24 Kasım 2024
  • Lefkoşa14°C
  • Mağusa14°C
  • Girne16°C
  • Güzelyurt12°C
  • İskele14°C
  • İstanbul8°C
  • Ankara2°C

ARIKLI SORMUŞTU... YEŞİL BARIŞ HAREKETİ KİM OLDUKLARI İLE İLGİLİ AÇIKLAMA YAPTI!

Derneğimiz, sadece marjinal bir grubun değil, tüm insanların, hatta tüm canlıların sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını savunmaktadır.

Arıklı sormuştu... Yeşil Barış Hareketi kim oldukları ile ilgili açıklama yaptı!

23 Ağustos 2021 Pazartesi 15:44

İşte açıklama; 

Sayın ARIKLI sordu, bilmeyen kalmamalı:

Kimdir bu Yeşil Barış Hareketi?

 

  • Derneğimiz, sadece marjinal bir grubun değil, tüm insanların, hatta tüm canlıların sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını savunmaktadır.
  • Yeşil Barış Hareketi'nin kim olduğunu hala daha bilmeyen veya öğrenmek istemeyen bakanlar, siyasetçiler, teknokratlar ve bürokratlar vardır.
  • Yeşil Barış Hareketi çevre adına birçok dalda öncülük yapmış bir sivil toplum örgütüdür.
  • Yeşil Barış Hareketi kurulduğu 1988 yılında ne çevre yasası ne de çevre dairesi vardı.
  • 1995 yılında çıkarılan çevre yasasında Yeşil Barış Hareketi, yasa ile oluşturulan Çevre Danışma Kurulunda daimi Asli üye olarak yer almıştır.
  •  “Çevre Yasası”nda yapılan değişikliklerle Yeşil Barış Hareketi de Çevre Danışma Kurulu da yasadan çıkarılarak söz hakkımız elimizden alınmış, sivil toplum örgütleri ve halkın katılımı devre dışı bırakılmıştır.
  • Yönetici makamlar dünyadan kopuk bir biçimde, çevreyi hiçe sayarak, yasaları da çiğneyerek, halkı hep geriye götürme çabası içindedirler.
  • Bu ülke, herkesin olan birşeyleri sadece kendine almayı, yolmayı düşünenlerin değil, özveri ile emeklerini ve sevgisini veren yurtseverlerindir.

 

Satın Arıklı Yeşil Barış Hareketi’ni tanımadığını söyleyince, biz de oturup düşündük; aslında bu onun sorunu ama biz yine de hatırlatmak istedik.

Öyle görünüyor ki, 30 yılı aşkın süredir kamu yararına ve tamamen gönüllülük esasları çerçevesinde büyük özverilerle faaliyet göstermekte olan Yeşil Barış Hareketi'nin kim olduğunu hala daha bilmeyen veya öğrenmek istemeyen bakanlar, siyasetçiler, teknokratlar ve bürokratlar vardır... Bu topraklarda, ülkemizi ve Yeşil Barış Hareketi’ni tanımayan, sosyal medyada bilgisizce, edep sınırlarını da aşarak ahkâm kesen, giderek artan bir nüfus da vardır... Bu nedenle, kısa bir özetle kedimizi tekrar anlatmayı, insanları aydınlatmayı bir görev olarak kabul ettik.

Yeşil Barış Hareketi (YBH), Çevre konularının her dalında toplumsal mücadele vermek üzere bir sivil toplum örgütü olarak 1988 yılında kuruldu. YBH, “diğer canlılara ve içinde yaşadığımız ekosisteme saygı duyularak, doğa ile barış içerisinde, onu yok etmeden, zarar vermeden yaşamanın, insanın kendisinin de sağlıklı yaşaması anlamına geldiği” bilincini geliştirmek için ortaya çıkmıştır. Bütün faaliyetlerini bu düşünce yapısı içerisinde gerçekleştirmektedir. YBH’nin etkinlikleri ağırlıklı olarak, her türlü yöntemlerle halkın tüm kesimlerine bilinç taşımak, bilgilerini her ortamda paylaşmak, herkesin olan sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını savunmak ve yanlışlara dikkat çekmek, gerektiği durumlarda da yanlışları önlemeye yönelik her türlü girişimleri yaparak, mutlaka önlemek için mücadele etmektir.

Derneğimiz, sadece marjinal bir grubun değil, tüm insanların, hatta tüm canlıların sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını savunmaktadır. Bu doğrultuda, YBH dünyada ulaştığı çevre adına bütün bilgileri yıllarca ülkemizde en üst düzey yetkililerle ve halkımızla paylaşmış, hala daha paylaşmaya devam etmektedir. Önemli bilgilere sahip birçok disiplinlerden kişilerin bir araya gelerek yürüttüğü YBH’nın  ayrıca dünyanın her bir yanına dağılmış olmakla birlikte, yüzlerce üyelerimiz ve sempatizanlarımız, birçoğu çok önemli noktalara gelmiş akademisyenler olarak, bağlarını hiç koparmadan, doğa sevgisi ile ihtiyacımız olan her türlü bilimsel bilgileri ülkemizde paylaşmak üzere bizlere taşımaktadırlar...

Yeşil Barış Hareketi kurulduğu 1988 yılında ne çevre yasası ne de çevre dairesi vardı... 1995 yılında çıkarılan çevre yasasında Yeşil Barış Hareketi, yasa ile oluşturulan Çevre Danışma Kurulunda daimi Asli üye olarak yer almıştır.  Bütün “Danışma Kurullarında”, “Beş Yıllık Kalkınma Komiteleri”nde resmi olarak bütün görevlerini ülke sevgisiyle yerine getirmiştir.

Yeşil Barış Hareketi çevre adına birçok dalda öncülük yapmış bir sivil toplum örgütüdür. “Atık Yönetimi” konusunu gündeme taşıyarak projeler üretmiş, 90'lı yılların başında Kâğıt karton toplamayı teşvik ederek geri dönüşüm girişimini ülkemizde ilk uygulayan inisiyatifi hayata geçirmiştir. Ancak bu projenin son halkası olan  “Cengizköy Kağıt Fabrikasının”, vizyonsuzluk nedeni ile “devlet tarafından” kapatılmasından sonra da yine yılmamış, “Dikmen Çöplüğü”nün kapatılarak düzenli atık depolama alanları oluşturulmasına da öncülük etmiştir. “Teneke Çocuk Projesi” ile yeni bir ivme sağlayarak, geri dönüşümün yapılabileceği inancını pekiştirmek plastik, kâğıt, lastik ve cam gibi diğer atıkların da toplanmasını gündeme taşımış, bu yöne girişimler başlamıştır. Endemik bitkilerin ve hayvanların korunmasına, koruma alanlarının geliştirilmesine yönelik büyük mücadeleler vermiştir. Bu doğrultuda derneğimiz, ilk kez Tepebaşı'nda başlatılan “Kıbrıs Lalesi (Tulipa Cypria=Medoş Lalesi) Festivali” ile ülkemizde Eko festivallerin temelini atmıştır. Ormanlarımızın korunması için verdiği mücadelenin yanı sıra, fidan dikme alışkanlığının kazanılması için de uğraşlar vermiştir. Diktiğimiz fidanlar 100 binleri çoktan aşmıştır...

Bütün Çağdaş ülkelerde, her ne konuda olursa olsun, bir iş yapılacağında, gereksinim halinde Danışmanlık ve/veya Uzmanlık hizmetleri öncelikle o konu ile ilgili sivil toplum örgütlerinden alınmaktadır. Bizde ise, kuruluşumuzun ilk yıllarında benzeri uygulama bir ölçüde yapılırken, 2000'li yıllardan başlamak üzere “Çevre Yasası”nda yapılan değişikliklerle Yeşil Barış Hareketi de Çevre Danışma Kurulu da yasadan çıkarılarak söz hakkımız elimizden alınmış, sivil toplum örgütleri ve halkın katılımı devre dışı bırakılmıştır. Yönetici makamlar dünyadan kopuk bir biçimde,  yasaları da çiğneyerek, halkı hep geriye götürme çabası içindedirler.

Sebepleri de, son zamanlarda daha çok yaşanmaya başlayan, her gün gazetelere de bol bol yansıyan ihlalleri ve istismarları denetimden ve gözlerden kaçırmaktır... Üzülerek görüyoruz ki, çevre ile ilgili tahribatlar hep devlet eli ile olmuş ve/veya olmasına yol açılmıştır. Bu konularda yanlışlar dikkatimize geldiği anda harekete geçerek ilgilileri uyarmayı bir görev bildik. Yanlışlarda ısrar edilmesi, çevrenin geri dönüşü olamayacak boyutlarda olduğunu fark ettiğimiz durumlarda ise yargıya gitmekte hiç tereddüt etmedik. 1995’de sonuçlanan ilk davalarımızdan biri olan “İTEM Yasası Davası”nı Anayasa Mahkemesi’nde kazanarak, Orman alanlarımızın dörtte birine yakın bölümünün şahıslara dağıtılmasını durdurmayı sağladık. Bugün yirmiyi aşan çevre davalarımızın biri hariç tümü devlete karşı gerçekleştirilmiştir. Bu davaların, basit gerekçelerle sadece üçünü kaybettik... Halen süren birçok daha davalarımız vardır...

Yeşil Barış Hareketi 'nin ülkemizin tarihine onurla kazıdığı yurtsever emeklerini görmezden gelerek aşağılayanların bir kez daha düşünmesini ve vicdanlarını yoklamalarını bekliyoruz... Doğa sadece insanların malı değildir. Dahası, bu ülke, herkesin olan birşeyleri sadece kendine almayı, yolmayı düşünenlerin değil, özveri ile emeklerini ve sevgisini veren yurtseverlerindir. Birbirimizi yıpratmayı değil, dayanışmayı düşünmeliyiz. Bu ülke, ister siyasi, ister vatandaş, isterse misafir olsun, bireylerin değil, hiç kimsenin ayrıcalığı olmadan hepimizindir...

Saygılarımızla,

Yeşil Barış Hareketi

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA