ATOM BOMBASININ MUCİDİ, "NASIL OLSA KULLANILMAZ..." DİYE DÜŞÜNMÜŞ
Atom bombasının mucidi Robert Oppenheimer, yüzbinlerce insanı bir anda öldüren silahı, Japonya’ya değil, Hitler’e karşı caydırıcı olsun diye icat etmiş. Üstelik, bu silahın kullanılabileceğini de düşünmemiş, “caydırıcı” olur diye öngörüde bulunmuş.
20 Ekim 2022 Perşembe 12:55
İnsanoğlu, var olduğu günden beri silah geliştirmeye devam ediyor. Bunun temel sebebi ‘güvende kalmak’ olsa da 21. Yüzyılda silah teknolojisinde ulaşılan nokta, artık tüm insanlığı tehdit eder hale geldi. Özellikle Ukrayna-Rusya savaşı ile yeniden hatırlanan nükleer tehlike, insanlığın sonunu getirebilir.
Atom bombası olarak bilinen ilk nükleer silah ise 1945 yılında tamamlanarak, ABD tarafından 2. Dünya Savaşı’na direnen son ülke olan Japonya üzerinde kullanılmıştı. Bombanın mucidi köken olarak yine bir Alman olan Robert Oppenhiemer’dı. Ünlü yönetmen Christopher Nolan tarafından hayatı sinemaya aktarılan fizikçinin yaşamını anlatan film, 2023’te vizyona girecek. Mesud Topal tarafından kaleme alınan ‘Vicdan Bir Kara Kutudur’ kitabı ise ünlü fizikçi hakkında az bilinen birçok şeyi ortaya koydu.
Deli mi dahi mi?
Karakarga Yayınları’ndan çıkan kitaba göre babası bir Alman Musevisi olan Julius Oppenheimer, 17 yaşında, beş parasız olarak New York’a geldi ancak kısa zamanda zengin ve ünlü bir kumaş tüccarı oldu. Annesi ise ressamdı. Robert Oppenheimer 1904 yılında doğdu. 12 yaşında minerallere ilişkin bilim dünyasını şaşırtacak bir yazı yazdı. Kimya eğitimi almak istiyordu. Aynı zamanda şiir ve edebi metinler yazıyor, İngilizcenin yanı sıra iyi derecede Almanca, Yunanca, Latince biliyordu. Sonraki yıllarda şizofren olup olmadığına ilişkin bir muayene yapılmış olsa da teşhis konulmasına izin vermedi.
Oppenheimer, gerçekte “ahlakçı” bir yapıdaydı. Bencillik, cahillik gibi durumlara karşıydı ve bilimin de ahlaki bir felsefeyle yapılmasına inanıyordu.
Fiziğe geçiş
Harward Üniversitesi’nde üniversite eğitimine başladı. Son yılında ise vazgeçerek fiziği tercih etti. 1925’te Haward’ı bitirip İngiltere’ye Cambridge Üniversitesi’ne gitti. Nükleer fizik laboratuvarı ‘Cavendish’ buradaydı. Burada psikolojisi burada bozulmaya başladı. Fransa’da yaz tatilini geçirirken, bir arkadaşını boğmaya çalıştı.
1926 yılında ünlü fizikçi Niels Bohr ile tanıştı. Almanya’daki Göttingen Üniversitesi’ne geçti. 1927’de ‘Üstün Fizik’ derecesiyle mezun oldu. Harward ve Kaliforniya Üniversitelerinde dersler verdi. Aynı yılın sonunda tüberküloz teşhisi konuldu.
Kaliforniya iklimi ve üniversite ortamı, psikolojisine iyi geldi. Ünlü Fizikci Ernest Lawrence da oradaydı ve atom çekirdeklerini çarpıştırmakta kullanılan siklotron adı verilen makineler kurmuştu. Lawrence, ona yeni ufuklar açtı.
1929 krizinden haberi olmadı
Oppenheimer’ın rahatı öylesine yerindeydi ki ABD’de başlayıp tüm dünyayı etkileyen 1929 Ekonomik Krizi’nden bile aylar sonra, öğrencileri okulu bitirip iş aramaya başlayınca haberi oldu.
1933 yılında Almanya’da Adolf Hitler’in başında olduğu Nasyonal Sosyalist iktidar, Oppenheimer’ı da endişelendi. Ona göre Hitler ve faşist söylemleri engellenmeliydi. Kendisi de bir Alman Yahudisi idi. Çok güçlü bir silah, bir atom bombasının Hitler’i engelleyeceğini düşünüyordu. Ancak bomba, Hitler değil, Japonlar üzerinde denendi. 1929 yılında tanıştığı Jean Tatlock sayesinde sol gruplarla teması olmuş, sonrasında ‘Radikal Öğretmenler’ grubuna dahil olmuş, komünist isimlerle ilişki kurmuştu. Hayatının bir dönemini komünizme yakın geçirdi.
Yazdıkları anlaşılmadı
1930’lu yıllarda ‘Kuantum Mekaniği’ üzerine çalışmalar yaptı, yazılar yayınladı ancak bu yazılar 1980’lere kadar anlaşılamadı. 1940’a geldiğinde Doktor Kitty Puening ile evlendi ve komünizmi bıraktı. Özellikle Stalin yönetimindeki Sovyetler Birliği’nden kaçıp gelenlerin anlattıkları bunda etkili oldu.
Manhattan Projesi
ABD hükümeti, Hitler’e karşı caydırıcı bir atom bombası edinmek için harekete geçti. 1941 yılında ilk atom bombası için bir araya gelen ekipte Oppenheimer da vardı. New York’ta bir laboratuvarda çalışan ekipteki en bilgili kişiydi. Japon uçakları Pearl Harbor’u bombalayınca ABD de savaşa girdi. Oppenheimer, bilimin icatlarının olumsuz sonuçları olsa bile insanlığa hizmet ettiğine inanıyordu. Atom enerjisi de kullanılmalıydı. Avrupalı fizikçi Leo Szilard da ABD Başkanı Franklin Roosevelt’e mektup yazarak “Hitler’in atom bombası yapmaya çalıştığını” bildirmişti. ABD elini çabuk tutmalıydı. Albert Einstein de bu uyarıyı yapınca, konu ciddiye alındı. 1939 yılında ‘Manhattan Projesi’ İngiltere’nin de dahil olmasıyla bir nükleer araştırma projesi olarak başlamıştı. 1941’de ise nükleer silah edinme projesine dönüştü. Oppenheimer, uranyum ve toryum üzerinde çalışmalar yapıyordu. Projenin başında olmasa da işin başında o vardı.
Oppenheimer’ın endişesi!
ABD Başkanı Roosevelt’le uzun bir görüşme yapan Oppenheimer, bu silahın kullanılması durumunda “büyük bir felakete yol açacağını” söyledi. Roosevelt ise “silahın kullanılmayacağını, caydırıcı bir güç olarak elde tutulacağı” anlattı. Leslie Groves’ın projeyi yönettiği ekibe Oppenheimer, istediği tüm bilim insanlarını dahil edildi. Hatta o istediği için işgal altındaki Danimarka’dan Niels Bohr kaçırılıp getirildi. Tüm imkanlar veriliyor aynı zamanda ‘komünist geçmişi’ nedeniyle güvenilmiyor ve gözetleniyordu. 1944’e gelindiğinde ‘Manhattan Projesi’nde çalışan sayısı 250 bini buldu.
İlk deneme: Trinity
12 Nisan 1945’te Roosevelt hayatını kaybetti, Harry Truman ABD Başkanı oldu. 30 Nisan’da Rus ordusu Berlin’e girdi. Hitler yenilip Eva Brown’la birlikte intihar etti. Almanların nükleer silah sahibi olamayacağı bilinmesine rağmen, Truman çalışmaları devam ettirdi.
İlk üretilen bombaya ‘Trinity’ adı verildi ve 16 Temmuz 1945’de test edildi. 20 bin ton dinamite eşdeğerdi. Oppenheimer, bombaya ismini, İngiliz Şair John Donne’un bir şiirinden esinlenerek vermişti.
Siviller tercih edildi!
Oppenheimer’ın sinirleri gittikçe bozuldu. New Mexico çölündeki denemeden sonra, Şişman Adam (Fat Man) ve Küçük Oğlan (Little Boy) adını taşıyan iki bomba yapıldı. Bombaların “askeri alanların olduğu şehirlerde değil, daha çok sivillerin yaşadığı şehirlerde kullanılarak, Japonya’nın teslim olmaya ikna edilmesi” kararı verildi. 6 Ağustos 1945’te Küçük Oğlan, 400 bin nüfuslu Hiroşima’ya atıldı. 100 binden fazla insan anında öldü. 150 bine yakın insan, radyasyonun etkileriyle ölmeye devam etti. 150 binden fazla bina yıkıldı. Japonya teslim olmayınca, 9 Ağustos’ta Şişman Adam, Nagazaki’ye atıldı. 100 binden fazla insan anında öldü. Japonya teslim oldu.
Önce övgü, sonra takibat
Oppenheimer, önce övgüler aldı. Sonra protestolar başladı. Savaşı bitirmeyi başarmış ancak 500 bine yakın insanın ölümünden sorumlu hale gelmişti. Sonraki dönemde BM aracılığıyla dünyada atom enerjisinin kontrolünü elde tutmak üzere görüşmeler yapılsa da başarılı olunamadı ve Sovyetler Birliği de 1949 yılında nükleer silah sahibi oldu. Bu dönemde yine gözler Oppenheimer’a döndü ve ‘casusluk’ şüphesi nedeniyle hayatı yine gözetlenmeye başlandı. ABD Atom Enerjisi Komisyonu toplanarak durumu görüştü. Oppenheimer suçsuz bulunsa da FBI onu izlemeye devam etti.
1954 yılının Nisan ayında başlayıp Mayıs ayında sonuçlanan ve toplam bir ay süren mahkeme süreci yaşadı, suçsuz bulundu ama her şeyini kaybetti. Karayipler’e ailesiyle tatile gittiğinde, “Rusya’ya iltica edecek” söylentisi çıkarıldı.
