"YİNE DE ‘UCUZ' KURTULDU ACUN!"
T24 Yazarı Tayfun Atay yazdı:
03 Aralık 2018 Pazartesi 10:09
"
Zenginin sadece malı değil, hayatı da züğürdün çenesini yorar. O yüzden ben sekiz yıldır Acun Ilıcalı üzerine çenemi yoruyor, bununla da kalmayarak ha bire kalem oynatıp duruyorum.
Ama şu son boşanma hadisesine bir türlü denk getirip giremedim.
Şimdi biraz geç de olsa telafi edelim bakalım bu “eksikliği”!..
***
Şu işe bakın, Acun’la ilgili ilk yazıyı da yine T24’te 2010 yılında yazmışım! Ve tesadüfün bu kadarı mı olur, o yazı da yine Acun’un “boşanma”sı üzerine!..
Üstelik yazı tarihi de 30 Kasım 2010…
Demek ki Zeynep “Ilıcalı”nın Acun’a boşanma davası açmasına ilişkin yazdığım yazıdan neredeyse tam tamına 8 yıl sonra bugün, 30 Kasım’ı 3 geçe, Acun’un Şeyma “Ilıcalı”dan boşanması üzerine bir yazı kaleme alıyorum!..
“Daha böyle nice nice yazılara…” demeyerek tabii, “Meşhuriyet Çağı”mızın altın çocuğu ve “altın yumurtlayan tavuğu” olan Acun Ilıcalı üzerinden şu ahir zamanda “insanın evlilikle imtihanı” bağlamına oturacak bir değerlendirme yapmaya çalışalım! Bir bakıma, daha önce yaptığımız değerlendirmeleri de tazeleyerek…
Acun-Şeyma çiftinin boşanma haberi gündeme gelir gelmez Ilıcalı’nın önceki (sayı olarak “ikinci”) eşi Zeynep Yılmaz’ın yakın çevresine “Yuva yıkanın yuvası olmaz” dediği söylentisi yayıldı ortalığa. Zeynep Yılmaz bunu derhal yalanladı ve böyle bir söz sarf etmediğini belirtti.
Etseydi de zaten bu, çok “gerçekçi” olmazdı!
Çünkü, “Yuva yıkanın yuvası olmaz” sözü, bugünün “Meşhuriyet Çağı” dünyasında kubbede bir hoş seda bile değil, gayet boş, çoktan bayatlamış, demode bir seda olmaktan öteye gitmiyor.
Hem, durum da ortada, asıl boşanırken yaptı Şeyma’nın “yuva”sını Acun!.. Baksanıza boşanma protokolüne: 10 milyon lira değerinde bir ev ve (10 bin lirası kızları Melisa için olmak üzere) 125 bin lira aylık nafaka…
29 yaşındaki Şeyma Subaşı artık bir ömür boyu 10 milyonluk “yuva”sında, ayda şahsına mahsus 115 bin lirayla ekmek elden su gölden, vur patlasın çal oynasın keyif çatarak hayatını yaşayabilir.
Tabii evlenmemek kaydıyla…
Evlilik ne ki bu saatten sonra zaten, koy ver gitsin!..
“Meşhuriyet Çağı”nda evlilik bir teferruattır.
***
Bu doğrultuda bakın Acun da nasıl duvara asılacak bir söz sarf etmiş Şeyma’dan boşanmasıyla ilgili yaptığı açıklamada!..
Diyor ki “Her evlilikte boşanma da var.”
Aman Allahım, evet, alın bu sözü duvara asın! Ama belki asırlardır evli çiftlere yönelik o duvarda dursa da artık çoktan miadını doldurmuş şu sözü indirerek asın:
“Bir yastıkta kocasınlar!”
***
Bugünün dünyasında evlilik, “Bir yastıkta kocamak” arzusu, hayali, isteğiyle yapılmıyor.
Bugünün dünyasında evlilik, “boşanma ile muteber” yapılıyor ve o yüzden Acun’un da gayet yerinde kaydettiği üzere, her evlilikte boşanma var!..
İnsanlığın erken zamanlarına hızlıca uzanıp, evlilik, insan denen canlıda biyolojik üremenin “kültürel” kabuğu veya doğuma verilen “toplumsal” izindir dedikten sonra hemen sadede gelelim: “Bir yastıkta kocamak”, esasen, insan geçiminin tarla (çiftçilik) ya da otlak (hayvancılık) olarak toprağa bağlı olduğu kırsal/tarımsal yaşam içerisinde gerçekleştirilen evliliklere özgü bir dilek/deyişti.
İçe-kapalı, cemaatçi köy toplumsallığının; kadın ve erkeğin birbirinden ayrı, "kaçgöç"e dayalı, kompartımanlaşmış yaşamının; “çiftleşme” yolunda evli-çift olmak için genelde bir kereye mahsus tek seçenekle sınırlanmışlığın koşulladığı bir dilek ve deyişti bu…
***
Modern zamanlar durumu değiştirdi.
Şehirli-endüstriyel “açık-toplum”; kadınla erkeğin kamusal alanı iç-içe ortak paylaştıkları profesyonel yaşam; dolayısıyla karşı cinsle karşılaşma, karşılıklı etkileşme ve “çiftleşme” seçeneklerinin çoğalması, evliliklerin, bırakın “bir yastıkta kocama” temennisini, dikiş tutmasını bile zorlaştırdı.
Bunun daha ileri bir aşaması olarak, ayırt edici karakteristiğini görsel kitle kültürü ve kültür endüstrisinin oluşturduğu post-modern tüketim kapitalizminin hâlihazır dünyasında ise evlilik, gelip geçici bir heves olmaya, hobileşmeye yol tuttu gidiyor.
Öyle ki bugün sadece gözler önündeki seçkinler, ünlüler değil, sade vatandaş dâhil herkes için “bir yastıkta kocama”nın tarih olup bir hayata birkaç evlilik sığdırmaların da, evliliğe adım atarken “boşanma sözleşmeleri”ne imza atmaların da âdetten hale geldiği bir akış var.
Ve evlilik, “gerçek hayat”ta can çekiştiği için ancak bir “gerçeklik gösterisi” yani “realite-şov” olarak alıcı buluyor. (“Ben Evleniyorum” ve “Gelinim Olur musun”dan başlayarak sayısız “İzdivaç” programının yıllardır seyrimize sunulduğunu hatırlayın!)
İşte bu yüzden Acun, asırlardır bu toplumun kültürel dağarcığında evliliğe ilişkin yer etmiş “Bir yastıkta kocamak” deyişini yerle yeksan edip “Her evlilikte boşanma da var” cümlesini yapıştırıveriyor.
Bu, onun açısından tecrübeyle de sabit...
***
Acun Ilıcalı ekonomik bakımdan mütevazı bir geçmişten gelip 1990’lar Türkiye’sinin medyatik çığırına intikal fırsatı yakaladıktan kısa bir süre sonra 2002’de “Acun Firarda” ile ivmeyi yükseltti ve 2010’a gelindiğinde, yani 8 yılda 50 milyonluk bir servet sahibi oldu.
Bunu herhalde kendisi bile tahmin edememiş olsa gerektir. Eğer tahmin etseydi, 2010’da o zamanki eşi Zeynep “Ilıcalı” tarafından “sadakatsizlik” gerekçesiyle açılmış boşanma davasında 50 milyonluk servetinin yarısını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalmazdı.
***
Acun ve Zeynep 2003’te evlendiler; yani Acun’un şöhret basamaklarını hızla çıkmaya başlayacağı dönemin hemen başında…
Sonrasında “Fear Factor”, “Söyle Söyleyebilirsen”, “Yoksa Rüya mı?”, “Devler Ligi”, “Var mısın Yok musun?”, “Survivor”, “Yetenek Sizsiniz” derken, evliliğin 7’inci yılında oluşmuş 50 milyonluk servet…
Bu arada da 2009’da “Var mısın Yok musun?” programında yarışmacı olarak karşısına çıkan Şeyma Subaşı ile tanışma, kaynaşma, yakınlaşma…
Ve bu yüzden sarsılan evlilik…
Ve de Zeynep “Ilıcalı”nın mahkemeye verdiği boşanma dilekçesinde, eşinin bir yıldır “karı-koca” gibi yaşadığı kadınla (Şeyma Subaşı) ilişkisini “zenginliğin ve şöhretin bedeli” diye mazur göstermeye çalıştığını kaydettikten sonra, kendisinin bu “bedel”i 25 milyon olarak belirlemesi!..
Tabii “pasta”dan pay talebi böyle büyük olduğu için boşanma yıllar aldı. 2016’da boşandıklarında Acun’a çıkan “fatura” şöyleydi: Boşandığı eşine 75 bin lira aylık nafakanın yanı sıra ona çocuklarıyla birlikte oturduğu eve ek olarak bırakılan Miami, Bodrum, Beykoz ve Zorlu Center’daki evler…
Toplam kaç milyon eder, bilemiyorum, züğürtlük batsın!..
***
Acun böyle olacağını bilseydi, 2003’te evlenirken nikah defterine imza atmadan önce, ileride boşanırlarsa eşlerin birbirinden mal-mülk, para talep etmeyeceklerine dair bir sözleşmeyi koymaz mıydı eşi olacak kadının önüne?..
Koymadı, çünkü muhtemelen hepi topu 7 yılda nereye geleceğini o da bilmiyordu.
Peki, sütten ağzı yandığı için yoğurdu üfleyerek yeyip geçen yıl Saint Tropez’de adeta masal gibi bir düğünle “dünya evi”ne girmeden önce Şeyma Subaşı’ya bir “boşanma sözleşmesi” imzalatmış mıdır dersiniz?..
Şimdi 10 milyonluk ev ve 125 bin lira nafaka ile ne kadar “ucuz” kurtulduğuna bakın, siz cevap verin!..
- Avrupa 2023'te olağan dışı hava olaylarıyla karşılaştıAvrupa Birliği'nin (AB) Copernicus uydu izleme sistemiyle yapılan ölçümlere göre, 2023 yılı Avrupa'da yangınlardan sellere olağan dışı hava olaylarının yaşandığı, yüksek ekonomik maliyetlere yol açan bir yıl oldu.24 Nisan 2024 Çarşamba 22:43ÇEVRE
- AB'nin büyük porno siteleri için getirdiği katı kurallar yürürlüğe girdiAylık 45 milyondan fazla aktif kullanıcıya sahip olan porno siteleri Pornhub ve Stripchat, bugünden itibaren Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun belirlediği katı kurallara uymak zorunda kalacak.24 Nisan 2024 Çarşamba 22:42AVRUPA
- Coca-Cola Microsoft’la 1.1 milyar dolarlık anlaşma imzaladıCoca-Cola, Microsoft’un bulut sistemini ve yapay zeka uygulamalarını kullanmak için 1.1 milyar doları (yaklaşık 35 milyar 800 milyon lira) gözden çıkardı.24 Nisan 2024 Çarşamba 21:47YAŞAM
- Hem insana hem çevreye zarar: Plastik ve atık fabrikalarındaki yangınlarPlastik ve geri dönüşüm fabrikalarındaki yangınların verdiği hasar, sadece tesislerin kül olmasıyla sınırlı kalmıyor. Çevre ve insan sağlığına uzun yıllar zarar veriyor. Yangınlarda oluşan o yoğun duman tabakaları, geleceğimizi de gölgede bırakıyor.24 Nisan 2024 Çarşamba 21:42ÇEVRE
- ‘Erkek’ su aygırının dişi olduğu yedi yıl sonra anlaşıldıJaponya’da bir hayvanat bahçesinde erkek zannedilen Gen-chan isimli su aygırının dişi olduğu yedi yıl sonra ortaya çıktı.24 Nisan 2024 Çarşamba 21:11YAŞAM
- Sahra tozu Atina'da gökyüzünü turuncuya boyadıBir süredir Afrika'daki Sahra Çölü'nden kuzeybatıya doğru hareket etmesi beklenen çöl tozu bu hafta başında Türkiye'ye ulaşmasının ardından Çarşamba günü Yunanistan'ın başkenti Atina'da gökyüzünü turuncuya boyadı.24 Nisan 2024 Çarşamba 20:54AVRUPA
- WhatsApp'a yeni özellik: İnternetsiz kullanılabilecekWhatsApp, "Yakındaki Kişiler" isimli yeni bir özelliği test ediyor. Bu özellik sayesinde platform üzerindeki kullanıcılar çevrimdışı belge, medya veya diğer dosyaları yakınındaki kullanıcılar ile paylaşabilecek.24 Nisan 2024 Çarşamba 20:36TEKNOLOJİ
- ABD Senatosu TikTok’u yasaklayan tasarıyı onayladıABD Senatosu, Çinli ByteDance şirketine ait TikTok’un devredilmemesi halinde yasaklanmasının önünü açan yasa tasarısını onayladı.24 Nisan 2024 Çarşamba 19:49TEKNOLOJİ
- Dismorfofobi çocukları da etkiliyorDismorfofobi, kişinin kendi vücuduyla ilgili bir kusur olduğuna dair saplantılı inancı... Bu kusur hayali de olabilir gerçek de ancak kişi günlük rutinini bu kusur üzerine kurabiliyor. Hatta saatlerini aynaya bakarak geçirebiliyor.24 Nisan 2024 Çarşamba 19:34YAŞAM
- ABD'nin Tennessee eyaletinde, okullarda personelin silahlanmasına izin veren tasarı kabul edildiABD'nin Tennessee eyaletinde, devlet okullarında bazı öğretmen ve personelin belli olmayacak şekilde silah taşımasına izin veren yasa tasarısı onaylandı.24 Nisan 2024 Çarşamba 18:32AMERİKA
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.