Demokrat Partili Oregon Senatörü Ron Wyden ve Cumhuriyetçi Partili Florida Senatörü Marco Rubio tarafından kaleme alınan mektubu her iki siyasi partiden toplam 54 senatör imzaladı.

Mektupta Joe Biden’ın başkan adayıyken, “ABD’nin içinde yer aldığı ittifakların güçlendirilmesi ve dünyada gittikçe yükselen otoriterleşme dalgasına karşı demokrasinin teşvik edilmesinden söz ettiği“ hatırlatıldı.

Mektupta senatörler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı “Türkiye’yi giderek daha otoriter bir yönetim sürecine çekmekle”suçladı. 54 senatör, Erdoğan’ı “Türkiye içindeki muhalefetin ötekileştirilmesi, önemli medya kuruluşlarının susturulması veya tek ses haline getirilmesi, bağımsız yargıçların tasfiye edilmesi, bu yargıçların yerine partiye sadık isimlerin getirilmesi ve çok sayıda gazetecinin de hapse atılması” konularında eleştirdi.

“Erdoğan uyarılara rağmen Rus hava savunma sistemi satın aldı”

Senatörlerin yazdığı mektupta, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dış politikası zaman içinde daha kavgacı ve savaşçı bir hal aldı. Son yıllarda Erdoğan Suriye’de IŞİD’e karşı savaşan ABD’nin desteklediği Kürtler’e açıkça saldırdı. ABD teknolojisiyle uyumlu olmadığı konusundaki uyarılara rağmen Rus hava savunma sistemi satın aldı, Azerbaycan’ı Ermenistan’la yaşanan toprak anlaşmazlığını çözmek üzere şiddet kullanmaya teşvik etti.’’ ifadeleri yer aldı.

Mektupta Enes Kanter’in de adı geçti

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “ABD’yi ve diğer ülkeleri 2016’daki darbe girişiminden suçladığı Türk vatandaşlarını iade etmeleri konusunda baskı uygulama girişiminde bulunmakla” eleştirildiği mektupta NBA oyuncusu Enes Kanter’in de adı geçti.

Mektupta, “Erdoğan hükümeti NBA oyuncusu ve insan hakları savunucusu Enes Kanter gibi ABD’de kendisini eleştiren kişileri, Türkiye’deki ailesini hedef alarak ve hakkında INTERPOL’den kırmızı bülten çıkararak susturmayı amaçladı” denildi.

“ABD müttefikleriyle insan hakları konusunda açıkça konuşmalı”

“Türkiye’nin dünyanın önemli bir bölgesinde önemli bir müttefik olmaya devam ettiğini belirten” senatörler, “ABD’nin müttefikleri ve ortaklarına yönelik daha yüksek standartları gözetmesi ve onlarla insan hakları ve demokratik gerileme konularında açıkça konuşması gerektiğine inanıyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve yönetimine Türkiye içinde ve dışında muhalefete yönelik baskıyı derhal sonlandırması, siyasi suçluların serbest bırakılması ve otoriter rotanın değişmesi gerektiğini vurgulamanız çağrısında bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.

ABD'den gelen açıklamalarda demokrasi vurgusu

Joe Biden'ın göreve gelmesinden bu yana Türkiye ve ABD arasındaki ilk üst düzey temas Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın arasındaki telefon görüşmesiyle gerçekleşmişti.

Görüşmeye ilişkin Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada Türkiye tarafından gelen açıklamadan farklı olarak, Joe Biden’ın ''demokratik kurumlar ve hukukun üstünlüğünün desteklenmesi konusunda ABD’nin kararlılığının altını çizdiği'' belirtilmişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan Boğaziçi Üniversitesi’ndeki protestolar konusunda da açıklama gelmişti. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price, “Öğrencilerin ve diğer protestocuların gözaltına alınmasından endişe duyuyoruz ve gösteriler bağlamında kullanılan LGBTİ karşıtı söylemi güçlü bir şekilde kınıyoruz. ABD insan haklarının korunmasına öncelik vermekte ve temel demokratik özgürlükleri için mücadele edenlerle omuz omuza durmaktadır” ifadelerini kullanmış, bu açıklamalara Türkiye’den sert tepki gelmişti.