YETKİSİZ YETKİLİLERLE ANCAK MAFYA DOĞAR….
Ayşegül Garabli
10 Mayıs 2016 Salı 08:00
Resmi bir dairede birkaç saat geçirirseniz, İnsanlar nasıl cinnet geçirir de katil olur; ya da intihar eder çok iyi anlarsınız.
Kurumların nasıl batırıldığını da…
Eğer ki, resmi bir işiniz varsa, önce Kıbrıs deyimiyle, muhatap bulmak için canınızı yersiniz.
Ne hikmetse her kurumda onlarca yetkili, müdür olmasına rağmen, yetkili ve işi gerçek anlamda bilen birini bulamazsınız.
İlk olarak, yetkiliye ulaşmak için torpil bulmak zorundasınız.
Yetkiliyi bulursunuz, ama yetkilinin yetkisi olmaz.
Ya da bilgisi.
Yasalardan söz edersiniz ama uyan olmaz.
Kısacası, bu düzen içerisinde hakkınızı aramaya kalkarsanız, hakkınızı alamazsınız belki ama nur topu gibi siniriniz, stresiniz olur artık.
Dün yine böyle bir mesaj aldım.
İşin ilginç yanı, mesajda anlatılanlar, 4 yıl önce benim yaşadıklarımla tamamen aynı.
4 yılda hiç mi bir şey değişmez, değişmemiş işte.
Hatta biraz daha kötüye gitmiş.
Mesajı yazan kişinin, hiçbir borcu olmadığı halde elektriğinin kesmişler.
Bahsettiğim kişi, başkalarıyla ortak elektrik kullanmak zorunda bırakılmış.
Tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına ve hiçbir yasal engel olmamasına rağmen, elektriği diğer ortak kullananlardan ayrılmamış.
Haklı olduğu bir konuyu, ilgili Müdüre ya da müdür yardımcısına anlatmak için öncelikle, torpil bulmak zorunda kalmış.
Ulaştığı müdür yardımcıları, kendisini haklı bulup, çözüm üretmişler.
Önce elektrik aboneliğinin ayrılmasına onay vereceklerine söz veren yetkililer ne olmuşsa, birkaç saat içinde “ U” dönüşü yapıp “ tüm borcu öde işini yapalım” demişler.
Oysa kalan borç, inşaatı yapan şirketin.
Şirketle ortak elektrik kullanan ev sahiplerinin hepsi borcunu ödemiş.
Ancak, şirketten alacağını alamayan ya da almak istemeyen Kurum, vatandaşa, “borcun hepsini öde elektriği açalım” diyor.
Bu ne keyfilik!!!
Bu ne adaletsizlik!!
Asıl borcu olanı korumak adına, vatandaş göz göre göre mağdur edile biliyor.
Hiçbir yasal dayanağı olmadan , başkasının borcu bir vatandaşın omuzlarına yıkıla biliyor.
Bunun yasal olmadığını söylediğiniz zaman da o bildik cevap alınıyor.
“ git mahkemeye ver” diye.
Tabi ya, ülkede bir davayı mahkemeye götürmek ne kadar külfetli ve zorsa; süreç de bir o kadar uzun.
Yetkili keyfi davranacak;
Yasaları hiçe sayacak;
Hem vatandaşı mağdur edip hem de kurumu zarara uğratacak;
Vatandaş da onca masraf edip mahkemeye gidecek ve yıllarca sürünecek.
Oh ne ala memleket.
İnsanı kendi hakları içinde bu denli mağdur edip, sıkıntıya sokarsanız ne olur?
Adaletin olmadığı yerde ne olur?
Yasaların çiğnendiği, hukuksuzluğun yetki olarak kullanıldığı yerde ne olur?
Tabi ki, cinnet olur, şiddet olur.
Tabi ki cinayet de olur , intihar da olur.
Tabi ki mafya da doğar, tefeci de.
Bu ülkedeki, yolsuzluktan, düzensizliğe kadar tüm başı boşluğun sebebi; ya yetkilerin kullanılmamasıdır.
Ya da kötüye kullanılmasıdır.
İşin ilginç yanı da, her kurum, kuruluş ve dairede başı boşluk ve düzensizlik var ancak, hiç kimse kendi idare ettiği yere bakmadan, bir diğerinden şikayetçi.
Bir dairenin ya da kurumun yetkilisi, başka bir dairedeki düzensizlikten dolayı işi olmadığında “ver yansın” ediyor.
Oysa düşünmüyor ki;
Bu yetkiler, bize, eşimizi, dostumuzu koruyup, yasaları hiçe sayarak, adaletsizlik ve sorumsuzlukla, bu ülkeyi yok etmemiz için verilmedi.
Yarattıkları adaletsizliğin bir gün kendilerini de mağdur edeceğini düşünen yok.
Maksat, o anı kurtarmak.
Oysa ki; yasalar ışığında iş yapmak, adaletli davranmak ve verilen sözü tutmak erdemdir ve bu ülke ancak, erdemli yöneticiler tarafından kurtarılabilir.
Tabi, kurtulmaya niyetimiz varsa!!!
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.