Hibakuşalarla yüzleşme
1950 yılında, ‘Japon Aydın Değişimi Toplantısı’na katılmak için Japonya’ya gitti ve tepki beklerken nazik davranış görmesi, onu büyük bir vicdan azabına sürükledi. Dönüşte tamamen içine kapandı. Oppenheimer, Japonların ‘hibakuşa’ adını verdiği nükleer kurbanlarının öykülerini dinlemiş, sebep olduğu durumla yüzleşmişti.
1962 yılında gırtlak kanseri teşhisi konuldu. 18 şubat 1967 yılında 62 yaşında hayatını kaybetti.
Savaşı bitirmek için caydırıcı güç olsun diye, Hitler’e karşı atom bombasını icat eden ekibin başında yer almış, en ölümcül silahı üretmiş, yüzbinlerce insanın bu silahla yok edildiğini görmüştü. Kullanılmayacağı söylenen silah kullanılmıştı ve dünyada birçok ülke de bu silahı edinmek için harekete geçmişti bile…
- Rum tarafında toplanan 8 AB İçişleri Bakanı AB’nin Suriye’nin statüsünü yeniden gözden geçirmesini istiyorLefkoşa’nın Rum kesiminde gerçekleştirilen Bakanlar Toplantısı’nda, Suriye’nin statüsünün yeniden gözden geçirilmesi gerekliliği ve Lübnan üzerinden Suriye’den gelen sığınmacıların yönetimi üzerinde duruldu.18 Mayıs 2024 Cumartesi 13:51ORTADOĞU
- DAÜ Erkek Voleybol Takımı 1. Lig Türkiye Şampiyonası’nda Şampiyon OlduDAÜ Erkek Voleybol Takımı, Şampiyonlukla Süper Lig’e Yükseldi ve Şampiyon Melekler Takımı’nı Unutmadı18 Mayıs 2024 Cumartesi 13:39DAÜ - DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ
- DAÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı KutladıProf. Dr. Kılıç: "19 Mayıs, Gençlere Verilen Değerin ve Güvenin En Büyük Göstergesidir18 Mayıs 2024 Cumartesi 13:37DAÜ - DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ
- Yıldız Basketbolcu Temur Rustamov İskele’deKKTC Basketbol Federasyonu Ceza Kurulu, Temur Rustamov’un Extend Büyük Erkekler Basketbol Ligi’nde serbest transfer hakkı ile istediği takıma transfer olarak oynayabileceğini açıkladı.18 Mayıs 2024 Cumartesi 13:31BASKETBOL
- Hayri Orçan ve Salih Çeliker 'İslam Başkentleri ve Şehirleri Genel Konferansı'na katıldıTatlısu Belediye Başkanı Hayri Orçan ve LTB Meclis Üyesi Salih Çeliker, 14-15 Mayıs tarihlerinde Konya'da düzenlenen İslam Başkentleri ve Şehirleri Genel Konferansı'na katıldı.18 Mayıs 2024 Cumartesi 12:18KIBRIS
- Güney Kıbrıs'ta okullarda bomba paniği: Toplu mesaj Rusya'daki bir adresten gönderilmişGüney Kıbrıs’taki neredeyse bütün ilk ve orta dereceli okullara dün sabah “okulda bomba var” uyarısıyla başlayan tehdit mesajı gönderilmesi büyük paniğe neden oldu. Toplu mesajın Rusya’daki bir adresten gönderildiği anlaşıldı.18 Mayıs 2024 Cumartesi 12:16GÜNEY KIBRIS
- Hasan Taçoy: Önce demokraside istikrarlı olmalıyızUBP Milletvekili Hasan Taçoy, son günlerde medyada yer alan bazı söylemlere yanıt vererek, "Önce demokraside istikrarlı olmalıyız" açıklamasını yaptı.18 Mayıs 2024 Cumartesi 12:15KIBRIS
- Rum basını: Valizlerin içerisinde milyonlarca Euro taşınıyorGüney Kıbrıs liman ve havalimanlarına gelen valizlerin içerisinde milyonlarca euro taşındığı belirtildi.18 Mayıs 2024 Cumartesi 12:13GÜNEY KIBRIS
- Tatar gençlere seslendi: Sizler, milletimizin umudu, Türk ulusunun geleceğisinizCumhurbaşkanı Ersin Tatar, Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkmasının 105. yılı, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı.18 Mayıs 2024 Cumartesi 12:09KIBRIS
- Kumarhanelerdeki hırsızlıklar dikkat çekiyorSon günlerde kumarhanelerde yapılan hırsızlıklar dikkat çekiyor. Yeniboğaziçi ve Bafra’da unutulan cüzdanların çalınması gözlerden kaçmazken, kumarhaneye girişleri yasak olan 4 kişiyi tespit eden Polis, şahıslar hakkında yasal işlem başlattı.18 Mayıs 2024 Cumartesi 11:45KIBRIS
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.