AB MEVCUT KKTC MAKAMLARIYLA İŞBİRLİĞİ YAPMALI

AB’nin Kıbrıs müzakerelerinden bağımsız olarak, Avrupa müktesebatına uyum konusunda KKTC makamlarıyla doğrudan işbirliği yapılmasını konuşmaya başlaması Rum Yönetimi'nin tepkisine neden oldu.

Fileleftheros, Brüksel ve Berlin’de tanıtımı yapılan “Carnegie Europe” isimli yayının içeriğini Brüksel çıkışlı haberinde "Kuzey Kıbrıs’ın Yükseltilmesine Avrupa Temeli… İsveç Dışişleri Bakanlığı’nın Finanse Ettiği Yayın AB-‘de facto devletler’ Derinleşmesi Talep Ediyor” başlığıyla aktardı.

Gazete, İsveç Dışişleri Bakanlığı ile Alman Robert Bosch Stiftung’un finanse ettiği “Carnegie Europe”un bu sayısında yer alan Thomas De Waal tarafından kaleme alınan yazıda, Kuzey Kıbrıs mevzuatının Avrupa müktesebatıyla uyumlaştırılması için AB’nin,  Kıbrıslı Rumların kırmızı çizgilerini aşarak KKTC’deki makamlarla doğrudan işbirliği önerildiğine dikkat çekti.

Yayında, Kıbrıslı Türklerin ‘izolasyonu’ ve Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nün onaylanmasının hızlandırılması tartışmaları hatırlatılması ve AB ile KKTC arasında yükseltilmiş ve özerk bir ilişkiye atıf yapıldığını belirten gazete, Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nün onaylanmasının matematiksel olarak KKTC’yi Tayvanlaşmaya götüreceği görüşüne işaret edildi.

Gazeteye göre, AB gerçekliğinin KKTC’de mümkün olduğunca çok inşa edilmesi için bugünkü mevcut makamlarla işbirliği yapılması istenen yayında “Kuzey Kıbrıs’ın mevzuat ve standartlarının Avrupalılaştırılması” reçetesi ortaya konuluyor ve “müktesebatın resmen benimsenmesi binadaki son taş olacak” deniliyor.

Habere göre, bütün bunlar Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in tepkinse neden oldu. Hristodulidis  “Carnegie Europe”un tanıtımının yapıldığı Brüksel’deki Rum Büyükelçi Nikos Emiliu ve Berlin’deki Rum Büyükelçi Andreas Hacihrisanthu’ya alenen ve diplomatik düzeyde tepki gösterilmesi emri verdi.

Rum tarafını kaygılandıran ana konunun, De Waal’in, AB’nin Kuzey Kıbrıs’ın müktesebata şimdiden hazırlanması için finans tüzüğü altında program başlatması önerisi olduğuna işaret edilen haberde, “Bu da, işgal bölgelerinin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Kıbrıs sorununun çözümüne kadar müktesebatın uygulanmasının ertelendiği bölümü değil, Avrupa müktesebatına kısa sürede uyum gösterebilecek üçüncü bir ülke olduğu izlenimini yaratır” denildi.

Adı geçen yayının İsveç Dışişleri Bakanlığı tarafından finanse ediliyor olduğuna dikkat çeken gazete bunun,  Avrupa Komisyonu’ndan Kıbrıs sorunundaki gelişmelerden bağımsız olarak Kıbrıslı Türklerin müktesebata uyumunun sürmesini talep eden İngiltere’nin tezi ile örtüştüğüne dikkat çekti.