24 Aralık 2024
  • Lefkoşa20°C
  • Mağusa18°C
  • Girne18°C
  • Güzelyurt16°C
  • İskele18°C
  • İstanbul13°C
  • Ankara9°C

YİNE SINIFTA KALDIK

Oshan SABIRLI

26 Temmuz 2016 Salı 08:20

Başarı öyküleri, sanat haberleri, özetle güzel haberler vermek arzusunda olmamıza karşın bir kez daha karşımıza çıkan rapor geri kalmışlığımızı gözler önüne serdi.

Üstelik Kıbrıs’ın kuzeyinde her şeyimiz ile alet olduğumuz insanlık dramları, resmi otoritelerin kayıtsızlığı ve seksin bedeli ile uluslar arası raporlar şeklinde yüzümüze vurdu.

Kıbrıs’ta insan ticareti ile ilgili olarak ABD Elçiliği’nin kuzey ofisinde dün bir basın toplantısına katıldım. Aslında birkaç yıldır ABD Dışişleri Bakanlığı’nın hazırladığı bu raporun basın toplantılarına katılıyorum.

Her ne kadar rapor Temmuz ayı başında ABD’de açıklansa da detaylarına dün ulaştık.

Bu yıl Kıbrıslı Türkler için geçtiğimiz yıllardan bir fark yoktu. İlerleme bekletirsinde değildim. Zaten bu beklentinin oluşması için Kıbrıs’ın kuzeyinde geçmiş yıllardan farklı resmi bir tutumun sergilenmediğini biliyordum.

Sonuç yine Kıbrıs’ın kuzeyinde insan ticaretinin 3. Seviyede, yani en yetersiz ülkeler ile ayni potada olduğunu gösterdi.

Geçmiş yıllarda insan ticaretinde 2. Seviyede olan Kıbrıs’ın güneyi, bu yıl iyileştirmeler ile 1. Seviyeye yükseldi. Bu ne anlama geliyor diye soracak olursanız Kıbrıs’ın güneyi artık insan ticaretinde en iyi durumda bulunan ülkeler kategorisinde yer alıyor.

Gelecek yıl Rumlar için ne olur bilinmez ama geçtiğimiz yıl Kıbrıs’ın güneyi, “İnsan ticaretini önlemede asgari standartları tam olarak karşılamayan ancak bunun için önemli düzeyde çabalar gösteren ülkeler" arasında gösterilmişti.

 Kıbrıs’ın kuzeyi ise geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yılda, insan kaçakçılığını ortadan kaldırmak için var olan azami kriterlerle uyum içerisinde olmaması ve bunu gerçekleştirmek için de kayda değer bir çaba sarf etmemesi nedeniyle, resmi olmamakla birlikte insan kaçakçılığı ile mücadelede son kategoride bulundu.

Kıbrıs’ın kuzeyinde özellikle Güzelyurt yolunda lunapark gibi görüntü veren gece kulüplerimiz var.

Buralarda saatlik ve gecelik diye adlandırılan bedellerle kadın eti pazarlanıyor.

Buradaki kadınlar konsomatris yani eğlence hayatlarının çalışanları olarak lanse edilirken fuhuş resmiyeti yasal anlamda KKTC’de bulunmuyor.

Oralarda nelerin olduğunu herkes en yakından bilirken, devekuşu misali kafalar kuma sokulmuş, her hafta hastanenin zührevi hastalıklar bölümünde HIV, frengi, belsoğukluğu ve daha birçok cinsel yolla bulaşan hastalıkların kontrolüne gönderilmiş bu sözde fuhuş yapmayan kadınlar.

Yasal  eksiklikler rapor ile yine gün yüzüne çıktı.

Raporda en çarpıcı şekli ile  "KKTC" makamlarının, 36 gece kulübünde (6 aylık izni bulunan) 1481 “hostes” ve “konsomatris”e çalışma izni verdiği, Mart 2016’da çalışma izniyle faaliyet gösteren 434 kadın bulunduğu, bunların çoğunluğunun Fas, Moldova, Ukrayna, diğerlerininse Beyaz Rusya, Kazakistan, Kenya, Kırgızistan, Paraguay, Rusya, Tacikistan, Tanzanya ve Özbekistan’dan gelmiş oldukları belirtiliyor.

Yasal mevzuat eksikliği yine ABD raporu ile Kıbrıslı Türk yetkililere anımsatılırken alınabilecek önlemler de sıralanmış durumda.

Şimdi 2017’nin raporunu beklemeye koyulduk.

3’ncü seviyeden 2’ye hatta 1’e ilerler miyiz?

Hükümet ciddi anlamda el atmadığı sürece zor demekten başka bir şey elden gelmiyor. 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.