YOK BİRİNCİ, DÖRDÜNCÜ PARTİ BİLE OLAMAYACAKSINIZ !...

Medya olarak nitelendirdiğimiz yazılı ve görsel basında hergün filan bölgede elektrik kesintisi olacak. Filan bölge, 6 saat elektriksiz kalacak haberlerine sıklıkla rastlıyoruz. Tabi elektrik kesintilerinin açıklaması da Kıb-Tek tarafından yapılırken, Lefkoşa orta gerilim şebekesinde yapılacak bakım çalışmaları nedeniyle, kesintiler 09:00-14:00 saatleri arasında gerçekleştirilecek şeklinde yapılıyor.

Dönüşümlü olarak her gün birçok bölgede bakım ve onarım çalışmaları yapılacağı öne sürülerek yapılan kesintiler dışında, bakım ve onarımlara rağmen arızalar sürekli olarak bizlere 'Merhaba ' diyor. Tabi bazı vatandaşlar,  yahu bu bakım ve onarımlar ne bitmez ve tükenmez meretmiş derken, bu arada bazı som ağızlılar da yok yahu mazot egonomiyası yapıyorlar. Kesinti bundandır demekten geri durmuyorlar.

Dün Haspolat bölgesinde mutat arıza nedeni ile elektrikler yine kesildi. Kesilen elektriklerin nedenini ve niçinini öğrenmek için Elektrik Dairesinin arıza bölümünü sürekli olarak arayıp durduk. Sağır sultan bile aradığımızı duydu ve ses verdi. Ama maalesef arıza bölümü kaldırdıkları telefon ahizesi nedeni ile did did did sesinden başka ses vermedi, veremedi.

Kardeşim telefon ahizesini kaldırıp, arkadaş filan yerde trafo gondak yaptı. Ekip bu gondağı düzeltmek için çalışıyor demek bu kadar mı zor?

Telefon ahizesini kaldırarak size ulaşamayan halkın, Elektrik Dairesinin Si Bemolünden başlayıp Mi Majöründen çıktığını bilmezmisiniz? Haaa, daireye güftesi küfürlü hicaz bestesi de santurlu sövme makamından icra edilen şarkı ve türküler belki sizin hoşunuza gidebilir. Ancak bu durumun, duyarlı birçok daire çalışanın hoşuna gitmediğinden eminim.

Birde bu telefon ahizesini kaldırma konusu basında, sürekli olarak yer almasına, vatandaşın tepki göstermesine karşın, yönetimin bu konuda tedbir almaması da ilginç. Herhalde beste ve güfte onların da hoşuna gitmiş olacak ki, hiç tınmıyorlar.

Bence tekerleği patlayan araba gibi yampuri yampuri, aksona gardası kırık kamyonet gibi hoplayarak, makinesi rayma isteyen ve bu nedenle yüksek voltajlı ses yayarak giden otobüs gibi inleyerek, vınlayarak giden yönetimin bazı elemanlarının da bu nemelazımcılık sonrasında artık 'Mahalleye' gitmesi gerekir diye düşünenlerdenim.

Türkiye'den kablo ile gelecek olan elektriğe burun kıvıran. Santraldeki iki ana motorunun boruları patlamasından sonra SOS vermesine karşın, kaplumbağa hızında yol alamaya çalışan bu yönetim bence zamanı doldu.

KKTC'de güneş taşı yakarken, sanayiye güneş enerjisinden faydalanma şansını vermeyen. Amerika'sı, Almanya ve Hollanda'sı bile belli kat sayısına sahip evlere, güneş enerjisinden faydalanmaları için yenilenebilir enerji koyma şartı getirirken, 365 günün 360 günü güneş gören ülkede bu enerjiden faydalanmaya sınırlama getirilmesi anlaşılır gibi değil.

İsmet Akim'in bıraktığı dağ gibi miras bitti bitiyor. El-Sen gibi vizyonu geniş bir sendikaya sahip Kıb-Tek'in yöneticilerinin sendikanın vizyonundan faydalanmaması daha da garip.

Ama işin en garip tarafı, başarısızlıkları ayyuka çıkan ve bu nedenle partilerine büyük zarar veren yeteneksiz kişilerin, hala daha kamu kuruluşlarına atanma işlemine devam edilmesidir. Ve eğer bu partiler,  bu kurumlardan elini çekmeme ısrarını sürdürürse, Pandora’nın kutusundan yok birinci, yok ikinci, dördüncü parti bile çıkamayacak.

Pandoranın kutusunda kalanlar mahalleye gittikten sonra bazıları gibi torunlara masal anlatmaktan ve yaptıkları ile öğünmekten başka birşey yapamayacaklar.

****

Piyangolar vurgunu kapatılıyor mu ?

KKTC Piyangolar İdaresinde yaşandığı öne sürülen vurgun olayı büyük tartışmaları beraberinde getirirken daha sonra zamana bırakılarak unutturulmaya çalışılıyor.

Piyangolar İdaresi hesaplarının Sayıştay ve Başbakanlık Denetleme Kurulu tarafından inceleme altına alınmasından ve iki farklı soruşturma sonrasında vurgun olayındaki rakamların tahmin edilenin de çok üzerinde olduğu tespit edilmişti. Soruşturma esnasında ülkeden, İngiltere’ye kaçan Hüseyin Sporcuoğlu, geri dönüp, vurgun olayına adı karışanların isimlerini deşifre edeceğini belirtmişti.

GELİP CEZAMI ÇEKECEĞİM

Ada dışına kaçan Hüseyin Sporcuoğlu, AS TV’de yayınlanan Gün Sonu programına katılarak yaptığı açıklamada, bazı hesaplarda ihmalim var. Bu olay eskilere dayanır. 2.5 yıl öncesine kadar dayanan bu olaylarda benim de hatam var. Ben KKTC’ye geleceğim ve cezam ne ise onu çekeceğim demişti.

DİĞER İSİMLERİ DE AÇIKLAYACAĞIM

Hüseyin Sporcuoğlu açıklamasına devamla, Polise yapılan ihbar, 150 bin Türk Lirası civarındadır. Ancak şimdi yapılan açıklamalarda trilyondan bahsediliyor. O zaman benim dışımda bu işe karışanlarda var. Rakamlar belli olsun. Ben diğer isimleri de bir bir açıklayacağım. Ancak şimdi bunları açıklamam. Ada’ya gelince ve rakamlar belli olunca tüm bu isimleri ve kimlerin neler yaptığını da söyleyeceğim ifadesinde bulunmuştu.

ADA’YA DÖNDÜ ANCAK AÇIKLAMA YOK

Bir süre önce KKTC’ye dönen ve Piyangolar İdaresindeki vurgun olayına adı karışanları açıklayacağını belirten Hüseyin Sporcuoğlu’nun halen bu isimleri açıklamadığı gözlemlendi. Polise gidip ifade veren ve suçunu kabul ettiği öne sürülen Hüseyin Sporcuoğlu’nun, isimleri açıklamaması konusunda birileri tarafından telkinde bulunulduğu öne sürülüyor. Piyangolar İdaresindeki vurgun olayına karışanların isimlerinin açıklanması beklenirken bu olay ile ilgili soruşturmanın da ne aşamada olduğu merak konusu oluyor.

****

Fıkra:

Albay tutuklanacak

Albay, binbaşıya: -Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir şey değildir. Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler. Ben de orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi vereceğim. Şayet yağmur yağarsa, tabii bir şey göremeyiz. O zaman erleri, üstü kapalı talimgaha götürürsün.

Binbaşı, yüzbaşıya: -Albayın emri ile yarın sabah saat dokuzda güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir olay değildir. Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir. Bu durumda tutulma, kapalı talimgahta gerekli talim elbisesiyle yapılacaktır.

Yüzbaşı, teğmene: -Albayın emri ile yarın sabah dokuzda talim elbisesi ile güneş tutulmasının açılış merasimi yapılacaktır. Şayet yağmur yağarsa ki bu durum pek görülen bir olay değildir, Albay kapalı talimgahta gerekli bilgiyi verecektir.

Teğmen, başçavuşa: -Yarın sabah dokuzda hava güzel olursa, talim kıyafeti ile albay tutulacak. Kapalı talimgahta yağmur yağarsa, alayın meydanında manevra yapılacak. Çünkü bu her zaman görülen bir olay değildir.

Basçavuş, askere: -Yarın sabah saat dokuzda kapalı talimgahta Albayı tutacağız. Sabah hepiniz talim teçhizat ile hazır olun. Askerler kendi aralarında: -Yarın sabah bizim başçavus Albayı tutuklayacakmış.

*****

Günün Sözü

Altın gibi kalbin olsa

Neye yarar,

Ayarın düşük olduktan sonra

*****

Günün Fotosu