YORGUNLUK DEPRESYONUN LÜKS VERSİYONU MU?
"Bunun çaresi kişiden kişiye değişir..."
01 Eylül 2016 Perşembe 14:51
Anna Katharina Schaffner birkaç yıl önce yorgunluk salgınının kurbanları arasına girmiş, yaptığı her şeyde bir "ağırlık hissi" duymaya başlamıştı. En basit işler bile bütün enerjisini tüketiyor, işine yoğunlaşması giderek zorlaşıyordu.
Bazıları bunu yaşadığımız çağa bağlıyordu. Bu doğru bir gözlem mi, yoksa yorgunluk ve tükenmişlik hissi diğer hastalıklar gibi hayatımızın belli dönemlerini etkileyen bir parçası mıydı?
İngiltere'deki Kent Üniversitesi'nde edebiyat eleştirmeni ve tıp tarihi uzmanı olan Schaffner bu konuyu araştırmaya karar verdi. Bu çalışmanın sonucunu "Yorgunluğun Tarihi" başlıklı bir kitapta topladı.
Alman doktorları arasında yapılan bir araştırmada doktorların yarısının yorgunluktan şikayet ettiğini, günün her saatinde bu durumda olduklarını, işe gitme düşüncesinin bile kendilerini yorduğunu gösterdi. Finlandiya'da yapılan bir araştırma ise kadın ve erkeklerin yorgunluk karşısında farklı yöntemlere başvurduğunu, erkeklerin daha fazla hastalık izni kullandığını ortaya koydu.
Almanya'da yayımlanan bir makalede ise yorgunluk depresyonun "lüks versiyonu" olarak tanımlanıyordu. Depresyona olumsuz bir anlam yüklendiği için o "başarısız insanların hastalığıydı", iyi meslek sahibi eğitimli insanlar ise yorgunluktan şikayet ediyordu.
Oysa Schaffner ikisinin farkı olduğunu söylüyor. "Depresyonda özgüven kaybı, hatta kendinden nefret etme durumu söz konusu olabilir; oysa yorgunluk ve tükenmişlik hissinde kişinin kendine bakışında değişiklik olmaz" diyor.
Yorgunluk kronik yorgunluk sendromu ile de karıştırılmamalıdır. Burada en az altı ay süren ve en küçük aktivitenin bile büyük bir fiziksel ve ruhsal yorgunluğa yol açması durumu söz konusudur.
Bazıları ise insan beyninin modern çalışma ortamıyla başa çıkacak şekilde evrilmediğini iddia ediyor. Verimlilik artışı konusundaki sürekli baskı ve kişinin işi yoluyla kendisini kanıtlama ihtiyacı işçileri sürekli bir 'savaş ya da sıvış' durumuna sokuyor. İnsan evriminde tehlikeye karşı geliştirilmiş olan bu durum stres hormonlarının artmasına neden oluyor.
Çoğu insan için baskı hissi sadece işle de sınırlı değil. Büyük şehir yaşantısı, teknoloji cihazları ve '7/24' kültürü dinlenmeyi zorlaştırıyor. Bedensel ve ruhsal yenilenmenin mümkün olmadığı yerde de pilin tükenmesi hali ortaya çıkıyor. En azından teori bu.
Fakat eski kayıtlara baktığında Schaffner aşırı yorgunluğun sadece modern işyerlerine özgü bir sorun olmadığını, bu konudaki tartışmaların Roma İmparatorluğu dönemine kadar uzadığını görüyor. Batı kültürüne Hristiyanlık hakim olduğunda ise yorgunluk manevi bir zafiyet olarak görülüyor.
Modern tıbbın gelişmesiyle birlikte yorgunluk belirtilerine 'nevrasteni' ya da sinir zayıflığı tanısı konmaya başladı. Artık doktorlar sinirlerin elektrik sinyalleri ilettiğini ve sinirleri zayıf olan kişilerin, iyi izole edilmeyen bir kablo gibi enerjiyi dışarı yaydığına inanılıyordu. Oscar Wilde, Charles Darwin, Thomas Mann ve Virginia Woolf gibi ünlülere de nevrasteni teşhisi konmuştu. Doktorlar bunu sanayi devriminin neden olduğu sosyal değişime bağlıyordu.
Ruhsal ve bedensel etkenler
Bugün bu terim sadece Japonya ve Çin'de kullanılıyor. Bazıları depresyon yerine kullanılmasını eleştiriyor.
Öyle görünüyor ki yorgunluk sadece modern çağın sorunu değil, tarih boyunca bu durumu yaşamış birçok insan var. Schaffner da "Yorgunluk hep vardı" diyor, "değişen sadece nedenleri ve etkileriydi."
Aslında 'enerjik' olma hissini nereden aldığımızı ve herhangi bir fiziksel zorlama olmadan birden nasıl tükendiğini, bunun bedensel mi yoksa ruhsal mı olduğunu, toplumdan mı yoksa kendi davranışlarımızdan mı kaynaklandığını hala bilmiyoruz.
Belki de bunların hepsi etkendir. Psikoloji - beden ilişkisi duygularımızın ve inançlarımızın fiziksel sağlığımız üzerinde etkili olduğunu gösteriyor. Örneğin duygusal sıkıntılar iltihap ve acıyı artırdığı gibi, bazı durumlarda nöbete ve körlüğe neden olabiliyor.
"Bir hastalığın sadece fiziksel mi yoksa ruhsal mı olduğunu söylemek gerçekten zor; zira çoğu zaman ikisi birden söz konusudur" diyor Schaffner. Rahatsızlığın psikolojik olması onun uydurma olduğu anlamına gelmez.
Sınırları belirlemek
Modern yaşamın yarattığı stresin etkilerini de kabul etmek gerekir. Schaffner, herhangi bir işin sınırları belirlemediğinde çoğu insanın kendisini fazla zorladığını ve "yeterince iyi olamama ya da beklentilere cevap verememe kaygısı şeklinde ortaya çıktığını" ifade ediyor.
Eposta ve sosyal medyanın enerji tükettiğini belirterek "Birçok bakımdan enerji tasarrufu sağlaması gereken teknoloji stres kaynağı haline geliyor" diyor. Bugün ofisten çıktığımız anda işimiz bitmiş olmuyor artık.
Tarih gösteriyor ki bu sorunun kolay bir çözümü bulunmuyor. Eskiden yorgunluk teşhisi konan insanlara yatak istirahati veriliyordu. Bugün duygusal tükenmişlik hissini gidermelerine ve yeniden enerji kazanma yollarını bulmalarına yardımcı olmak için bilişsel davranış terapisi uygulanabiliyor.
"Bunun çaresi kişiden kişiye değişir. Neyin enerjinizi tükettiğini, nelerin enerji verdiğini bilmeniz lazım" diyor Schaffner. Bazıları yoğun spora, bazıları ise kitap okumaya başvurabilir. "Önemli olan iş ile eğlence ve dinlenme arasına sınır koymaktır. Bunlar tehdit altında."
- "Ani sıcaklık değişimi kalp krizini tetikleyebilir""Soğuk hava ve ani hava değişimlerinin, özellikle kronik kalp hastalıkları olan bireyler için ciddi sağlık riskleri oluşturabileceği unutulmamalı"22 Kasım 2024 Cuma 12:59GENEL SAĞLIK
- Aykut'un davası 6 Aralık'ta yeniden görüşülecek , Avukatları tutukluluğun devamına itiraz ettiAykut'un davası 6 Aralık'ta yeniden görüşülecek , Avukatları tutukluluğun devamına itiraz etti22 Kasım 2024 Cuma 12:25KIBRIS
- ESPA Başkanı Mete Boyacı, ülke iyi yönetilmiyorBasın toplantısında konuşan ESPA Başkanı Mete Boyacı, ülkenin iyi yönetilmediğini ifade ederek, iş insanları olarak inisiyatif almaya karar verdiklerini belirtti.22 Kasım 2024 Cuma 12:15KIBRIS
- 83 yaşındaki Esentepe’de sakin İsmet KİM bulundu83 yaşındaki Esentepe’de sakin İsmet KİM bulundu22 Kasım 2024 Cuma 12:03KIBRIS
- BES Başkanı Yalınkaya: "Bu, Ekmeğin Kavgasıdır!"Belediye Emekçileri Sendikası (BES) Başkanı Mustafa Yalınkaya, yeni hazırlanan Toplu İş Sözleşmesi (TİS) taslağına ilişkin sert eleştirilerde bulundu.22 Kasım 2024 Cuma 09:49KIBRIS
- Putin: 'Ukrayna'yı durdurulması imkansız balistik füze ile vurduk'Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’nın “durdurulması imkansız” bir balistik füze ile vurulduğunu söyledi. Putin, saldırının İngiltere ve ABD füzelerinin Rusya topraklarında kullanım iznine cevap olarak yapıldığını da kaydetti.22 Kasım 2024 Cuma 09:35ASYA
- Türkiye'de gazeteci Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz hakkında soruşturma başlatıldıGazeteciler Fatih Altaylı ile İsmail Saymaz hakkında, "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçundan soruşturma açıldı.22 Kasım 2024 Cuma 09:34TÜRKİYE
- Hulusi Akar'dan 3. Dünya Savaşı uyarısı: Şakası yok, hazır olmamız lazımTBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, "Şakası yok" diyerek 3. Dünya Savaşı uyarısında bulundu. Akar, "İsrail kocaman bir tehdit. Hazır olmamız lazım" dedi.22 Kasım 2024 Cuma 09:28TÜRKİYE
- Sendikalardan Kitlesel Eylem UyarısıKamuda örgütlü 5 sendika Başbakanlık önünde ortak açıklama yaptı22 Kasım 2024 Cuma 09:26KIBRIS
- 13’üncü maaşlar 24 Aralık’ta ödenecekMaliye Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, 13’üncü maaşların 24 Aralık tarihinde ödeneceği duyuruldu.22 Kasım 2024 Cuma 09:24KIBRIS
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.