MUHALEFET ÇAĞRIYI SUNUYOR, İKTİDAR GÖRÜYOR VE ARTIRIYOR; "EN HAZIR BİZİZ"

Ertuğrul SENOVA/Detay Gazetesi

Erken seçimin konuşulmaya başlanması ile gerek toplum ve de gerekse siyasette belirsizlikler ortaya çıkıyor. İktidarda bulunan UBP-DP hükümeti, bazı kesimler tarafınca onay görürken, bazı kesimler tarafınca ise yetersiz olarak tanımlanıyor.

Gazetemiz DETAY konuyla ilgili parti genel sekreterlerinin nabzını tuttu. Genel sekreterler olası bir erken seçim kararını nasıl değerlendirdiklerini açıkladılar.

Mecliste milletvekili olmamasına karşın yapılan ankette üçüncü en yüksek oy alan Halkın Partisi, erken seçim çağrısını ilk yapan partiler arasında yer alırken, ana muhalefet partisi CTP ise, son günlerde erken seçim çağrısını yüksek sesle dillendirmeye devam ediyor.

İlgili Haber: Bu Pazar seçim olsa hangi parti lider çıkar?

Bir diğer muhalefet partisi TDP ise, erken seçim çağrısı durumunda destek verebileceğini fakat şuan parti gündeminin Kıbrıs’ta bir çözüm olduğu, mevcut durumun halka daha fazla icraat getiremeyeceği yönünde.

Hükümet kanadında ise koalisyonun büyük ortağı UBP’den “seçime en hazır parti biziz” açıklaması gelirken, küçük ortak DP’den ise “seçim değil, istikrar gerek” açıklaması geldi.

CTP: “Erken seçim kaçınılmazdır”

Ana muhalefet partisi CTP’nin Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın, UBP-DP azınlık hükümetinin 10 aydır iktidarda olduğunu fakat herhangi bir icraatı hayata geçiremediğini savundu. Son aylarda ülkenin yapılan zamlar sonrasında alım gücünün düştüğünün altını çizen Sorakın, seçimin kaçınılmaz olduğunu vurguladı.

Genel Sekreter Sorakın, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Hükümetin 10 aydır görev başında. Bu 10 aylık sürede gördük ki hiçbir şey yapamıyor. Yapmaya çalıştıkları da ya mahkemeden dönüyor ya da kendileri geri çekiyor. Ülkede son aylarda zam furyası aldı başını gitti ve buna bağlı olarak alım gücü yüksek oranda düştü. Sendikal harekete de büyük oranda saldırılar var. Mecliste Güzelyurt Devlet Hastanesi’ne ilişkin Araştırma Komitesi kuruldu, akşamına saat 4 gibi anlaşma imzalandı. Yani, erken seçim kaçınılmazdır. Bu halk daha fazla ezilmemeli. Bir an önce erken seçim kararı alınmalı. “

UBP: “Seçime en hazır parti biziz”

Koalisyon hükümetinin büyük ortağı UBP adına konuşan Genel Sekreter Dursun Oğuz ise, erken seçim konusunun gündemden düşmediğini belirterek, UBP’nin olası bir erken seçime “en hazır parti” kıvamında olduğunu açıkladı. Oğuz açıklamasının devamında, iktidar parti olarak seçime girmenin hem avantajlı hem de dezavantajlı olduğunun altını çizerek, muhalefette olup da erken seçim çağrısı yapmanın kolay olduğunu kaydetti.

Genel Sekreter Oğuz, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Erken seçim konusu sürekli gündemde. UBP olarak hazır olmaya çalışıyoruz. Bu hazırlık safhasında hükümette olmak hem avantaj, hem dezavantaj. Sadece muhalefette olup erken seçim çağrısında bulunmak kolay. Parti olarak erken seçime yarın olacakmış gibi hazırız. Olası bir erken seçimin sağlıklı olması için, 3 ile 6 ay arasında bir süre gerekiyor. Biliyorsunuz ki UBP, iktidardaki parti ve seçimle birlikte halkın sorunlarını da meclise taşıyıp çözüm üretmesi gerekiyor. Seçim olasılığı var diye hükümeti seçim havasına sokmaya gerek yok. Muhalefetten talep sesleri yükseliyor. Yapılan anketler üzerinden konuşmak istemiyorum fakat seçime en hazır parti şu an Ulusal Birlik Partisi’dir. “

DP: “Seçime değil, istikrara ihtiyaç var”

Koalisyon hükümetinin küçük ortağı Demokrat Parti’nin Genel Sekreteri Afet Özcafer, ülkenin erken seçimden çok, istikrara ihtiyacı olduğunu kaydederek, DP’nin gündeminde erken seçim olmadığının altını çizdi.

Genel Sekreter Afet Özcafer açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Heryerde dile getiriyorum ki; bu ülkenin seçime değil, istikrara ihtiyacı vardır. Zaten 2018’de genel seçim olacak. Erken seçime şuan başta olan UBP-DP hükümeti karar verecek, muhalefette gerekli adımı atacak. Gündemimizde erken seçim yok. Müzakere sürecinin de Kıbrıs’ın günyindeki seçimler nedeniyle aksadığı ortada. Şuanda erken seçimin zamanı değil.”

TDP: “Erken seçime olumlu oy kullanırız”

Bir diğer muhalefet partisi TDP adına konuşan Genel Sekreter Asım İdris, partinin mecliste iki milletvekili olduğundan dolayı erken seçim yapma çağrısında bulunma gibi bir durumlarının olmadığını fakat olası bir erken seçim çağrısına olumlu oy kullanacaklarını açıkladı. TDP’nin gündeminin seçimden ziyade Kıbrıs’ta çözüm olduğunu vurgulayan İdris, erken seçime ilişkin hodri meydan çekenlere seslenerek, önerilerini meclise sunmalarını, halkı suni gündemlerle oyalamamalarını kaydetti.

TDP Genel Sekreteri İdris açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Bizim milletvekili sayımız 2 olduğundan dolayı, erken seçimi gündeme getirmeye yetmiyor. Eğer böyle bir öneri sunulursa, bizde değerlendiririz ve olumlu oy kullanırız. Şaun bizim gündemimizde erken seçimden ziyade, Kıbrıs’ta çözüm var. Erken seçime ilişkin hodri meydan çekenler, önerilerini meclise sunsun. Suni gündem yaratıp halkı meşgul etmeye gerek yok. “

HP: “Hem hazırız, hem tarafız”

Mecliste milletvekili olmamasına karşın yapılan anketlerde yüksek bir oy oranına sahip olan Halkın Partisi adına konuşan Genel Sekreter Tolga Atakan, parti olarak erken seçim çağrılarına 2016 yılının son aylarında başladıklarını belirterek, olası bir erken seçime hem hazır hem de taraf olduklarını vurguladı.

HP Genel Sekreteri Atakan açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“2016’nın son aylarından beridir erken seçim çağrısı yapıyoruz. Halkın Partisi olarak her türlü hazırlığımız tamdır. Bu Çarşamba karar alsınlar, iki ay sonraya erken seçim için hem hazırız hem tarafız. “

 UBP Genel Başkanı ve Başbakan Özgürgün’den Anket ve Erken Seçim Açıklaması

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı ve Başbakan Hüseyin Özgürgün, son günlerde medyada yer alan anketlerde halkın tercihini UBP’den yana kullanmasının, hizmette doğru yolda olduklarını gösterdiğini belirtti. Özgürgün, hizmet yılı olacak 2017’nin ilk aylarında anketleri siyasi fırsat olarak değerlendireceklerine dair iddiaları “tamamen mesnetsiz, hatta art niyetli” diye değerlendirdi.

Başbakan Özgürgün, partisinin, “ülkeye, halkla hizmet adına hükümet ortağıyla uyum içinde yürüttüğü görevi, partisel avantajlara göre değil, verimliliğine, imkan ve kabiliyetini yitirdiğine inandığı noktada bırakıp seçime gideceğini” belirtti.

Hüseyin Özgürgün, partisinin basın bürosu aracılığıyla yaptığı açıklamada, olası erken seçim söylemleri ve siyasi anketler konusunda değerlendirmelerde bulundu.

“HALKIMIZDA, ÖZELLİKLE DE EKONOMİK ÇEVRELERDE TEDİRGİNLİK YARATTI”

Başbakan Özgürgün, son günlerde, olası bir erken seçim öncesi yapılan siyasi anketlerin medyada gündem oluşturduğunu ve buna bağlı olarak siyasi parti tabanlarını hareketlendirdiğini belirtti. Özgürgün, “Bir erken genel seçimde halkımızın tercihinin UBP olduğunu gösteren siyasi anketlerle ilgili medyamıza yansıyan çeşitli değerlendirmelerin, halkımızda, özellikle de istikrardan yana olan ekonomik çevrelerde tedirginlik yarattığını gözlenmektedir” dedi.

“HİZMETTE DOĞRU YOLDA…”

Hüseyin Özgürgün, UBP’nin ülke siyasi hareketinde varlık nedeninin, ülkesine, halkına hizmet olduğunu çok iyi bilen insanların son günlerde medyada yer alan anketlerde tercihini UBP’den yana kullanmasının, öncellikle hizmette doğru yolda olduklarının açık ifadesi olarak algılanması gerektiğini kaydetti. 

“İDDİALAR MESNETSİZ, HATTA ART NİYETLİ”

UBP Genel Başkanı ve Başbakan Hüseyin Özgürgün, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Halka hizmette samimi, şeffaf, ilkeli ve en önemlisi gerçeklere dayalı yeni yönetim vizyonu ve anlayışıyla ülkeyi daha güzel günlere ulaştırmak, halkımızın refah ve mutluluğunu arttırmak hedefiyle görev üstlenen ve 27 Nisan 2016 tarihinde Cumhuriyet Meclisi’nden güvenoyu alan UBP-DP koalisyon hükümetinin, hizmet yılı olacak 2017 yılının ilk aylarında yapılan anketleri siyasi fırsat olarak değerlendireceğine yönelik iddialar tamamen mesnetsiz, hatta art niyetlidir.

Bilinmelidir ki, UBP, ülkeye halkla hizmet adına hükümet ortağıyla uyum içinde yürüttüğü görevi, partisel avantajlara göre değil, verimliliğine, imkan ve kabiliyetini yitirdiğine inandığı noktada bırakır ve seçime gider.

Partimize göre fırsatlar, partisel kazanımlara göre değil, hizmet için değerlidir, bu yönde kullanılmalıdır.”