30 Nisan 2024
  • Lefkoşa28°C
  • Mağusa28°C
  • Girne26°C
  • Güzelyurt26°C
  • İskele28°C
  • İstanbul16°C
  • Ankara25°C

HPDEN SEYRÜSEFER RUHSATI UYGULAMASINA ELEŞTİRİ

Halkın Partisi (HP), hükümetin siyasi irade gösterip yasaları uygulamak ve ödenmeyen seyrüsefer ruhsat harçlarını tahsil etmek yerine, piyasada pahalılığı daha da artıracak yollara saptığını ileri sürdü.

HPden seyrüsefer ruhsatı uygulamasına eleştiri

29 Mart 2017 Çarşamba 15:35

HP’den yapılan açıklamada, Yol Kullanımının ve Emisyonun Vergilendirilmesi Yasa Tasarısı’nda yer alan “seyrüsefer ruhsat harçlarında tespit edilen önemli ölçüdeki kayıt dışılığın önlenmesi” ve “akaryakıtın ülkeye giriş noktasından itibaren kayıt altına alınması” tabirlerinin, hükümetin gerek sicile kayıtlı malların; gerekse ülkeye sadece iki gümrük kontrol noktasından girişi yapılabilen akaryakıtın denetimini yapmaktan aciz olduğunun en açık ispatı olduğu savunuldu.

Açıklamada, hükümetin bu yanlıştan bir an önce dönülmesi istenerek, akaryakıt üzerinden seyrüsefer ruhsatı uygulamasının yaratacağı olası sorunlar detaylı olarak ortaya konuldu, mevcut seyrüsefer uygulamasının verimli çalışabilmesi için bazı önerilerde bulunuldu.

Halkın Partisi hükümetin yasa tasarısına dair eleştirilerini, muğlaklıkları ve somut çözüm önerilerini Meclis Başkanlığı’na da bir mektupla iletti.

“ANAYASA’YA AYKIRILIKLAR İÇERİYOR”

HP açıklamasında, geçtiğimiz Mayıs ayında hükümeti yeni seyrüsefer ruhsatı uygulaması yanlışından dönmeye davet ettikleri anımsatılarak, “Bugün gelinen noktada, hükümet tarafından hazırlanılan ‘Yol Kullanımının ve Emisyonun Vergilendirilmesi Yasa Tasarısı’nın hem teknik hem de içerik olarak sorunlu olduğunu, çok muğlak ve yoruma muhtaç genel maddeler, belirsizlikler ile Anayasa’ya aykırılıklar içerdiğini görmekteyiz” denildi.

Hiçbir ülkede kullanılmayan bir sistem ile uluslararası vergi hukukuna ve Anayasa’nın sosyal adalet ilkelerine aykırı bir uygulamanın halka dayatılmaya çalışıldığının görüldüğü ve bundan endişe duyulduğu ifade edilen açıklamada, yasa tasarısında görülen yanlışlıklar, önerilen uygulamanın olası olumsuz ekonomik etkileri ve seyrüsefer ruhsatının tahsilatı konusunda çözüm önerileri sıralandı.

“YANLIŞLIKLAR, EKSİKLİKLER VE BELİRSİZLİKLER…”

Yasa tasarısındaki bazı yanlışlıklar, eksikler ve belirsizlikler şöyle sıralandı:

“Tasarıda yer alan ‘seyrüsefer ruhsat harçlarında tespit edilen önemli ölçüdeki kayıt dışılığın önlenmesi’ ve ‘akaryakıtın ülkeye giriş noktasından itibaren… kayıt altına alınması’ tabirleri, hükümetin gerek sicile kayıtlı malların gerekse ülkeye sadece iki gümrük kontrol noktasından girişi yapılabilen akaryakıtın denetimini yapmaktan aciz olduğunun en açık ispatıdır.

Yasa tasarısının 8’inci maddesinde ‘Bakanlar Kurulu, ekonomik ve sosyal durumu gözeterek’ uygulanacak vergi oranında ‘artış veya indirim yapmaya yetkilidir’ denilmektedir. Anayasa’nın 75’inci maddesinin 3’üncü fıkrası, ‘Yasanın belli ettiği yukarı ve aşağı hadler içinde kalmak, ölçü ve ilkelere uygun olmak koşuluyla’ vergi, resim ve harçlarda değişiklik yapma yetkisinin Bakanlar Kurulu’na verilebileceğini öngörür. Yasa tasarısında ise, vergi oranında değişiklik yapabilmek için Bakanlar Kurulu’na koşulsuz yetki verilmekte, gözetilmesi gereken herhangi bir somut ölçü (örneğin enflasyon vs. gibi) ve ilke belirlenmemektedir.

Aynı şekilde yasa tasarısının 11’inci maddesinin 2’inci fıkrası, “taşıt tanıma ve akaryakıt kullanım tespit sistemlerinin ithali, satışı, montajı, kullanımı ve denetimine ilişkin usul ve esasları düzenleyen” tüzük yapma yetkisini Bakanlar Kurulu’na, herhangi bir standart ölçü ve ilke belirtmeden, sınırsız bir şekilde vermektedir. Araç takip sistemlerinin kullanım esasları bağlamında, özellikle çipler vasıtasıyla bireyin özel hayatına ilişkin hangi verilerin takip edileceği, dolayısıyla çıkarılacak tüzüğün “Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası”na aykırılık teşkil edip etmeyeceği belirsizdir. Bu konuda yapılacak düzenlemeler yasada detaylı şekilde yer almalıdır.

Halktan vergi tahsil etmek için hazırlanan her yasada hangi ölçü, ilke ve kriterlere dayanıldığı, verginin hangi esaslar çerçevesinde yükleneceği, madde madde belirtilmek zorundadır. Oysa, söz konusu yasa tasarısı, tüm bu önemli unsurları tüzüklere bırakmak ve Bakanlar Kurulu’na da sınırsız yetki tanımak suretiyle istismara açık bir düzenleme yaratmaktadır.

Seyrüsefer ruhsat harçlarının tamamen ve münhasıran yolların inkişafına ve trafik sinyalizasyon ve işaretlerine harcanacağı hususunda ilgili yasa tasarısında herhangi bir kural yoktur.

Sözde akaryakıt kaçakçılığını önlemek amacıyla hazırlanan yasa tasarısı, akaryakıt ile çalışan her tür araç gerece, sanayiden evlerde veya tarlada kullanılan depolara kadar takılması öngörülen çiplerin ve buna bağlı tesisat sisteminin maliyetinin kim tarafından karşılanacağı, çiplerin bakım onarımının kim tarafından yapılacağı, bunların vatandaşa ve işletmelere zorunlu olarak masraf oluşturup oluşturmayacağı, bunların nasıl denetleneceği belirsizdir.

ÇEVRE DOSTU ARAÇLARA TEŞVİK

Birçok ülkede, egzoz emisyonu öngörülen seviyenin üzerinde olan motorlu araçlar için ödenen ruhsatlara ilave bedeller eklemek suretiyle çevre dostu araçların kullanımı dolaylı olarak teşvik edilmektedir. Yasa tasarısında önerilen sistemde araçlar arasında emisyon salgılama oranlarına göre bir ayrım yapılmamakta, tüm araçlardan aynı emisyon vergisinin alınacağı öngörülmektedir. Keza, tasarıda, akaryakıtla çalışan ve çevreye olumsuz gazlar salan işletmelerin emisyon vergisinin uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.

Yasa tasarısı hakkında yazılı basında yer alan haberlerde, çipli sistem sayesinde araçların muayenesinin ve sigorta ödemesinin kontrolünün sağlanacağından bahsedilmektedir. Fakat yasa tasarısının amaç kısmında bu detaylara yer verilmemiştir. Bu da yasanın amacı dışındaki maksatlar için de kullanılabileceği anlamına gelmektedir.

