27 Kasım 2024
  • Lefkoşa7°C
  • Mağusa11°C
  • Girne11°C
  • Güzelyurt5°C
  • İskele11°C
  • İstanbul6°C
  • Ankara-4°C

​​​​​​​COVID-19 PANDEMİ SÜRECİNDE TEKNOLOJİ VE SOSYAL MEDYA KULLANIMI ARTTI..

COVID-19 Pandemi Sürecinde Teknoloji ve Sosyal Medya Kullanımı Arttı... Yakın Doğu Üniversitesi Toplumsal Araştırma ve Geliştirme Merkezi Toplum Analizi Yaptı.

​​​​​​​COVID-19 Pandemi Sürecinde Teknoloji ve Sosyal Medya Kullanımı Arttı..

28 Mayıs 2020 Perşembe 19:05

Yakın Doğu Üniversitesi Toplumsal Araştırma ve Geliştirme Merkezi COVID-19 pandemisi sürecinde toplumun sosyolojik, psikolojik, yönetim, teknoloji, eğitim ve risk boyutlarını inceleyerek, toplumsal değişimlerin nerelerde eğilim gösterdiğini ortaya koyan bir analiz raporu hazırladı.

 

Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre, farklı ülkelerden toplum analizine bakış açısının da değerlendirilmesi amacı ile dönüşüm, eğitim ve teknoloji temasıyla çevirimiçi panel düzenlendi. Panele, İngiltere’den Dr. Steve Wheeler, Romanya’dan Dr.Carmen Holotescu, Slovenya’dan Dr.Robert Repnik ve Hindistan’dan Ramesh Sharma, değişen eğitim ve uzaktan eğitim yansımaları konusunda bilgiler verdi.

 

Toplumsal Araştırma ve Geliştirme Merkezi eşbaşkanları Prof. Dr. Fahriye Altınay ve Prof. Dr. Zehra Altınay’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde, Dr. Steve Wheeler, uzaktan eğitimde aktif katılım konusunda değişen kuramlar üzerinde dururken, Dr. Carmen Holotescu, açık kaynaklar konusunda aydınlatıcı proje ve araştırmaları paylaştı. Dr. Robert Repnik kendi ülkesinde ve diğer ülkelerde yenilikçi eğitim modellerinin entegre edilmesine vurgu yaparken, Dr. Ramesh Sharma ise değişen toplumlarda, tekonoloji ve stratejilerin işbirliği politikalarının önemine dikkat çekti.

 

Komşuluk İlişkilerinin Yoğun Olduğu Kırsal Alanlar COVID-19 ile Yüzleşti...

Gerçekleştirilen panel doğrultusunda Yakın Doğu Üniversitesi Toplumsal Araştırma ve Geliştirme Merkezi üyelerinin yaptığı analiz sonucunda, sosyolojik açıdan bakıldığında, küçük bir ada ülkesi olmanın avantajını kullanılarak dünya ülkelerinin aldığı benzer tedbirlerin ülkemizde de  uygulanması ile birlikte COVID-19 ile mücadele sürecine girildi. Kent yaşamından nüfus ve sosyo-kültürel açıdan farklılıklara sahip olan kırsal kesimde, birincil ilişkilerle bağlantılı olarak bulaşın ortaya çıktığı gözlemlenirken, kent yaşamına göre daha samimi ve komşuluk ilişkilerinin yoğun olduğu kırsal alanlar bu durumu bir dezavantaj olarak yaşayarak bulaşla yüzleşti.

 

Yapılan analizde toplumu geniş bir yelpaze olarak içine alan tüketim olgusunun kırsal ve kentsel alanlarda yaygınlığını koruduğu görülürken, popüler kültürün etkisiyle üretmeyen bireyin sürekli tüketme arzusu içinde olduğu  bir dönemde bireyin tüm zamanını hane ortamında geçirmek durumda kalması, sosyolojik olarak toplumsal işlevlerini ve rollerini yeniden şekillendirme yolunda bir düşünmeye sevk ettiği saptandı. Toplumsal yaşamda nesne olarak anılan birey kendini özne konumuna taşıyarak yabancılaştığı toplumsal rollerini yeniden üretme eğilimine yöneldiği gözlemlenen analiz raporunda, pandemi süreci sonrası bireyin uyanışının toplumsal yaşamın her alanına uyarlayabileceği ise bir soru işareti olarak cevap beklediği kaydedildi.

 

Psikolojik açıdan yapılan analizde fiziksel izolasyon gerektiren bu pandemi sürecinde sosyal bütünlük ve dayanışmanın arttığı böylece bireylerin toplum olgusuna verdiği değerler işbirliği ve diğerlerini önemsemeyi de kapsayacak şekilde olumlu açıdan güçlendiği belirlendi.

 

Eğitimde Evrensel Değerlere Yer Verilmeli...

Eğitim boyutu analiz edildiğinde ise, Dünya genelinde yaşanan COVID-19 pandemisi nedeniyle birçok ülkede örgün eğitimde kısıtlamalara gidildiği, pandeminin yayılmaması amacıyla örgün eğitim uygulamalarının online olarak yapılmasına karar verildiği ortaya konuldu. Olağan gelişim gösteren bireyler çevrimiçi eğitim sürecine daha kolay adapte olurken aynı durum özel gereksinimli bireyler için bunun geçerli olamadığı ifade edilen analiz raporunda, bu nedenle aile eğitiminin bu süreçte önem kazandığı, eğitimde evrensel değerlere yer verilmesi gerekliliğinin bu şekilde yeniden ortaya çıktığı kaydedildi.

 

Pandemi Döneminde Teknoloji Kullanımı En Üst Düzeye Ulaştı...

Pandemi öncesinde sosyal medya kullanımının KKTC'de normal düzeyde olduğunu düşünülen toplumsal analiz raporunda normal düzey şu şekilde tanımlandı: “Bireyler, ihtiyaçları doğrultusunda ihtiyaçlarını çok geçmeyecek kadar sosyal medyada vakit geçirdiklerini, iş ve iletişim dışında da boş zamanlarında vakit geçirmek amacı ile sosyal medyayı kullanmaktaydılar. Pandemi öncesi teknoloji kullanımını düşündüğümüzde ise akıllı telefonlar ve iş amaçlı laptop kullanımı dışında teknoloji kullanımı boş vakitleri değerlendirmeye yetecek kadardı.”

Pandemi sürecinde insanların sürekli evin içinde olduklarından, laptoplarda eğlence amaçlı oyun oynama, televizyonda veya internet üzerinden dizi, film izlemenin yanında, evlerinden işlerine devam eden kişilerin de sürekli teknolojiden faydalanmalarıyla teknoloji kullanımının en üst düzeye ulaştığı kaydedilen analiz raporunda, çalışmayan kişilerin ise dizi veya film izlemenin yanında geriye kalan vakitlerinin çoğunu özellikle akıllı telefonlarında sosyal medya ortamlarında geçirdiği tespit edildi. KKTC'de pandemi öncesi teknoloji ve sosyal medya ortamlarının daha çok geleneksel eğitime destek olarak kullanıldığı, fakat pandemi süresince okulların kapatılması ve eğitim kuruluşlarının e-öğrenmeye geçmesiyle bu durumun değiştiği ifade edilen raporda, ders yönetim sistemlerinin aktif kullanılmaya başlandığı, sanal sınıf ortamlarının kullanımının en üst düzeye çıktığı belirtildi. Bu durum teknolojiyi aktif kullanan kişilerin kullanımını da en üst düzeye çıkarırken, teknoloji ile iç içe olmayan öğretim elemanları veya öğrencileri de teknolojiyi aktif kullanmaya zorlayarak eğitimde aktif öğrenme unsurunu ortaya koydu.

Değerler ve Dijital Vatandaşlık Konusunda Toplumsal Stratejiler Üretilmeli...

Toplumsal analiz raporunun sonucuna göre, pandemi sürecinde toplum, teknoloji ile daha da iç içe oldu. Herkesin sabah günaydını, sosyal paylaşımı digital ortamlara taşındı. Eskiden bir tercih olan sosyal medya kullanımı ve bilişim teknolojilerinden faydalanmak şu an itibari ile olmazsa olmaz haline geldi. Toplum kültür ve hazır bulunuşluluk analizi yapılmaksızın, herkes dijital vatandaşlık eğitimi almadan vatandaş oldu. Hem toplumsal hem eğitsel motivasyon düşüklüğü yaşamamak ve pandemi döneminde de yeni dünya düzeninde de değerler eğitimi, bireysel sorumluluk bilinci, dijital vatandaşlık konusu bireylere kazandırılmak üzere toplumsal  stratejiler üretilmelidir.

Toplum Analizi Uluslararası Kitap Çalışmasında Yayınlandı...

Yakın Doğu Üniversitesi Toplumsal Araştırma ve Geliştirme eşbaşkanları Prof. Dr. Zehra Altınay, Prof. Dr Fahriye Altınay ve merkez üyeleri; Prof. Dr. Gökmen Dağlı, Doç. Dr. Hüseyin Bicen, Doç. Dr. Yağmur Çerkez, Doç. Dr. Mukaddes Sakallı Demirok, Doç. Dr. Behçet Öznacar ve Uzman Menil Çelebi’nin yapmış olduğu analiz uluslarası kitap çalışmasında bölüm olarak yayınlamaya hak kazandı.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA