26 Kasım 2024
  • Lefkoşa9°C
  • Mağusa7°C
  • Girne12°C
  • Güzelyurt7°C
  • İskele7°C
  • İstanbul8°C
  • Ankara-1°C

YRD.DOÇ.DR. TİJEN ATAÇAĞ MENOPOZ TEDAVİ SEÇENEKLERİNİ ANLATTI

Yrd.Doç.Dr. Tijen Ataçağ menopoz tedavi seçeneklerini anlattı

15 Temmuz 2015 Çarşamba 11:16

Menopoz  kelime anlamı olarak aylık adet kanamalarının doğal olarak kesilmesi demektir.  Ateş basması, ani terlemeyi   izleyen   adetten kesilme ile baş gösteren menopozun, ülkemizde ortalama yaşı 47 civarındadır.  Menopoz dönemi  birçok kadın için endişe anlamına gelmektedir. Oysa  gerekli  incelemeler yapıldıktan sonra uygun görüldüğü taktirde doktor kontrolünde düzenlenecek, kişiye özel tedaviyle bu sıkıntılı dönemi aşmak artık mümkündür. Özellikle menopoz döneminde en az yılda bir kez kontrollere gidilmesi çok önemlidir. Çünkü  birçok  sağlık  sorunu  ve  özellikle meme ve  jinekolojik  kanserlerin büyük  bölümü  bu  yaşlardan  sonra ortaya  çıkmaktadır.

Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlikiler Dairesi Müdürlüğü'ne açıklamalarda bulunan YDÜ Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Yrd.Doç.Dr. Tijen Ataçağ "Menopoz Tedavi Seçeneklerini" anlattı.

Yrd.Doç.Dr. Ataçağ; Menopoz bir hastalık değildir, her kadının yaşayacağı hayatının kaçınılmaz bir parçasıdır. Kelime anlamı olarak adet görmenin sonlanması olsa da kadının bu dönemde yaşadıkları ve hissettikleri bununla sınırlı değildir.

Menopoz,  insan hayatının uzaması ile beraber kadın yaşamının neredeyse üçte birini kapsar hale gelmiştir. Aslında tamamen fizyolojik ve kaçınılmaz bir süreç  olmakla birlikte, eksilen  estrojen  hormonu sonucunda  birçok  sistemi  ilgilendiren ve kadının yaşam kalitesini belirgin olarak azaltan birçok sonuçları da  oluşturabilmektedir.

Erken menapoz, geçirilen bazı cerrahi ve medikal tedav iler nedeniyle daha da hızlandırabilir. Böylelikle bu guruptaki hastalar estrojen hormonunun eksikliğine ve olası komplikasyonlarına daha fazla maruz kalırlar.

Menopoz da sık karşılaşılan belirtiler şu şekilde sıralanabilir;

  • Ateş Basmaları
  • Terlemeler
  • Hatırlama Güçlükleri
  • Konsantrasyon Bozuklukları
  • Depresyon ve Cinsel İstek Kaybı
  • Kemik Yoğunluğunda Azalma ve Kemik Ağrıları
  • Meme Dokusu Kaybı
  • Ciltte İncelme
  • Vajinada Kuruluk
  • Cinsel İlişkide Ağrı ve Yanma
  • Sık İdrara Çıkma ve Tuvalete Zor Yetişme

Son yıllarda insan ömrünün uzamasıyla tüm ülkelerde menopoz sonrası kadın sayısının artışı, kadınların yaşam kalitesi beklentisinin artmasına yol açmıştır.

Unutulmaması gereken; menopozal dönemin bir hastalık değil doğru ve yeterli takiplerle sağlıkla ve mutlulukla geçirilecek bir dönem olduğudur. Bunun için ise bu döneme yaklaşıldığında mutlaka bir Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanına giderek özellikle de ileri yaşlarda sıklığı artan kötü huylu kadın hastalıklarından korunmak amacıyla gerekli kontrolleri yaptırmaktır.

Uygun tedavilerle, bunlar kişiye özeldir, insan hayatının üçte birinden daha uzun bir süreci kapsayan bu dönem güzellikle, sağlıkla geçirilebilir.

Yrd.Doç.Dr. Ataçağ klasik menapoz tedavilerin dışına çıkarak PRP’den bahsetti. Bazı  kişiler geçirmiş oldukları rahatsızlıklarından dolayı  veya almaktan çekindikleri için estrojen içeren tedavileri kullanamamaktadırlar. Ancak menapoz döneminde vajinanın ve rahimin iç dokusunun hormon azlığına bağlı olarak incelir ve kırgınlaşır. Bu durum enfeksiyon ve kanamaya eğilimi artırır.

Menopoz süreci kadının değişik sıkıntılarla uğraştığı, cinselliğin bittiği sorunlu bir süreç mi?  Yoksa her şey eskisi gibi devam edebilir mi?

Yaşam ve ortalama yaş uzantısını daha kaliteli hale getirmek ve hücresel yapıların yeniden canlandırma gerekliliği sadece yüz ve vücut için değil, tüm anatomik bölgeleri ve vulvar bölgesini kapsamaktadır.

Elbette cinsellik tek başına değil, biyolojik, psikolojik, duygusal ve sosyal iyilik hali olarak genel sağlıkla birlikte değerlendirilmelidir.

PRP:

Bir kişiden alınan az miktardaki kanın santifrujdan geçirilerek (ayrıştırılarak) bileşenlerine ayrıştırılması ve elde edilen "platelet yönünden zenginleştirilmiş plazmanın" yine aynı kişiye cilt gençleştirme ve yapılanmasına destek olmak amaçlı enjeksiyon yoluyla geri verilmesi işlemidir.İnsanın kendi kanından elde edlen hücrelerle tedavi yöntemidir. Damardan alınan kan çeşitli işlemlerden geçirilerek trombositler bir araya toplanır. Trombositler esas olarak kanın pıhtılaşmasından ve kanamanın durdurulmasından sorumludur. Aktive edildikleri zaman trombositlerin aynı zamanda büyüme faktörleri denilen iyileştirici proteinleri salgıladıklarını 30 yılı aşkın bir süredir biliyoruz. PRP’nin ilginç bir özelliği de oldukça dengeli bir büyüme faktör kokteylli olmasıdır. PRP ile ihtiyaç duyulan faktörlerin tama yakını sağlanmış olur. P.R.P yöntemi; cildimizin gençleştirilmesinde saç, yüz, vücut yani vücudumuzun her alanının hızla yenilenmesini sağlamada en etkili yöntemlerin başında gelmektedir. PRP enjekte edildiği bölgede kök hücreleri uyarır ve kök hücrelerin aktif hale geçmesini sağlar. Bu yöntemde hasarlı dokunun onarımı için onarımı başlatan ve uyaran bir faktör olarak plateletlerden yararlanılmaktadır. Enjeksiyon sıvısı içeriğinde kök hücre yoktur, yoğun olarak trombositler (platelet) ve beyaz kan hücreleri kök hücre aktivasyonunu sağlar. PRP’nin tamir edici, kök hücrenin ise yeniden oluşturucu (regenerative) etkisi vardır.

Ataçağ; PRP’nin Yan Etkisi Yok Denilebilir

PRP’nin yan etkisi yok denilebilir. PRP’de hastanın kendi kanı kullanıldığı için, enfeksiyon riski yoktur ve alerjik reaksiyon ihtimali ise çok düşüktür.

Avrupa’da yaygın olarak kullanılan bu yöntem FDA onaylıdır.

PRP tedavisi ile, vajinadaki kuruluk, incelme, bazi idrar yolu şikayetlerinin önüne geçilebilir.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA