DİJİTAL NEFRET DİLİ ÇOCUKLARI DA ETKİLİYOR
Sosyal medya, nefret söylemi taşıyan içeriklerin yayılması için en uygun ortam. Peki, bu mecralardaki nefret dili ve felaket senaryoları vaktinin çoğunu internette geçiren çocukları nasıl etkiliyor?
18 Ağustos 2023 Cuma 10:38
Hızla gelişen teknoloji beraberinde getirdiği tehditleri de aynı hızda büyütüyor. Hakaret, aşağılama, değersizleştirme, itibarsızlaştırma... Çevrim içi platformlarda sıkça karşılaştığımız bu tür nefret söylemi taşıyan içeriklerin aile dinamiklerinden toplumsal barışa birçok değeri zedeleyeceğinden endişe ediliyor. Öyle ki durum Birleşmiş Milletler'in de gündeminde... BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, insani bağların güçlenmesi için oluşturulan platformların, dijital alanda nefret ve yalanların yayılmasına zemin hazırlayarak küresel zarara neden olduğu çağrısında bulundu.
Hızla gelişen teknoloji beraberinde getirdiği tehditleri de aynı hızda büyütüyor. Hakaret, aşağılama, değersizleştirme, itibarsızlaştırma... Çevrim içi platformlarda sıkça karşılaştığımız bu tür nefret söylemi taşıyan içeriklerin aile dinamiklerinden toplumsal barışa birçok değeri zedeleyeceğinden endişe ediliyor. Öyle ki durum Birleşmiş Milletler'in de gündeminde... BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, insani bağların güçlenmesi için oluşturulan platformların, dijital alanda nefret ve yalanların yayılmasına zemin hazırlayarak küresel zarara neden olduğu çağrısında bulundu.
Geniş bir yelpazede tehdit olarak görülen nefret söylemi, rol modellerini yoğunluklu olarak dijital mecralarda popüler olandan yana kullanan, dijital oyunlarla büyüyen çocuk ve gençler için de tehlikeli mi? Bu dili onlar da benimseyebilir mi? Çocuk Psikiyatri Uzmanı Prof. Özalp Ekinci ile konuştuk.
Sıkışmış, çaresiz hissi ve algısı bu tip mesajların altında yatabiliyor. Aslında çok olgun olmayan bir savunma mekanizması olarak da değerlendirilebilir.
Psikiyatri Uzmanı Prof. Özalp Ekinci
Sosyal medyadaki nefret söyleminin altında ne yatıyor?
Prof. Özalp Ekinci; "Sosyal medyadaki öfke ve nefret söylemlerinde son yıllarda sıkıntılı artış olduğunu görüyoruz" diyerek başlıyor sözlerine.
"Bunun altında aslında pek çok etken var. Ülkelerin içinde bulunduğu sosyoekonomik özellikler, sosyal zorluklar bu tür mesajlar için etkili olabiliyor. Birey bazında baktığımızda sıkışmış, çaresiz hissi ve algısı da bu tip mesajların altında yatabiliyor."
Özalp Ekinci, çoğunlukla kendini ifade etmekte zorluk çeken kişilerin bu tür bir dile başvurduğunu söylüyor.
"Kişilik ya da mizaçla ilgili özellikler, içinde yaşadığı aile şartları, akademik hayatta yaşadığı güçlükler, çözümleyemediği çatışmaların bir kısmında birey, kendisini yaşadığı olay karşısında ifade etmekte zorlanabiliyor. Zorlandığında da bunu üstü kapalı şekilde başka platformlarda yansıtılabiliyor. Yani bireysel bir yaklaşım türü. Herkes bu şekilde paylaşımda bulunmuyor. Bunu söylememizde fayda var ama yaşadığı zorluklar karşısında, bireysel çatışma olabilir, aileyle ilgili bir zorluk da olabilir ya da kurumsal hayatta kişinin önüne koyulan bir engel olabilir; hakkını arayamayan ya da ilgili kuruma kendi ismi ile yazamayan bazı bireyler bunu üstü kapalı olarak paylaşabiliyorlar. Bu aslında bir açıdan çok olgun olmayan bir savunma mekanizması olarak da değerlendirilebilir."
Nefret dilini ergenler neden kullanır...
Ergenler bu tip paylaşımları gördüklerinde zaten bulundukları yaş itibariyle adalet arayışı, haksızlıklar karşısında yoğun bir duyarlılık hissetme, çok kolay bir empati süreci içine giriyorlar. Kendilerinde böyle bir duyarlılık olmasa bile benzer bir duyarlılığı hissetmiş algısına kapılarak aynı yola başvurabiliyorlar.
Yetişkinlerle ergenlerin öfke ve nefret dilini kullanması aynı dinamiklere dayanmıyor. Nefret ve şiddet türü söylemler yetişkin dünyasında kimi zaman kışkırtma, yayma amaçlı kullanılırken bir yandan da çocuk ve gençleri de bu dili kullanmaya teşvik edebiliyor. Prof. Özalp Ekinci nefret içerikli söylemlerin çocuk ve ergenler üzerindeki etkisini bakın nasıl açıklıyor:
"Ergenler bu tip paylaşımları gördüklerinde zaten bulundukları yaş itibariyle adalet arayışı, haksızlıklar karşısında yoğun bir duyarlılık hissetme, çok kolay bir empati süreci içine giriyorlar. Kendilerinde böyle bir duyarlılık olmasa bile benzer bir duyarlılığı hissetmiş algısına kapılarak aynı yola başvurabiliyorlar."
İnsanlar önünde göz alıcı ve farklı olmak uğruna bu paylaşımları aslında çok anlamadan, çok bilmeden, bilişsel olarak sonuçlarını çok idrak etmeden paylaşabiliyorlar.
Özalp Ekinci, çocukların ve ergenlerin bu tür paylaşımları yaparken aslında sonuçlarını idrak edemediğini, sadece popülarite için yapabildiğini söylüyor.
"Bu tip mesajların dikkat çekiciliği, okuduğu zaman merak uyandırması, ergenler için daha göz alıcı olarak görünüyor. Tabii ki bulunduğu yaşın popülarite isteği ve eğilimini de göz önünde bulunduralım. İnsanlar önünde göz alıcı ve farklı olmak uğruna bu paylaşımları aslında çok anlamadan, çok bilmeden, bilişsel olarak sonuçlarını çok idrak etmeden paylaşabiliyorlar."
Ekinci, popülarite arayışının işin sadece bir boyutu olduğunu anlatıyor. Ergenlerin sosyal medyadaki davranış kalıplarını rol model olarak alabildikleri konusunda uyarıyor:
"Böyle bir davranışı gören bir ergen bunu model alıyor. Aynı davranışı kendisi yapma eğilimine giriyor. Bu tip öfke, nefret gibi paylaşımı gören bir ergen bunu paylaşabiliyor, kimi zaman da kendisi bir mesaj oluşturmaya çalışabiliyor. Bu tip örnekleri yakın zamanda çok gördük. Örneğin ülke yönetimi, kurumların yaklaşımları, ailenin yapısı, sosyal kurallar, cezalar uygun olmayan davranış, vakalar, bazen bu tip kabul edilmesi mümkün olmayan ya da ergeni de ailesini de zora düşürecek, toplum kurallarının dışında paylaşımları ortaya koyabiliyorlar. Ergenin 'yaptığının ne olduğunun farkında olmaması' bizim açımızdan temel değerlendirmede gördüğümüz şey."
"Yetişkinler sahte hesaptan, ergenler isim değiştirerek paylaşıyor"
Bir yetişkin bunu yaptığında ismini değiştirse bile bulunabileceğini öngörerek sahte hesaplarla hareket eder. Ama işte ergen yalnızca ismini değiştirir ve tabii ki bulunması çok daha kolay olur.
Dikkat çekmek, görünür olmak, içeriğin temelinde kabul görmeyen söylemler dahi olsa, ergenleri paylaşım yapmaya teşvik edebiliyor. Özalp Ekinci, önemli bir noktaya daha işaret ediyor ve nefret dili kullanan yetişkinlerin sahte hesap kullanarak, benzer paylaşım yapan çocuk ve ergenlerin ise sadece isim değiştirerek paylaşım yapmaya daha yatkın olduklarını anlatıyor.
"Bir yetişkin bunu yaptığında ismini değiştirse bile bulunabileceğini öngörerek sahte hesaplarla hareket eder. Ama işte ergen yalnızca ismini değiştirir ve tabii ki bulunması çok daha kolay olur. Nefret, öfke içerikli mesaj yazmak, adını değiştirmek ön plana çıkmak gibi. Böyle bir eğilimde bulunan ergenlerin belli özellikleri de var. Akranlar arasında yer bulamama, akademik başarısızlık. Aileyle yetersiz, duygusal bir bağın olması. Yani bu bağlamda kimliğinde yetersizlik algısı olan, kendini yeterli şekilde ifade edemeyen ergenler daha çok böyle yollarla kendini ifade ederler. Bunu da aklımızda tutmamız lazım."
"Fikirlerini kurallar çerçevesinde ifade etmeye teşvik edilmeliler"
Üstü kapalı başka yollarla, adını gizleyerek, farklı yollarla bu paylaşımları yapmanın doğru olmadığını mutlaka ebeveynler çocuklarına anlatmalı.
Aile-arkadaş, öğretmen- otorite ilişkilerinde yaşadıkları haksızlık ya da adalet arayışı, kendini ifade etmede yetersiz olan ergenlerin, tepkilerini ve öfkelerini sosyal medyada dile getirmesine yol açabiliyor. Ekinci, bu noktada ebeveyn ve eğitimcilere düşen görevleri şöyle anlatıyor:
"Doğrusu, ergenenin yaşadığı zorluklar karşısında kendini direkt, doğru kelimelerle, toplumsal kuralları yıkmayan bozmayan şekilde hakkını araması, yaşadığı zorluğu tanımlaması ve bu zorlukla ilgili duygularını ifade ederek çözüm arayışı içinde olması... Hep bunu özendiririz, hep bunu teşvik ederiz. Ebeveynlerin de öğretmenlerin de bu şekilde model olması doğrusudur. Üstü kapalı başka yollarla, adını gizleyerek, farklı yollarla bu paylaşımları yapmanın doğru olmadığını mutlaka ebeveynler çocuklarına anlatmalı.
Tabii ki toplumsal konularla ilgili, zorluklarla ilgili ebeveynlerin tutumları da önemli. Bazen anne babalar yaşanan zorluklarla ilgili keskin yorumlar yapıyorlar. Ergen de o keskin yorumu benimsiyor. O da aynı tutuma girebiliyor. Bu anlamda ebeveynlerin sağlıklı yorum yapması çok önemli. Belli bir kurala, yaşantı tarzına karşı olabilirler ama bunu söyleyiş tarzlarında, ergenin anlama kapasitesi, muhtemel eğilimleri akılda tutulmalı. Yani 'yaşadığımız olaylardan dolayı mutsuzuz, bu hatalı bir uygulama. Bu hatalı uygulama nedeniyle gideceğiz ilgili kuruma başvuracağız ve şikayette bulunacağız veyahut da bize bu davranışta bulunan kişi hakkında savcılığa gideceği, ya da burada bu kişiyle konuşacağız, bize yaptığının yanlış olduğunu söyleyeceğiz gibi hukuki bir yol, sosyal bir çözümle olabileceğini ergene anlatmak doğrusu."
- Rum tarafında toplanan 8 AB İçişleri Bakanı AB’nin Suriye’nin statüsünü yeniden gözden geçirmesini istiyorLefkoşa’nın Rum kesiminde gerçekleştirilen Bakanlar Toplantısı’nda, Suriye’nin statüsünün yeniden gözden geçirilmesi gerekliliği ve Lübnan üzerinden Suriye’den gelen sığınmacıların yönetimi üzerinde duruldu.18 Mayıs 2024 Cumartesi 13:51ORTADOĞU
- DAÜ Erkek Voleybol Takımı 1. Lig Türkiye Şampiyonası’nda Şampiyon OlduDAÜ Erkek Voleybol Takımı, Şampiyonlukla Süper Lig’e Yükseldi ve Şampiyon Melekler Takımı’nı Unutmadı18 Mayıs 2024 Cumartesi 13:39DAÜ - DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ
- DAÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı KutladıProf. Dr. Kılıç: "19 Mayıs, Gençlere Verilen Değerin ve Güvenin En Büyük Göstergesidir18 Mayıs 2024 Cumartesi 13:37DAÜ - DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ
- Yıldız Basketbolcu Temur Rustamov İskele’deKKTC Basketbol Federasyonu Ceza Kurulu, Temur Rustamov’un Extend Büyük Erkekler Basketbol Ligi’nde serbest transfer hakkı ile istediği takıma transfer olarak oynayabileceğini açıkladı.18 Mayıs 2024 Cumartesi 13:31BASKETBOL
- Hayri Orçan ve Salih Çeliker 'İslam Başkentleri ve Şehirleri Genel Konferansı'na katıldıTatlısu Belediye Başkanı Hayri Orçan ve LTB Meclis Üyesi Salih Çeliker, 14-15 Mayıs tarihlerinde Konya'da düzenlenen İslam Başkentleri ve Şehirleri Genel Konferansı'na katıldı.18 Mayıs 2024 Cumartesi 12:18KIBRIS
- Güney Kıbrıs'ta okullarda bomba paniği: Toplu mesaj Rusya'daki bir adresten gönderilmişGüney Kıbrıs’taki neredeyse bütün ilk ve orta dereceli okullara dün sabah “okulda bomba var” uyarısıyla başlayan tehdit mesajı gönderilmesi büyük paniğe neden oldu. Toplu mesajın Rusya’daki bir adresten gönderildiği anlaşıldı.18 Mayıs 2024 Cumartesi 12:16GÜNEY KIBRIS
- Hasan Taçoy: Önce demokraside istikrarlı olmalıyızUBP Milletvekili Hasan Taçoy, son günlerde medyada yer alan bazı söylemlere yanıt vererek, "Önce demokraside istikrarlı olmalıyız" açıklamasını yaptı.18 Mayıs 2024 Cumartesi 12:15KIBRIS
- Rum basını: Valizlerin içerisinde milyonlarca Euro taşınıyorGüney Kıbrıs liman ve havalimanlarına gelen valizlerin içerisinde milyonlarca euro taşındığı belirtildi.18 Mayıs 2024 Cumartesi 12:13GÜNEY KIBRIS
- Tatar gençlere seslendi: Sizler, milletimizin umudu, Türk ulusunun geleceğisinizCumhurbaşkanı Ersin Tatar, Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkmasının 105. yılı, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı.18 Mayıs 2024 Cumartesi 12:09KIBRIS
- Kumarhanelerdeki hırsızlıklar dikkat çekiyorSon günlerde kumarhanelerde yapılan hırsızlıklar dikkat çekiyor. Yeniboğaziçi ve Bafra’da unutulan cüzdanların çalınması gözlerden kaçmazken, kumarhaneye girişleri yasak olan 4 kişiyi tespit eden Polis, şahıslar hakkında yasal işlem başlattı.18 Mayıs 2024 Cumartesi 11:45KIBRIS
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.