YENİ BİR UBP KLASİĞİ Mİ?..
Taner ULUTAŞ
16 Nisan 2020 Perşembe 08:00
Bir UBP klasiğini yıllarca birçok bakanın danışmanlığını yapan ve şuanda Başbakanlık danışmanlığı yapan Alihan,Korona virüsünden sonra pimini çektiği el bombasını UBP’nin içine bıraktı. Alihan’ın el bombasının tahrip gücü yüksek mi, yoksa sadece gürültü çıkartan, ses bombası mı olduğunu yakında göreceğiz.
Birilerinin, UBP pastasından büyük bir dilimi kopartmak için köşe başlarını tuttukları çok bilinmeyenli bir denklem olmaktan çıktı.Bal olan yerde arının bol olduğu unutulmamalı. UBP içindeki iç çekişmeler, korona virüs nedeniyle şimdilik rafa kaldırılsa bile bitmedi. Ve bu bal olduğu sürece de bitmeyecek.
Alihan,UBP’nin içerisinde yuvalanan, Tatar’ı etkileyen ve Vatan, Millet, Sakarya edebiyatı ile Milliyetçiliği ön plana çıkartarak malı götüren isimler var diyor. Daha da ileri gideyim, parti içerisinde kendini güçlü gösterip, bakanların etrafına çöreklenip, onları yönlendirmeye çalışanların olduğundan da dem vuruyor.
Bir doktor arkadaşım onun ile yaptığım, bir sohbette, bana Sağlık Bakanı Ali Pilli’ye, bu konuşma metni uzun. Sen konuşamazsın. Sana kısaltayım, diyerek metni istediği şekle sokanlar olduğunu söyledi. Bunun dışında, korona virüse odaklanan sağlıkçıların diğer vakalara bakamamaları nedeni ile kalp ve diğer hastalıklardan ölenlerin olduğuna vurgu yaptı. Ve bazı doktorların acı duyarak bunu dillendirmemeye özen gösterttiğini söyledi. Bunu Alihan’ın söylediklerini doğrulamak için belirttim.
Önder Sennaroğlu ile Nazım Çavuşoğlu arasında yıllardır süren kavga, şu sıralar ismi olup da cismi pek ortada olmayan Ekonomi eski Bakanı Sunat Atun’un kırgınlığı, Kemal Dürüst’e seçim kaybettirilmesi, benceparti içindeki Ali Cengiz oyunlarının bir eseri değil mi?
Evet Alihan bilinen, konuşulan ancak fazla seslendirilmeyen bazı gerçekleri birkez daha hatırlattı.Her seçim zamanı, anket adı altında voliyi vuran anket şirketlerinin yanısıra, reklam adı altında malı götürenlerin varlığını ortaya koydu. Parti içerisinde güçlüyüm iması yaratarak, menfaatleri doğrultusunda, bakanlıklarda iş yapıp rant sağlayanların, ihalelerden pay kapmaya çalışanların var olduğuna vurgu yaptı.
Güneş balçık ile sıvanmaz.UBP’de seçim öncesi ve seçim sonrasının hesaplarının yapıldığı sanırım inkâr edilemez. Ersin Tatar’ın seçimi kazanması ile ( bu şartlar altında seçimi kazanma ihtimali zayıflıyor) Tatar’ın Cumhurbaşkanı olması sonrasındaki hesaplar yapılıyor. Kazanırsa kurtulduk ayakları ile parti başkanlığı hesapları, kazanamaması halinde anketlerde %45’i vuran UBP’ye oy kaybettirdin denilerek, Yeniçeri gibi nasıl ‘Kazan ‘ kaldırılarak, daha önce toplanmaya başlanan ancak virüs nedeniyle rafa kaldırılan imzaların tekrar hayata geçirilmesi hesapları yapılıyor.
Tatar’ın elinde eskiden, erken seçime gider sizi liste dışı bırakırım kozu vardı. Ancak o koz Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle elden gitti. Eroğlu’nun bile perde arkasında, benim kızımın, Turizm Bakanı oluyorken isminin üstünü çizdi eleştirisi yaptığı noktada, parti içerisindeki bir grubun, Tatar için, Elçiliğin sözünden dışarı çıkamaz. Yatırken Türkiye, çoraplarını çıkartırken Erdoğan, hatta tuvalete gitmek için Erdoğan’a danışır demelerinin yanısıra, bu konuşma özürlü Ali Pilli’yi nereden buldu diyerek yıpratma operasyonu yapmaları, sanırım bir başka UBP klasiğidir.
Biraznostalji yapalım ve, isterseniz UBP içindeki bir Ali Cengiz oyununa göz atalım. Mesela, İrsen Küçük döneminden başlayalım. İrsen Küçük ile Ahmet Kâşif’in, parti başkanlığı için yarıştığı, UBP Genel Kurulunda, Divan Başkanı Hüseyin Özgürgün’ün, burada hâkimde, savcıda benim havasında, İrsen Küçük’ün seçimi kazandığını ilan etmesini hatırlayalım.
İrsen Küçük’ün, Parti başkanıyken, birinci sıradan katıldığı seçimde, seçimi 9’uncu sırada tamamlamasına, kimse tesadüf kılıfını giydirmesin. İrsen Küçük’ün, hem seçimi, hemde milletvekilliğini kaybetmesi, Sanırım, UBP içerisinde, dümeni iyi çevirmek için kaptan yapılanların, dümeni iyi çevirmesi sonrasındaki eseridir. O zaman yaşananları görme özürlü Metin Şentürk bile görürken bizim görmemiz sanırım abesle iştigal olurdu
Sn.Tatar ne kadar sorun yok derse desin, şuanda sorunun sadece buz dağının görülen kısmıdır. Buz dağının alt kısmını ne siz sorun nede ben söyleyeyim. Tatar parti içerisinde dizginleri eline alıp, dengeyi sağlamaz ve rant odaklarına neşteri vurmazsa yandı gülüm keten helva. Haaparti içerisindeki değişiklikleri de yapmaz ve küskünleri kazanma moduna girmezse, Hanya’nın Girit’te, Konya’nın da Türkiye’de olduğunu görecek.Haa aşağısı sakal yukarısı bıyık diye düşünürse, ya sakaldan yada bıyıktan birini tercih edecek. Veya yolcudur Abbas, Bağlasan durmaz şarkısı eşliğinde ‘Mahalleye’ gidecek.
Bir deneyim bin nasihatten evladır der büyüklerimiz. Sn.Tatar, İrsen Küçük olayını irdelesin. Ve ayni şeyin başına gelmemesi için,Küçük’ün, Parti başkanıyken, birinci sıradan girdiği o seçimi, nasıl 9’uncu sırada bitirdiğinin muhasebesini yaparak tedbirini alsın.Dost acı söyler. Bizden söylemesi
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.