19 Aralık 2025
  • Lefkoşa7°C
  • Mağusa17°C
  • Girne13°C
  • Güzelyurt9°C
  • İskele17°C
  • İstanbul5°C
  • Ankara-6°C

TC SEÇİMLERİ; KIBRISLI TÜRKLER, TÜRKİYELİ KÜRTLER…

Hasan KAHVECİOĞLU

09 Haziran 2015 Salı 12:15

Tam da “Akıncı sevinci”nin keyfini çıkarmaya başlamıştık ki, Türkiye’deki genel seçim sonuçlarının bu iyimser havaya “gölge” düşürme olasılığı kendini gösterdi… Türkiye halkları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Başkanlık sistemi” hayallerini tarihe gömmenin “zafer”ini kutlarken, Kıbrıs’ta çözüm sürecine “olumsuz etki” yapması muhtemel yeni bir “durum” ortaya çıktı… Pazar günü Türkiye’de yapılan seçimlerde 3 Kasım 2002’den beri tek başına iktidarda bulunan AKP, parlamento çoğunluğunu yitirmiş bulunuyor… AKP’nin; son genel seçimlerden bu yana, 8-9 puan gerilemesi; Erdoğan’ın “Otoriter”liğe ve “Türk tipi Başkanlığa” giden yolda önünü keserken, aslında Türkiye’yi de “Uçurumun kenarından” çekip kurtardı… Türkiye’de artık tek başına AKP iktidarı yok… HDP’nin barajı geçerek yüzde 12 dolayında oy alması, bugüne kadar AKP’nin “birinci parti” olarak gaspettiği milyonlarca oyun da değerlendirilmesini sağladı. Böylece, 2002’den beri “baraj altı” oyları da hanesine yazarak iktidarını sürdüren AKP, Türkiye’de “dinsel ağırlıklı” bir devlet yapılanmasının da temellerini attı… Hatta özellikle hukuk ve eğitim alanlarında birçok geriye yönelik “dönüşümler” sağladı… AKP, bu “baraj altı” oylar nedeniyle 2002’de yüzde 34 ile tek başına iktidar olurken, bugün yüzde 41 ile ancak “birinci parti” olabildi… Elbette yüzde 41 oranında oy, birçok ülkede tek başına iktidar sağlayabilir… AKP için de bu seçim sonuçlarını “hezimet” olarak görmek yanlıştır… Seçimlerin “sevindirici” sonuçları “Başkanlık sistemi”nin gündemden kalkması ve büyük bir risk alarak, ittifaklar yaparak seçime “parti” çatısı altında giren Kürtlerin yoğunlukta olduğu HDP’nin barajı aşması oldu… Gelelim; bizim açımızdan yukarıda belirttiğim “endişe” ve “kaygı”lara… Seçim sonuçları, Türkiye’de yeni bir “koalisyon” döneminin başlayacağını gösteriyor… TBMM’de yer alan dört siyasal partiye baktığımızda, AKP’nin “koalisyon ortağı” olarak MHP’nin dışında biriyle anlaşması hemen hemen olanaksız görülüyor… Gerçi seçim öncesinde parti başkanı Bahçeli AKP ile koalisyon kurmayacaklarını açıklamıştı ama “Milli menfaat” diyerek bundan vazgeçmesi mümkün… Tabii, AKP Başkanı Davutoğlu da “İktidar olmazsak istifa ederim” demekteydi ki, bunu da herhalde Erdoğan belirleyecek… Eğer; Bahçeli AKP ile “koalisyon” yaparsa, “Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı” olarak hükümette yer alması büyük bir olasılık… Yani; Bahçeli’nin hükümetteki varlığı bizim “Akıncı sevinci”mizi kursağımızda bırakabilir… Yalnızca bizim mi? Elbette ki hayır… MHP’nin hükümet ortağı olması, Türkiye’deki “Çözüm süreci”ni de “olumsuz” etkileyebilecek… Yani; HDP’nin barajı geçmesi, neredeyse “çözüm süreci”nin aleyhine olacak… Kısacası; Kıbrıslı Türkler ile Türkiyeli Kürtler kendi “Çözüm süreçleri”ni olumsuz etkileyebilecek bir “seçim sonucu” ile karşı karşıya bulunuyorlar… Tabii bir de, “Azınlık Hükümeti” olasılığı var ama, AKP’nin bunu ne kadar isteyebileceği belli değil… Ayrıca, MHP’li bir koalisyonda Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile hükümetin MHP kanadı ne kadar uzlaşabilecek? MHP Erdoğan’a yönelik sert muhalefetinden ne kadar gerileyecek? MHP, TC Cumhurbaşkanı’nın Çankaya Köşkü’ne dönmesini savuyordu. Erdoğan’ı yaptırdığı saraydan çıkarma sözü vermişti… Tüm bunlar yeni bir “çatışma”nın habericisi mi, bilemiyoruz… Ayrıca Erdoğan’ın 45 gün içinde yeniden seçime gidilmesi gibi bir “macera”yı denemesi de söz konusu… Türkiye seçimlerinde benim en çok dikkatimi çeken nokta, HDP’nin Kürt kitleleri ve sol kesimlerle işbirliği içinde sağladığı büyük başarıdır… TBMM’nde artık Hristiyan, Roman vekillerin yanında, yoğunluklu bir Kürt topluluğu da yer alacak… Bu seçimlerin “yıldızı” olarak parlayan, HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş kendilerinin “muhalefet” olarak görev yapacaklarını açıkladı. HDP, Türkiye haritasına bakıldığında doğu ve güneydoğu Anadolu’nun tüm illerinde çoğunluğu sağladı. Ama Türkiye’nin öteki illerinde ciddi bir “varlığı” bulunmuyor. Bu yüzden Türkiye partisi olabilecek mi, şeklinde sorulara muhatap oluyor… Demirtaş “HDP Türkiye’dir, Türkiye HDP’dir…” diyor… Öte yandan CHP ise “Hükümet olma” hayalleri kuruyor… CHP’ye göre, AKP hükümeti kuramayacak ve ikinci parti olan CHP’ye sıra gelecek… O da hemen hükümeti oluşturacak ve ilk iş olarak da emeklilere ikramiye dağıtacak… Öyle söylüyordu pazar akşamı CHP’li Murat Karayalçın… Kısacası; Türkiye’den iki haber var… Biri iyi biri kötü… İyisi; AKP’nin oyları geriledi… Erdoğan’ın “otoriter”lik hayalleri yıkıldı… Kötüsü; olası koalisyon senaryolarında Kıbrıs ve Kürt sorunundaki “şahin” görüşleri bilinen MHP’nin adı geçiyor… Herşey birkaç gün içinde belli olacak ama, sevinelim mi marazlanalım mı bilemiyorum… Türkiye’de siyaset öksürünce bizdeki sistem “zatürre” olur mu, göreceğiz…

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.