YILDIZLI DÜŞMANLAR
Oshan SABIRLI
01 Haziran 2014 Pazar 13:00
“Denize düşen, yılana sarılır” sözü şu sıralar, tamda ülkemin içinde bulunduğu siyasi yapıyı anlatıyor. Siyasiler, “düşe düşe düşürmeyi” öğrendi galiba. Hani transferleri veya iç kavgaları konuşuyoruz ya, hani meclisin kürsüsündeki dolarların görüntüsü zihnimizde gayet sıcak ya işte o sıcaklıkta haberler var. Yoldaşlar düşman bugünlerde. Ülkenin dört bir yanından öyle garip ittifak dedikoduları geliyor ki anlatamam. Üstelik şu sıralar, yıldızlı beldeiyelerin düşmanları her geçen gün daha da artıyor. Aklıma bir Zeki Müren şarkısı geldi. Şarkı malumunuz, gökyüzünde yalnız gezen yıldızları anlatıyor. Şu sıralar dost sohbetlerinde, CTP’nin çok fazla UBP’ye benzediği ve tüm basın mensuplarının bir zamanlar hayran olduğu, “basın ilişkileri” konusunda yavaş yavaş samimiyetini, ilgisini kaybettiği eleştirileri yapılıyor. CTP’nin basın bürosunun çok iyi çalıştığının altını çizmek gerek. Atılan her adım tüm incelikleri ile haberleştiriliyor. Ama CTP’nin hem içinde, hem de dışındaki iş birliktelikleri, bu seçimde en çok Yorgancıoğlu’nun partisini etkileyecek düşüncesindeyim. UBP ağırdan ağırdan geliyor. Bu seçim döneminde özellikle en riskli bölgelerde UBP adaylarını görüyoruz. Hem daha çetin bir seçim süreci geçecek, hem de adeta “ölüm kalım savaşı” gibi kampanya olacak. Bu kez birilerinin zaferi, birilerinin felaketi olacak. Ülke genelinde adayları gözlemlerken, hiç kuşkusuz DP’nin adayları dikkat çeken adaylar olarak göze çarpıyor. DP’nin adaylarının CV’lerini incelemenizde fayda var diyorum. TDP’de ise Lefkoşa’nın adayı göze çarpıyor. Harmancı bu kez boyundan büyük bir işe kalkıştı. Sebebi ise çok basit, 1 aydan kısa bir süre sonra, batık bir belediyenin başkanı olabilecek yorumları çok daha sık zikredilmeye başlandı. Biz DETAY PROPAGANDA olarak seçimin startını çoktan verdik. Özellikle 3 Haziran sonrasında daha alternatif bir propaganda süreci göreceğiz. Adayların ve vatandaşların elinden düşürmeyeceği bir ilave olarak yola daha emin adımlarla koyulmayı sürdüreceğiz. Belediye başkan adaylarına tüyolar - Kendinizi seçimi kazanmış gibi hissedin. - Sözlerinize dikkat edin kazanırsam kelimesini kullanmayın. - Kazanacağınıza emin davranın. - Vatandaş kendilerine benzeyenleri sever. - Benzeşme noktaları bulun. - Samimi ve sıcak görünmek için zaman, para ve enerji harcayın. - Gerçekten onlar için neler önemli bunları bilmek adına çalışın. - Kimse kentin sorunları ile ilgilenmez - Herkes kendi sorunlarının çözümünü ister. - Kolay ulaşılır olun, zinde ve her zaman güler yüzlü olun. - İnsanlara dokunun, gözlerinin içine bakarak konuşun. - Seçim konuşmalarınız çok kısa ve etkileyici olsun. - İlk yedi saniye ve ilk 12 kelimeniz hafızalarda kalır bunları iyi seçin. - Sürekli heyecan transfer edin. - Ekip seçimine çok dikkat edin sevilmeyen insanları ekibinizde tutmayın. - Az uyuyun, ailenizi asla ihmal etmeyin onların gücünü alın. - İnsanlar referanslardan etkilenir yakın çevrenizin davranışları çok önemlidir. - Yetkin olduğunuzu ve sadece sorunları değil çözümleri bildiğinizi gösterin. - Ekibinizle hazır olduğunuzu hissettirin. - Sosyal medyayı çok iyi kullanın ve ekibinizde sürekli profesyonelleri barındırın. - Sevilen simaları toplantılarda ve fotoğraf karelerinde yanınızda tutun. - Fısıltı gazetelerinizi devrede tutun. - insanların kapısını çalın ve ilgilenin. - Başka adayları kötülemeyin kavgalar reyting yapar ancak kazananı olmaz. - Gündemde kalacak medyatik söylem ve eylemleriniz olsun. - Konfor alanınızı genişletin sizden olmayanlara da ulaşın. - Eleştiriye açık olun. Sizi arayan insanlara mutlaka dönüş yapın. - Teşekkür ve işbirliği kelimelerini her zaman kullanın. - İnsanlara fırsatlar sunun. - Sesinizi, tonunuzu, beden dilinizi çok iyi kullanın. - Sıra dışı ve eğlenceli olun. FIKRA Otobüs Kadının biri dolabından gelen gıcırtıyı kesmesi için eve marangozu çağırır. Marangoz bakar ama bir sorun bulamaz. Dolap gıcırdamıyordur ve sorar: -Abla bu dolabın bir şeyi yok ne yapayım? Kadın: -Normalde gıcırdamıyor zaten yoldan otobüs geçerken gıcırdıyor sen şimdi dolabın içine gir otobüs geçerken bakarsın, der. Adam başlar beklemeye... Bir müddet sonra kadının kocası eve gelir üzerini değiştirmek için dolabın kapağını açınca birde ne görsün, içinde bir adam. -Ne işin var senin benim dolabımda... Marangoz: -Abi ne desen haklısın; şimdi sana otobüs bekliyorum desem inanmazsın... GEÇMİŞE YOLCULUK Zaman makinemiz bu kez 1981 yılına götürüyor bizi. Türk Marif Koleji (TMK) futbol takımı karşımıza çıkıyor. Fotoğrafta Lefkoşa’nın birçok tanıdık siması var. Ancak özellikle yukarıda sağdan üçüncü kişiyi tanıyabildiniz mi? Gazeteci, televizyoncu, hatta BRTK’nın müdürü desek? Sağlık Bizim ülkemizde herkes biraz doktor, biraz uzman, biraz bilgilidir. Her konuda fikrimiz var ya biz bu bilgiyi enteresan bir bakışla daha da destekleyelim dedik. Bu hafta Plaseboyu size aktarıyorum. Plasebo etkisi Plasebo etkisi, farmakolojik olarak etkisiz bir ilacın telkine dayalı bir etki ortaya çıkarma halidir. İlaç vücuda ağız, burun veya enjeksiyon yolu ile verilebilir. Aslında plasebonun fiziksel anlamda tedaviye yönelik bir gücü yoktur. Sahip olduğu tedavi gücünü tamamen hastanın verilen ilacın "işe yarayacak" ilaç olduğunu düşünmesinden alır. Plasebo tıbbın bilimsel olarak açıklayamadığı bir yöne "insanların istemeleri halinde kendi kendilerini iyileştirme gücü"ne yöneliktir. Tıbbi olarak kurtulma olasılığı zayıf görülen birçok hasta, basitçe ölüm istatistiklerine girmekten bu güç sayesinde kurtulmuş, tıbbın çözüm bulamadığı kanserin tedavisinde çoğunlukla, yüksek moral ve iyileşme azmi olmuştur. İşte plasebo yeterince azmi olmayan fakat tıbben tedavisi de bulunmayan hastalıkların "bu ilaç sana çok iyi gelecek ama senin de çabalaman lazım" sözleri ile pazarlanan çaresidir. Bazı zamanlar ise hiçbir hastalığı bulunmayan ama doktor kapıları aşındıran "Hastalık Hastalarının" tek reçeteli ilacıdır.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.