaçınmayı vazeden her politikanın diktatörlüğün politikalarına eklemleneceğidir
- KTSYD üyeleri, kahramanlarımız için koşacakKıbrıs Türk Spor Yazarları Derneği (KTSYD), 1 Aralık Pazar günü düzenlenecek olan 12. Ülker Lefkoşa Maratonu’nda yer alacak.26 Kasım 2024 Salı 19:20SPOR
- Girne'de kavga: Yolcu taşımacılığı yüzünden birbirine girdiler!Girne'de yolcu taşımacılığı yüzünden çıkan kavgada 2 kişi tutuklandı.26 Kasım 2024 Salı 18:29KIBRIS
- Basketbolda Son Şampiyon İskele, şampiyonluk hedefiyle yeniden parkedeLarnaka Gençler Birliği Spor Kulübü Büyük Erkekler Basketbol Takımı, 25 Ekim’de İskele Dr. Küçük Spor Salonu’nda düzenlenen resmi bir törenle 2024-2025 sezonunu açtı.26 Kasım 2024 Salı 16:46BASKETBOL
- Akansoy: CTP'nin erken seçim önergesi hâlâ yürürlükte bulunmaktadır.Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Genel Sekreteri Asım Akansoy bütçe görüşmelerinin ertelenmesini eleştirdi.26 Kasım 2024 Salı 09:56KIBRIS
- Basketbol MHK başkanından mesaj var: Ortak aklı oluşturduk, galiba başardık"Basketbol MHK başkanından mesaj var: Ortak aklı oluşturduk, galiba başardık"26 Kasım 2024 Salı 09:52BASKETBOL
- Lefkoşa'da yol yapım çalışmasıSurlariçi Sarayönü ve Haşmet Gürkan Sokak’ta Yol Bakım Çalışması Bilgilendirmesi26 Kasım 2024 Salı 09:47LEFKOŞA
- LAÜ’den Diş Hekimliği Haftası’na Özel BilgilendirmeErken Tanı ve Düzenli Kontrol Önerisi26 Kasım 2024 Salı 09:43LAÜ - LEFKE AVRUPA ÜNİVERSİTESİ
- Sıcaklık 15 dereceye düşecekMeteoroloji Dairesi, hava sıcaklığının 15 dereceye düşeceğini, ardından 3-4 derece kadar yükseleceğini açıkladı.26 Kasım 2024 Salı 09:41KIBRIS
- Döviz güne nasıl başladı?Döviz güne nasıl başladı?26 Kasım 2024 Salı 09:33PARA BORSA
- İskele’de bugün 3 saatlik elektrik kesintisi yapılacakİskele’de bugün 09.00-12.00 saatleri arasında elektrik kesintisi olacak.26 Kasım 2024 Salı 08:58İSKELE
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.