05 Aralık 2025
  • Lefkoşa22°C
  • Mağusa22°C
  • Girne21°C
  • Güzelyurt20°C
  • İskele22°C
  • İstanbul18°C
  • Ankara12°C

ERHÜRMAN'DAN TATAR'A SERT ELEŞTİRİLER...

"Cenevre’deki toplantıya az bir zaman kaldı. Sn. Tatar’ın bildiklerimiz ve sıklıkla anlamlandırmakta zorlansak da her gün duyduklarımız dışında yeni bir söz söyleme niyeti yok gibi görünüyor."

Erhürman'dan Tatar'a sert eleştiriler...

10 Mart 2025 Pazartesi 13:30

İşte Erhürman'ın açıklaması;

Sn. Hristodulidis ise bir yandan “bu toplantı benim girişimlerim sayesinde gerçekleşecek” derken, diğer yandan masaya “somut öneriler” götüreceğini de söylüyor.

“Somut öneriler”in ne olduğunu bilmiyoruz! Ama 5+1 formatında gerçekleşecek bir toplantı söz konusu olduğuna göre, bu somut önerilerin “Crans Montana’da kaldığımız yerden devam edelim”in ötesinde ve dünyada, özellikle de bölgede olan bitenden haberdar nitelik taşıması önemli elbette.

Bölgede güvenlik son derece önemli. AB için güvenlik meselesi son dönemde en önemli gündem maddelerinden biri. Sn. Erdoğan, AB’ye güvenlik konusunda önemli mesajlar veriyor. AB de, yeni güvenlik denkleminde Türkiye’yi önemsiyor. Bu belli. Sn. Hristodulidis ise çok açık bir biçimde, Türkiye’nin Avrupa ülkeleri tarafından düzenlenen Ukrayna ve Avrupa güvenlik zirvelerinden dışlanması gerektiğini söylüyor.

İkinci önemli mesele enerji. Yunanistan-Kıbrıs-İsrail üçgenindeki, fizibilitesi ve “ekonomik aklı” herkesçe sorgulanan “Great Sea Interconnector” projesi bir türlü ilerleyemiyor. Hem ekonomik, hem de Kıbrıs’ta ve bölgede kalıcı barışa ve istikrara yönelik siyasi akıl, Kıbrıslı Türklerin ve Türkiye’nin bu projeden dışlanmaması gerektiğini söylüyor ama Sn. Hristodulidis’in kulakları böyle bir akla hala kapalı.

Bunların yanında, dönüşümlü başkanlık ve en az bir Kıbrıslı Türkün olumlu oyu olmadıkça federal organlarda karar alınamaması ilkelerini de içerecek şekilde siyasi eşitlik, resmi müzakerelerin takvimli ve sonuç odaklı olması ve müzakerelerin yine Kıbrıs Rum Liderliği’nin ayak sürümesi sonucunda başarısızlıkla sonuçlanması halinde bugünkü statükoya dönülmemesi gibi konularda şu ana kadar Sn. Hristodulidis’ten “somut öneri” niteliğinde hiçbir şey duymadık.

Cenevre’den “Kıbrıs sorunu” ile ilgili olumlu bir adım beklenecekse (hele de yalnızca iki toplum liderinin değil, BM Genel Sekreteri’nin ve üç garantör ülkenin de bulunduğu ortamda), hem bunca yıllık müzakere tarihi çerçevesinde Sn. Genel Sekreter’in dediği gibi “yeni yaklaşımın eskilerden farklı olması”, hem de bölgenin, Avrupa’nın ve dünyanın gereksinimlerinin dikkate alınması gerekir.

Kıbrıs ve bölge için kalıcı barış ve istikrarın anahtarı, Sn. Tatar ve Sn. Hristodulidis’in her gün dile getirdikleri, çoğu zaman kendi içlerinde de çelişen iddiaları Sn. Genel Sekreter’in ve üç garantör ülkenin önünde bir kez daha tekrarlamaları değildir.

Unutulmamalıdır ki “bu haller” bir Haspolat geçiş noktasının açılması meselesini bile 5+1’e bırakan hallerdir.

Kısacası, an itibarıyla Cenevre toplantısı ile ilgili beklentiler hiç de yüksek değil.

Orada olacağız ve Kıbrıs’ta ve bölgede çözümü, kalıcı barış ve istikrarı, aklı merkeze alan girişimler olursa, onlara katkı koymak için elimizden geleni yapacağız.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA