25 Ekim 2024
  • Lefkoşa21°C
  • Mağusa24°C
  • Girne24°C
  • Güzelyurt20°C
  • İskele24°C
  • İstanbul15°C
  • Ankara9°C

DOMUZDAN İNSANA KALP NAKLEDEN PROF. DR. MOHİUDDİN: RUTİNLEŞECEK

Domuzdan insana kalp nakli yapan Prof. Dr. Muhammad Mohiuddin, “Önümüzdeki yıllarda bu nakillerin rutinleşeceğine inanıyorum” dedi.

Domuzdan insana kalp nakleden Prof. Dr. Mohiuddin: Rutinleşecek

30 Mayıs 2024 Perşembe 21:13

Yaklaşık 33 yıldır türler arası organ ve doku nakli (ksenotransplantasyon) çalışmalarını sürdüren Mohiuddin, Avrupa Kalp Damar ve Damariçi Cerrahisi Derneği’nin 72’inci Uluslararası Kongresi’ne katılmak için İstanbul’a geldi.

Donör sayısı, organ nakline ihtiyaç duyan hastalara yetişemiyor. Böbrek ve karaciğerde canlıdan canlıya nakil mümkün. En azından vericisi varsa. Ancak kalp, akciğer, pankreas, ince bağırsak yetmezliğiyle karşı karşıya bulunanlar bu kadar şanslı değil. Binlercesi organ beklerken ölüyor.

Tıp dünyası bu sorunu aşmak için türler arasında organ nakli çalışmalarına 1980’lerde başladı. Bu kapsamda ilk nakil, 1984’te ABD’deki Loma Linda Üniversitesi’nde doğuştan kalp hastası Stephanie Fae Beauclair’e yapılmıştı. Babundan alınan kalp nakledilen bebek Fae, yaklaşık bir ay bununla yaşadı.

Son yıllarda heyecan verici gelişmeler kaydedildi. Domuzlardan kalp nakli önce babunlara yapıldı. Arkasından sıra insan deneylerine geldi. Nihayet ABD Gıda ve İlaç Kurumu (FDA) başka tedavi seçeneği kalmayan, kalp yetmezliğinin son evresin gelmiş hastalara, genetik olarak insanlara uygun donörlere çevrilen domuzlardan (galsafe) kalp nakli yapılmasına onay verdi. İşlem peş peşe iki hastada denendi.

İlk nakil 7 Ocak 2022’de David Bennett’e yapıldı. Bennett 60 gün yaşadı. Bu nakilden sonra kalbin içinde gizlenen bir domuz virüsü keşfedildi. Arkasından Lawrence Faucette de domuz kalbi nakledildi. Faucette de yeni kalbiyle 40 gün yaşadı. Arada yine domuzdan böbrek nakli yapıldı.

‘Her nakilden yeni bir şey öğreniyoruz

Domuzlardan alınan organların, yakın gelecekte alternatif potansiyeli olacağını belirten Mohiuddin, çalışmalarını sürdüklerini anlattı.

Nakilden sonra ne olacağını bilmediklerini söyleyen Mohiuddin şöyle devam etti: “Başlangıçta hasta kaybettiğimiz için çok üzülüyoruz tabii ki. Her yeni nakilden yeni şeyler öğrenerek devam ediyoruz. Gün beklentisine (yaşam süresi) girmiyoruz. Bu yeni bir yöntem. Hasta ameliyat masasında da ölebilir, bir günde de. Birkaç yıl da yaşayabilir. Yeni kalbi taktığımızda, Ferrari motoru gibi çok güçlüydü. Ama hastalar domuza karşı ürettikleri antikorlar (domuz kalbini yabancı sayıp ona karşı reaksiyon gelişmesi) nedeniyle öldü. Aslında domuzlardaki antijenler mümkün olduğu kadar yok ediliyor. Ama nakilden sonra çıkabiliyor. Yine reddin nedeni bir enfeksiyon ya da ilaç olabilir. Organ reddini önleyen ilaçlar kullanıyoruz. İnsandan insana organ nakliyle, hayvandan insana immünolojik (bağışıklık) sistemler farklı.”

Sadece biyoteknoloji şirketinin yatırımı 20 milyon dolar

Tüm bu çalışmaların maliyeti çok yüksek. Organ kaynağı ‘ilaç’ domuzları bir biyoteknoloji şirketi geliştiriyor. Endüstri sadece bunun için 20 milyon dolar yatırım yapmış. Naklin hasta başına maliyetiyse 1,5 milyon dolar. Ama domuzdan alınan diğer organların da kullanılması halinde bu maliyetler düşecek. ABD’de bir diğer beklenti, sigorta sistemlerinin ödeme yapması. Mohiuddin, bu yüksek maliyetli çalışmaların sürmesi, rutinleşmesi için dünyada bu işe duyarlılığın ve hassasiyetin artması gerektiğini vurguladı.

Bu nakillerde en büyük sorun, insan bağışıklık sisteminin yeni organı ‘yabancı’ görüp atmaya çalışması. Söz konusu domuzlar çiftliklerde yetişen, sıradan domuzlardan değil. İnsan vücuduna uyum sağlıyorlar. İnsan bağışıklık sisteminin reddetmemesi için genetik yapıları değiştiriliyor. Dişi domuzdan alınan yumurtalar üzerinde 10 genetik modifikasyon yapılıyor. Domuzların bazı genleri çıkarılıyor, insana ait genlerse ekleniyor. Daha sonra tüp bebek yöntemiyle yumurta spermle dölleniyor. Elde edilen embriyo, dişi domuzun rahmine yerleştiriliyor. Böylece insan vücudu tarafından kabul edilebilir organları bulunan domuzlar doğuyor. Bunlar hızlı büyüyor. Bir yılda erişkin oluyorlar. Yani organları kullanılabilir hale geliyor. Yaklaşık 20 yıl yaşayabiliyorlar. Dr. Mohiuddin bir domuzun iki böbreği, akciğerleri, karaciğerleriyle de çok sayıda hastanın yaşamını kurtarabileceğini söyledi.

Sonuç olarak henüz araştırma aşamasında bulunan yöntemin önündeki en büyük engel bağışıklık sistemi sorunları. Reddi önleyecek ilaçları gerekli. Bazı ilaçlar denendi ancak geliştirilmeleri lazım.

‘Program devam edecek’

Öte yandan hayvandan alınan organ veya dokuların insana nakledilmesi, bilinmeyen bir patojenin hayvandan insana geçme olasılığı dahil birçok risk taşıyor. Nakil prosedürünün, organın derhal reddedilmesi ve hastanın ölümüne neden olabilecek bir bağışıklık tepkisini tetikleme olasılığı da daha yüksek görünüyor.

Ancak bilim dünyası umutla çalışmalarını sürdürüyor. Hasta buldukları anda üçüncü domuzdan kalp naklini yapmak için hazır beklediklerini belirten Mohiuddin, “FDA onayımız var. Hasta bulduğumuzda FDA bildirerek nakli yapacağız. Program devam edecek. Önümüzdeki yıllarda bu nakillerin rutinleşeceğine inanıyorum” dedi.

Profesör varlıklı insanlara bu türler arasındaki organ nakli programına yatırım yapması ve destek olması çağrısı yaptı: “O zaman çok daha kısa zamanda çalışmalar tamamlanabilir.”

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA