ERHÜRMAN: OTURUP SARAYÖNÜ’NDE BEKLEMEMEMİZ LAZIM

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Tufan Erhürman, beraberindeki heyetle Binatlı Spor Kulübü, Aydınköy Spor Kulübü, Narenciye Üreticileri Birliği, Baf Ülkü Yurdu Spor Tesisleri ve Akçay’ı ziyaret etti.

Ziyaretlerinde konuşan Erhürman, hükümetlerin kısa ömürlü olmasından dolayı hedeflenen işlerin yapılamadığını ve hükümetlerin seçime endeksli olduğunu söyledi. 

ERHÜRMAN: “ÖNÜMÜZDEKİ 5 YILI ÇOK DAHA ETKİLİ KULLANACAĞIZ”

Erhürman sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Bizim artık hem Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakereleri çözüme taşımak için çaba gösterecek, bir yandan bizim dış ilişkilerdeki sorunlarımızı çözmek için çok daha yoğun çalışma içerisine girecek, diğer taraftan da spor, sağlık ve eğitim politikaları gibi alanlarda da hükümetlere yol gösterecek, liderlik yapacak bir cumhurbaşkanına ihtiyacımız var. Daha önce Cumhurbaşkanlığı’nı bir müzakerecilik makamı gibi görürdük. Yaşadığımız tecrübeler, hükümetlerin ömürlerinin kısa olması, hükümetlerin sürekli seçim baskısıyla karşı karşıya olması, bizim birçok alanda yapmamız gereken işleri yapamayacağımız durumlara düşmemiz sonucunu doğuruyor. Cumhurbaşkanı’nın 5 yıllık istikrarlı görev süresi var. Bu 5 yılı bizim etkili kullanmamız lazım. Hem sporda hem sağlıkta hem eğitimde hem de diğer alanlarda çok daha yoğun çalışabilmek için.

“KAVGA DA ETMEYECEĞİZ, ÖDÜN DE VERMEYECEĞİZ”

Bizim dünyayla ilişki içinde olmamız lazım. Oturup Sarayönü’nde beklemememiz lazım. Türkiye’yle de, Avrupa Birliği’yle de, İngiltere’yle de, Fransa’yla da, Birleşmiş Milletler’le de çok daha yoğun görüşebilmemiz lazım. Bu konudaki aktivitemizin çok kısıtlı olduğunu gördük. Önümüzdeki 5 yılda hem içeride hem dışarıda çok daha aktif, geniş kadrolarla çalışacak bir cumhurbaşkanına ihtiyacımız var. Bu ülkede yaşayan halkın bütünlüğü bizim için önemli. Kıbrıs Türk halkının varlığını, kimliğini, kültürünü bölünmeksizin, parçalanmaksızın, kavga etmeksizin geleceğe taşıyabilmesi önemli. Bunun için de ekonomiye ve paraya ihtiyacımız var. O yüzden kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomi yaratmaya odaklanmamız lazım. Kendi ayaklarımız üzerinde duracağız, vergilerimizi bir tamam toplayacağız, gelirlerimizi artıracağız, önümüze konulan engelleri aşmaya çalışacağız. Kavga etmeyeceğiz ama kendi kimliğimizi ve kültürümüzü geleceğe taşımak adına da kimseye ödün vermeyeceğiz. O yüzden önümüzdeki 5 yılda, çok ve aralıksız çalışma ve sadece belli konularla sınırlı kalmayıp, memleketin içerideki ve dışarıdaki tüm konularına el atma sözü veriyoruz.”