28 Mart 2024
  • Lefkoşa23°C
  • Mağusa20°C
  • Girne20°C
  • Güzelyurt23°C
  • İskele20°C
  • İstanbul19°C
  • Ankara22°C

BİR BAYRAMA DAHA BURUK GİRİYORLAR

Bir bayrama daha buruk giriyorlar

22 Şubat 2014 Cumartesi 03:46

ERBİL Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) Erbil kentindeki Suriyeli sığınmacılar, savaş, göç ve imkansızlıkların gölgesinde çadır hayatındaki ilk bayramlarını idrak etmeye hazırlanıyor. Erbil'e 30 kilometre uzakta bulunan Kevırgosık kampında çoğunluğunu  Suriyeli Kürtlerin oluşturduğu 15 bin kişi kalıyor. Geçtiğimiz Ağustos ayında kurulan kampta, buruk da olsabayram hazırlığı yaşanıyor. Kadınlar, bu sefer evlerini değil, kaldıkları çadırları temizlerken; erkekler, kamptaki seyyar berberlerde tıraş oluyor. Çocuklar ise bayram günü kampta yapılması beklenen şeker ve oyuncak dağıtımlarını bekliyor.  Onların bayramlığı ikinci el elbise Kampta sığınmacılar tarafından açılan dükkanlarda bayrama yönelik herhangi bir satış görülmezken; çocuklar için ikinci el giysilerin satılması dikkat çekiyor. İmkanı olmayan bazı aileler, çocuklarını sevindirmek için bayramlık olarak ikinci el elbiseler alıyorlar. Bayrama, temizlik yapma dışında özel bir hazırlık yapamayan aileler, dışarıdan gelecek yardımları gözlüyorlar.  "İlk defa kurban kesmeyeceğiz"   Nihat Muhammet Murat isimli sığınmacı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Bu bayramda ilk defa kurban kesmeyeceğiz. Tatlı, şeker ve çikolata alacak paramız yok. Birileri dışarıdan bir şeyler getirirse çocuklarımıza dağıtacağız" dedi. Kamp şartlarının ağır olduğunu anlatan Murat, "Çocukların çoğu grip. Şartlar kötü olduğu için ilaç versek de iyileşemiyorlar" diye konuştu.  "Suriye'deki bayramları özlüyorum" Emine Sini ise Suriye'de geçirdiği bayramlara duyduğu özlemi dile getirerek, şunları anlattı: "Her bayramdan önce evlerimizi temizlerdik. Eşlerimiz, bayram için baklava, şeker, çikolata alırdı. Biz hanımlar ise hurmalı kurabiye pişirirdik. Bayramdan 2-3 gün önce ailecek çarşıya çıkar, çocuklarımızı bayramlık elbiselerle mutlu ederdik. Şimdi çadırda hazırlanıyoruz. Sadece temizlik yaptım. İmkanım olsa çocuklar için börek, tatlı yapmak isterdim." "Bizim için bayram günü yok"  Fatıma Muhammd Hamudi (47) de, "Bizim için bayram günüyle diğer günler arasında bir fark yok. Bir evimiz olsaydı bize her gün bayram olurdu. Kendimizi maddi sıkıntılardan dolayı bayrama hazırlayamadık" ifadelerini kullandı.  Humus'tan gelen Hıdır Kadım (46) ise oturma izinleri olmadığı için kampın dışına çıkamadıklarını ifade ederek, kamp şartlarında bayrama girmenin zor bir duygu olduğunu kaydetti.  14 yaşındaki Diyar Faik Ömer, kamptaki çocuklar için bol bol bağlama çalıyor. Ömer, bayram günü de çocukları bağlamasıyla eğlendirmeye devam edeceğini söyledi.   2 çocuk annesi 29 yaşındaki  Midya İsmail, "Suriye'nin Kamışlı kentinden geldik. Kocam berberlik, ben öğretmenlik yapıyordum. Mesleklerimizi burada devam ettirerek, geçimimizi sağlamak istiyoruz. Bunun için IKBY hükümetinden izin çıkmasını bekliyoruz" dedi.  Öte yandan IKBY hükümetinin ve sivil toplum kuruluşlarının kamplarda kalan Suriyeli sığınmacılar için bayram boyunca kurban eti, gıda maddeleri, çocuklar için giysi ve oyuncak gibi insani yardım malzemeleri dağıtacakları belirtildi.  Çocuklara şeker dağıttı AK Parti Gaziantep Milletvekili ve Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (GASAM) Başkanı Ali Şahin, ülkelerindeki iç savaşta yakınlarını kaybeden Suriyelileri ziyaret etti. Şahin ve eşi Ebru Şahin, yaklaşık 11 bin Suriyeli sığınmacının kaldığı Nizip'teki çadır kentte ülkelerindeki olaylarda yakınlarını kaybetmiş Suriyeli ailelerle görüştü. Şahin'in çocuklara şeker dağıttığı ziyaret sırasında Ebru Şahin, zaman zaman duygulanarak gözyaşı döktü. Ali Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çadır kentte kalan yakınlarını kaybetmiş Suriyeli ailelerin yalnızlıklarını paylaşmak adına bayram öncesi eşiyle bu aileleri ziyaret ettiklerini söyledi. Şahin şunları kaydetti: "Şuan iki türlü imtihan var; biri Suriyeli kardeşlerimizin verdiği imtihan, ikincisi de bizim imtihanımız. Suriyeli kardeşlerimizin imtihanı tabi ki biraz daha ağır çünkü onlar doğdukları ülkelerinden şiddet ve iç savaş nedeniyle ayrılmak zorunda kalmış durumdalar. Bu nedenle onlar bir 'muhacir' olarak sınav veriyorlar biz ise 'ensar' olarak bir sınavla karşı karşıyayız. Allah’ın bize gönderdiği misafirleri kendi ülkemizde, kendi coğrafyamızda nasıl ağırlıyoruz, onlara ellerimizi uzatıyor muyuz ve onlara yuvalarımızı kucaklarımızı açıyor muyuz bizim de imtihanımız bu. Böylelikle bizler de bu imtihanı en iyi şekilde vermeye çalışıyoruz."

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA