ZAVALLILAR TAYFASI...
Ediz TUNCEL
04 Mayıs 2018 Cuma 09:00
Ne biçim bir zavallılıktır bu!!!
Haftalardır yerel yönetimlere yönelik gidişatı seyrediyoruz, dört iktidar partisinin hiçbiri yerel seçimlerde dik bir duruş sergileyemiyor.
İktidarda olmalarına rağmen hiçbirinin gözü seçime ötekinin desteği olmadan girip de gücünü sınamayı yemiyor.
Sadece ellerindekini korumaya çalışıyorlar, onu da kendi güçleriyle değil de diğerlerinden destek alarak korumaya çalışıyorlar.
Hiçbiri seçime her yerde kendi adayımla gireyim de en azından örgüt yetersizliği olan bölgelerde olsun bir hareketlenmeye vesile olayım, adayım seçimi kazanamazsa da varlığımı ortaya koyayım, en azından bir sonraki seçim için gerekli hareketlenmeyi başlatayım demiyor…
Vah zavallılar!
Resmen acınacak haldeler...
UBP korkusu bunları ne hallere getirmiş, ne hallere düşürmüş.
CTP, TDP, DP ve HP…
Kimisi yeni, kimisi eski partiler.
Ama bugünkü duruşlarına baktığımda tek bir şey görüyorum: Aşağılık kompleksinin daniskası…
İktidardalar ama bu iktidar bir korku, pısırıklık, beceriksizlik, samimiyetsizlik iktidarı…
Tavırlarına baktığınızda kendi gölgelerinden bile korkar hale geldikleri gayet açık ve net.
Ellerini taşın altına koymaya ve bu ülkenin gerçek sorunlarına odaklanmaya değil, UBP karşısında ezilmemeye odaklanmışlar…
Öncelikleri güçlerini sınamak, ellerindeki imkanları kullanarak güçlerine güç katmak değil, UBP’den bir dayak daha yememek!
CTP gibi bir parti Lefkoşa’dan aday çıkaramadı!
TDP bu dörtlünün en zavallısı olduğunu adeta kanıtlarcasına sadece iki yerde aday çıkarıyor, birçok yerde CTP’ye destek vererek ve CTP’nin de desteğini alarak Lefkoşa’daki ömrünü uzatmaya çalışıyor.
Madem öyle, kendine güvenin bu kadar yerle bir oldu, particilik oynamayı bırakırsın, yapısal olarak amatör dernekten de daha aşağıya düşen partiyi kapatırsın, gider CTP’ye entegre olursun, sırf iki koltuk uğruna şerefini ve ideallerini yerle bir etmezsin…
Anlaşılan o ki ne CTP ne de TDP yönetimi farkında değiller ki CTP yönetiminin kararlarına fena halde içerlemiş olan CTP’li seçmenin bir kısmı sırf misilleme olsun diye, “madem öyle alın size işte böyle” diyerek, UBP adayına destek vermeye ve Harmancı’yı oradan tepetaklak ederek indirmeye hazırlanıyor…
TDP’nin milletvekili adayı Gönyeli’den aday çıkıyor ama TDP, yerel seçimlerdeki diğer faktörleri tamamen göz ardı ederek, kendi adamını desteklemek yerine CTP’nin adayını destekleme kararı alıyor…
Bu noktada kendini sol addeden ama en hafifinden söylersek, ne yapacakları konusunda rotasını iyice şaşıran TDP ve CTP ikilisi kendi tabanının ve aynı görüşü savunan insanların desteğini ciddi oranda kaybetmiş durumda…
Son genel seçimde sandığa gitmeyen 38% oranında seçmenin en az 25%’i CTP ve özellikle de TDP’ye küsmüş, inancını kaybetmiş olan insanlardı, bu iki parti bu dersi de okuyamadı ve bildik tavırlarla yoluna devam etmeye çalışıyor…
Bu kafalarla gitmeye devam ederlerse Kıbrıs Türkünün siyaset tarihinden silinişleri çok acı olacak, çünkü bu ikisinden medet bekleyen Kıbrıslı Türk seçmenin önemli bir bölümü kendilerini aldatan, inançlarına ihanet eden bu ikisinden intikam almaya fena halde kararlı görünüyor…
Dahası, bu iki parti ve HP (DP’yi hiç hesaba bile katmam) partizanlık, adam kayırmacılık gibi kokuşmuş sorunların artık bu halkın ve ülkenin karanlık geçmişinin kirli sayfalarında kalacağını iddia ediyorlardı, iddialarının tam tersi oldu, birtakım günü kurtarmaya ve göz boyamaya yönelik girişimler yapmış olsalar da, iktidardan giden UBP’den bir farkları olmadığını gösterdiler, iktidar koltuklarının nimetlerini ahbap çavuşların hizmetine sunmakta bir sakınca görmediler, eleştirilere karşı da sin de gülle geçsin taktiği uyguladılar, aynen UBP’nin yaptığı gibi…
Kıbrıs sorunu konusunda en ufak bir insiyatifleri de yok
CB Akıncı başka telden, Türkiye başka telden, hükümetin herbir ortağı ayrı tellerden çalıyor, sadece bol tarafından laf salatası var.
Ekonomi resmen mahvoldu, eriyen Türk Lirası zaten mahvolmuş ülkeyi dümdüz etti, aldıkları tedbirler ise gündelik tedbirler, günü kurtarmaya yarayan tedbirler, amma ve lakin, gerekli yasal düzenlemeleri yaparak bu ülkeye yerden gökten yağan kontrol dışı paranın, kumarhanelerin milyarlarca dolarlık karlarının vergisini almak diye bir dertleri de yok…
Hele bir denesinler, kumarhane patronlarının geçmişte Derviş Eroğlu’na söylediklerini (sonradan hata yaptıklarını ve kendilerini deşifre ettiklerini anladılar, sindiler, bir daha aynı hataya düşmediler) biri çıkıp da bir daha söylerse, hangi sözde idealist siyasetçilerin kimin ne tür desteğiyle Meclis’e girdiği, kimin hangi patronun kuklası olduğu da ortaya çıkar…
Hoş, çıkar da ne olur, hiç!
Çıkanlara ne oldu, hiç!
Bir zamanlar güvenilir tek kurum olarak ayakta kalan adalet sisteminin bile kör topal hale getirildiği, devletin güvenlik sisteminin çöktürüldüğü, coğrafyamızdaki her türlü mafyanın, din simsarı cemaatlerin, terör örgütlerinin, insan kaçakçılarının, kadın tüccarlarının, uyuşturucu patronlarının sığıntı bölgesi haline gelen bu küçük ülkede böylesine iğrenç bir düzen kuranların tekerine kim çomak sokmak için, koltuğu kaybetmek uğruna, kim cesaret eder ki.
Sözde demokrasi ile yönetiliyormuşuz!
Sevsinler koltuğa oturanın keyfine göre anında şekillenen demokrasinizi…
Bu kadar zavallılık fazlaya kaçtı.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.