Hazırlanan yasa tasarısının Avrupa Birliği normlarına uyum açısından herhangi bir detay içermediği görülmektedir. Avrupa Birliğine girmiş tüm ülkelerin, seyrüsefer ruhsatları vs. yükümlülükler konusunda yaptığı düzenlemeler açıkça belli iken, hükümetin önerdiği yasa bu düzenlemeleri içermemektedir.”

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ…

Açıklamada çözüm önerilerine de yer verildi.

Birçok ülkede geçerli olan çağdaş vergi hukukuna ve bu çerçevede uygulanan seyrüsefer ruhsat harçlarının tahsilat yöntemine uyum sağlamak için, ağırlık esasına dayalı mevcut uygulamaya son verip, taşınmaz mal vergisinde olduğu gibi serveti esas alan Motorlu Araçlar Vergisi uygulamasına geçilmesi gerektiğine dikkat çekilerek, “Bu şekilde, Anayasamızın 75’inci maddesinin 1’inci fıkrasında yer aldığı gibi herkesin ‘mali gücüne göre’ vergi ödemesi, yani verginin servet vergisine dönüştürülmesi, sağlanmış olacaktır” denildi.

Seyrüsefer ruhsatlarının denetlenmesi amacıyla, çok daha uygun bir yöntem olan ve Türkiye dahil birçok ülkede kullanılmakta olan Plaka Tanıma Sistemi’ne (PTS) geçilmesiyle daha etkin, daha adaletli, ekonomik ve sosyal sıkıntılara sebebiyet vermeyen bir sistem kurulabileceği düşüncesi aktarılan açıklamada, diğer çözüm önerileri ise şöyle sıralandı:

“PTS sistemine geçinceye kadar ise, seyrüsefer ruhsat harcı yükümlülüğünün etkin ve sürekli denetimi için, 2000’li yılların sonuna kadarki uygulamada olduğu gibi, halk arasında “değirmi” (yuvarlak) dediğimiz makbuz türündeki özel ruhsat belgesinin araçların ön camında teşhir edilmesi zorunluluğu tekrar getirilmelidir.

Uluslararası vergi hukuku ilkelerine göre, düşük değerlerden daha az, yüksek bedelli veya lüks özellikli mallardan daha fazla mülkiyet vergisi almak esastır. Buna ek olarak, sosyal adalet temelinde halktan tahsil edilen vergilerin halka hizmet olarak geri dönüşünü sağlamak da esastır. Halktan tahsil edilen vergilerin, halka hizmet, yol kalitesi ve güvenliği şeklinde geri dönmesi, halkın vergiye uyumu ile vergi psikolojisini olumlu yönde geliştirmede, yani vergi gelirlerini artırmada büyük önem arz etmektedir.

Seyrüsefer ve ilgili diğer harçların denetimsizlik yüzünden tahsil edilemiyor olmasına ilaveten, araç sahiplerinin ödemede karşılaştığı bürokratik formaliteler ve ödeme kolaylıklarının bulunmayışı da tahsili zorlaştırmaktadır. Teknolojik olanaklardan da yararlanarak, ödeme noktası ve yöntemlerini çeşitlendirmek (internet üzerinden, kredi kartı, bankalar vasıtasıyla ve/veya otomatik talimat, posta dairesi veya şubeleri, vs.), ödeme sürelerini (taksitlerini) de artırmak suretiyle bu vergilerin süratle ödenmesine olanaklar sunmak halka kolaylık sağlayacağı gibi vergi gelirlerini azami düzeye çıkaracaktır.”

Halkın Partisi açıklamasında geçici olarak veya günübirlik ülkeye gelecek yabancı plakalı araçların çipleri olmayacağına göre akaryakıt alıp alamayacakları; elektrikli araçların seyrüsefer ruhsatından muaf mı tutulacağı ve henüz hiçbir yerde denenmemiş sistemin nasıl ve ne zaman gerçekleştireceği de soruldu.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA