YİM’DEN SÜRGÜNE DUR
Taner ULUTAŞ
21 Haziran 2015 Pazar 11:00
Yüksek İdare Mahkemesi (YİM) İçişleri Bakanlığının Kimlik Dairesi Müdür Muavini Ecevit Aktaş ile ilgili aldığı yürütme kararını durdurdu. İçişleri Bakanlığına bağlı Kimlik Dairesinde yaşanan suiistimal ve zimmete para geçirme iddiası ile ilgili olarak soruşturma açan ancak soruşturma açılan memurun CTP yöneticilerinden birisinin kızı olduğu için soruşturmanın daha ileri safhalara taşınmaması istemini reddettiği için ceza olarak Personel Dairesine sürülen Ecevit Aktaş YİM tarafından yeniden İçiişler Bakanlığına bağlı Kimlik Dairesindeki görevine iade edildi. Yürütmeyi durduran YİM, Ecevit Aktaş’ı görevine iade ederken, eski işine geri dönen Aktaş, kıdemli memur olarak görevini sürdürüyor. Müdür Muavinlik görevi yaptırılmayan Ecevit Aktaş’a yönelik ceza işlemi bir başka boyutta sürdürülürken, tarafsız kaynaklar YİM’in kararının İçişleri Bakanlığına bir tokat gibi indiğini öne sürdüler. ****** Türk çocuğu kiliseye götürüp vaftiz edecekler Kıbrıslı Türk Neşet Ziya 5 yaşındaki oğlu Fatih Sultan Mehmet’in Rum Yönetimi tarafından kiliseye götürülerek vaftiz edilmek suretiyle Hıristiyan yapılmak istendiğini ve bu durumun önlenmesi için Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın girişimde bulunmasını istedi Limasol’da 15 yıldır yaşamakta olan Kıbrıslı Türk Neşet Ziya birlikte yaşamakta olduğu hayat arkadaşı Özbekistanlı Obibua Habibova’dan doğma oğlu Fatih Sultan Mehmet’in Rum Yönetimi tarafından elinden alınarak kiliseye götürülmek suretiyle vaftiz edilmek istendiğini öne sürdü. MUSTAFA AKINCI BANA YARDIM ETSİN Eşi ile kendisinin Türk kökenli olduğunu ve Müslüman olduklarını ileri süren Neşet Ziya KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncıya çağrıda bulunarak, Rum Yönetimi nezdinde, oğlunun kendisine iade edilmesi için girişimde bulunmasını istedi. OĞLUNUN ADINI FATİH SULTAN MEHMET KOYMA Neşet Ziya yaptığı açıklamada, ben bazı problemler nedeniyle 15 yıldır Limasol’da yaşıyorum. Limasol’da Özbekistanlı Türk asıllı Müslüman Obibua Habibova ile birlikte yaşıyoruz. 5 sene önce hayat arkadaşım ile bir oğlumuz oldu. İsmini Fatih Sultan Mehmet Koydum. Rum Yönetimi bana oğlumun adını Fatih Sultan Mehmet koymamamı çünkü Fatih’in Konstantinopolisi zapt ettiğini bu nedenle Rumların bu isme sempati ile bakmadıklarını söyledi. Ancak ben yine de oğlumun ismini Fatih Sultan Mehmet olarak koydum dedi. RUM YALANA BAŞVURDU Neşet Ziya açıklamasına devamla şunları kaydetti. ‘ Ben oğlumun isminin Fatih olmasında ısrar edince onlar isminin önüne Neşet’i de ilave ettiler. Oğlum benim adıma kayıtlı ve doğum belgelerine de babası olduğum yazılıdır. Ancak bir süre önce eşimin akıl hastası olduğunu ileri sürerek çocuğu bizden aldılar. Biz Rum kesiminde birçok doktora giderek eşimin aklının yerinde olduğunu ıspat eden raporlar aldık. Ancak yine de çocuğumuzu bize vermediler. BİZ MÜSLÜMANIZ AMA ONLAR OĞLUMU HRİSTİYAN YAPACAKMIŞ Şimdi oğlumu kiliseye götürüp vaftiz edeceklermiş. Ben ve eşim Müslümanız. Türklüğümden asla taviz vermem. Oğlumun adını bu nedenle Fatih Sultan Mehmet koydum. Bazı Türkler Güney’de isimlerini değiştirerek Yanni, Nigoli oluyormuş. Kuzey’e geçince de yine Ali, Veli ve Hüseyin oluyorlarmış. Ben bu durumu kabul etmeyeceğimi söyledim. Onların Yanni olup sonra yine Ali olmalarının beni bağlamayacağını onlara ifade ettim ama çocuğumu bana göstertmemekle inat ediyorlar.’ SON ÇAREM AKINCI YOKSA BOMBA KOYUP PATLATACAĞIM Son çarem Cumhurbaşkanımız Mustafa Akıncı’dır. Mustafa Akıncı’ya çağrıda bulunuyorum. Bizim durumumuzu lütfen Rum liderlere iletsin. Şayet onlarda bana çocuğumu vermez ve Hristiyan yapıp kilisede vaftiz edeceklerse en kıymetli varlıklarım üzerine yemin ederim bomba alıp gideceğim ve en kalabalık yerde patlatacağım diyen Neşet Ziya, çocuğum aldılar bana göstertmiyorlar. Çocuğumu 2-3 saat haftada ancak görebiliyorum. Ben Türklüğüm ile övünürüm. Kazım And Komutan benim akrabamdır. Ve onun ile de gurur duyarım. Şayet Mustafa Akıncı devreye girip çocuğumu vaftiz olmaktan kurtarmaz ve bana iade edilmesini sağlamazsa inanın çok kötü şeyler olacak ifadesinde bulundu. ****** Sahibine Mesajlar Sayın Asım Vehbi Sevgili kız kardeşim politikaya ilk ısınma turlarını yaptı Emtan Towers açılışı bugün gerçekleşti, teslimler başlıyor, burada yaşayacak herkese mutluluk getirmesi dileğiyle diye başlayan mesajında, aileden birisinin daha politikaya atılacağını dile getiriyorsun. Kız kardeşinizin Milletvekili seçilip seçilemeyeceği yönünde tahmin yürütemem. Ancak full çeken bataryası ile halkın kapsama alanından çıkmayan Asım Vehbi’nin seçime girmesi halinde kesinlikle önce vekil daha sonra da eskiden olduğu gibi bakan olabileceği tahmini yürütebilirim. ** Sayın Erol Baycan bu gördüğünüz traktörcük komşuda 50 Euro. Hem de Maden in Turkey. Ayni traktör bizdeki büyük bir oyuncak satan mağazada 250 TL. Komsu bunu direk Türkiye’den almaz. Yunanistan üzerinden alır. Yani iki misli nakliyat parası verir ve 100 TL daha ucuza satar. Nasıl olur bu iş. Birda Komsudan aliş veriş yapmayın derler. Haaaà gandır çocuğu da götürelim gole diyorsun mesajında. Bak Erol gardaş bizimkiler %500 kar koymazlarsa iş yapamazlar. Gurtarmaz gardaş. Çünkü deveyi avurdu ile götürmek varken neden döş kısmı ile uğraşsınlar ki? Değil mi ama? ** Sayın Mehmet Onur, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumunun veznelerinin önünde şöyle bir bildiri yer alıyor. Tüm abonelerin dikkatine: 495 TL bakiye borcu olan abonelerin elektriği anında kesilecektir. Yani vatandaş resmen tehdit ediliyor. Peki, o ödemeyen patronların elektriğine neden dokunmuyor bu ağalar? Neden fakir fukaranın bakiyesinden dolayı elektriği kesiliyor da, zenginlerin kat kat borcuna rağmen kesilmiyor? Evet, nedeni gayet açık. Çünkü düzen onların düzeni. Düzen, sadece fakir fukaraya dokunma düzeni diyorsun. Eeee vallahi zaten sen sorunun cevabını verdin. Ne diyeyim Mehmet gardaş. ** Sayın Sıdıka Elbasan sen olsaydın. Çok özledim... Sadece sana varlığına ihtiyacım var BABAM. Hadi hayat tamamla eksiğimi. Bitir Özlemlerimi. Başka yakma canımı. Baban giderse düzenin gider, huzurun gider.. Bugün acıyı içimde çok derin hissediyorum. Canım yanıyor sanki. Derler ya zaman her seyin ilacı. Zaman sadece canını yaka yaka alışmaya yarıyor diyorsun. Ah be Sıdıka bir gün herkes anlɑr, sevdiğinin kıymetini. Amɑ gidince, Amɑ bitince, Amɑ ölünce… Kısɑcɑ; İş işten geçince. Hele hele giden baban gibi adam gibi adam olunca inan insanın yalnız içi değil dışı bile kan ağlar. ** Sayın Savaş Tilki, Guiness Rekorlar kitabının yazarları felik felik seni arıyorlarmış. Ne altına bakmadıkları taş. Nede bakmadıkları Mağara kalmış. Ödül alma rekoru kırmışsın. Dünyada yakından uzaktan seni takip eden yokmuş. Anlamadım. Çözemedim. Be gardaş ama bu kaçıncı ödül. Demek ki başarı bu diyorlar. Ödülleri koymak için iki katlı bir ev yaptırıyormuşsun. Ama ilerisini de düşün gel sen bu evi 3 katlı yaptır. Ödüller dere gibi senin eve akıyor. Bak Savaş, KTSD ödül törenine yanında ismi gibi Ay gibi bir kızla geldin. Dikkat et bu SON AY olmasın. Çünkü insanın Bu dünyɑdɑki tek servet ailesidir. Pɑrɑdɑn ve kudretten de dɑhɑ önemlidir. Sıkı sıkı sarıl ve sakın bırakma ** Sayın Haluk Doğandor, program ortağın Taner Ulutaş geçtiğimiz gün Allah’ıma şükürler olsun, Haluk Doğandor’un külüstür arabasının lastiği patlamadı. Ve programa zamanında geldi demiş. Hayrola hangi dağda kurt öldü de senin lastik patlamadı. Sahi geçen gün Gönyeli’deki yemekte bir araya geldiğin dostlar arasında bulunan Kıb-Tek yönetim kurulu Başkanı İsmet Akim’i soruların ile kızdırmışsın. Eeee denize giren ıslanacağını bilmeli. Haluk ile yemekte bile olsa dobra dobra sorular karşısında terleyeceğini anlamalı. Bilmez ise başına geleni de çekecek değil mi ama? ** Sayın Tekin Seyitoğlu abi bu Kermiya’da gece 12 den sonra uyuyamıyoruz. Araba, motorlar şov yapıyorlar. Ne yapacağız bilmiyoruz diyorsun. Tekin gardaş, her derde deva Pervin Gürler senin şikâyetini duydu. Hemen harekete geçti. Yakında senin oralarda şov yapan ne motor nede araba nede motorcuk kalacak merak etme. Kar tanelerinin birbirlerine zarar vermeden de yol almanın mümkün olduğunu göstertmelerine rağmen bunu göremeyenler bunun bedelini fena öderler. ** Sayın Nazan Bıyıklı gece zannederiz evin içine düşecekler motorlular ve arabalar. Ayrıca yaya geçenler ve yediklerini ya eve atarlar yada kapının içine fında ederler. Fareler tavşan olmuş. Sineklerin ısırdığı yerler balon gibi sabaha şişer ve günlerce acısını çekeriz. Taner Bey bizim bu mahalle yunan mahalesimidir diye soruyorsun. Vallahi Nazan Hanım bizim KKTC For Ever’de 3 çeşit insan vardır. Birincisi ensesi kalın ve gerdanı sarkık olanlardır. Bunlara sinek minek vız gelir. İkincisi karnına vurduğun zaman ah arkam diyenlerdir. Bunlar sinekten birazcık rahatsız olanlardır. 3’ncüsü bizler gibi gariban takımdır. Bunların ensesinden siyasilerde, kodamanlarda sineklerde hepsi geçinir. Bu gariban takımının dili olmadığı için pek ses çıkartamazlar yaaa!..
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.