HELİKOPTERDEN ATILAN SERVET TURGUT 17 GÜNDÜR YOĞUN BAKIMDA

Van'ın Çatak ilçesinde askerler tarafından 11 Eylül’de gözaltına alındıktan iki gün sonra Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yoğun bakım ünitesinde tedavi altında olduğu ortaya çıkan ve helikopterden atıldıkları belirtilen 7 çocuk babası Servet Turgut, 17 gündür yaşam mücadelesi veriyor. Turgut’u görmesine izin verilmeyen ailesinin hastane önünde bekleyişi sürüyor.

Turgut’un 23 Eylül’de ortaya çıkan yoğun bakımdaki fotoğrafında solunum cihazına bağlı olduğu, yüzünün kan ve morluklar içinde olduğu görülüyordu. Sekiz çocuk babası Osman Şiban (50) ise ailesi tarafından Mersin’e götürülerek, tedavisi evinde sürdürülüyor.

Turgut’un oğlu Hüseyin Turgut, babasının sağlık durumuna dair şu bilgileri verdi: “Göğüsün sağ tarafında 7, sol tarafında ise 4 kaburgası kırılmış. Beyinde 2 yerde ciddi kanama var, akciğerinde çok büyük yırtılmalar, yırtılmadan dolayı göğsünde kan toplanmış. Her iki gözündeki elmacık kemiklerinde kırılma, parmak, el, kol, ayakları ve tüm kemiklerinde kırılmalar var."

'VALİLİK GERÇEĞİ YANSITMIYOR'

Van Valiliği’nin 21 Eylül günü yani olaydan 11 gün sonra yaptığı açıklamada, Turgut’un "dur" ihtarına uymayarak kaçmaya çalıştığı esnada kayalık alanda düştüğü ve bundan kaynaklı yaralandığı ileri sürüldü. Olay günü köyde bulunan Osman Şiban’ın kardeşi Cengiz Şiban , Servet Turgut’un tarlasında saman topladığı sırada askerler tarafından gözaltına alındığını, ağabeyi Osman Şiban’ın ise birlikte çay içtikleri sırada gözaltına alındığını dile getirdi. Valilik açıklamasının gerçeği yansıtmadığını belirten Şiban, helikopterden atılan iki kişinin de gözaltına alındığı sırada sağlıklarının yerinde olduğunu ve bu şekilde helikoptere bindirildiğini söyledi.

OSMAN ŞİBAN HATIRLAMIYOR

Mersin'deki evinde bulunan Osman Şiban ise “Daha tam olarak kendime gelemedim. Bedenim ağrıyor. Bir saat kalkıyorum, bir saat düşüyorum. İyi değilim. O güne dair herhangi bir şey aklıma gelmiyor” diye konuştu. Şiban hastanede tedavi görürken sadece "Bizi attılar attılar" diyebilmişti.