YENİ BİR HAFTAYA BAŞLARKEN MOTİVASYONUMUZU NASIL YÜKSEK TUTABİLİRİZ?

Ah o Pazartesi sendromu yok mu...

Düşüncesi bile insanın içini karartmaya yetiyor! Pazar gününden başlayan bir iç sıkıntısı akşama doğru artarak yerini ''yarın iş var!'' cümlesine bırakıyor. Bazılarımız için yarın iş var, bazılarımız için okul, değişmeyen şeyse yarın hep dolu! Aslında iyiki dolu! İyiki yapmak zorunda olduğumuz şeyler var, iyiki mecburiyetlerimiz, sorumluluklarımız var. Pazartesi gününü Cuma gününden ayıran tek şey bizim düşüncelerimiz! Pazartesi sabahları motive olmak için yapmamız gereken tek şey; bu sabahta sağlıklı uyandığımız için şükretmek olmalı. Şükredelim ki hayatımızda şükredecek şeyler çoğalsın! Eğer sizde motivasyonu çabuk düşenlerdenseniz, yeni bir haftaya başlarken önerilerimize kulak verebilirsiniz...

Pazar günleri erken uyu!

Uykusunu almış bir vücuttan daha mutlusu olabilir mi? Hafta sonunu istediğin kadar hareketli ya da evden istediğin kadar uzakta geçir, ertesi gün işe balkabağı gibi gitmek istemiyorsan saat 12’yi vurduğunda o yatağa gir.

Haftanı önceden planla!

Pazartesi sabahı okula ya da işe gittiğinde sırana, masana, duvara ya da bilgisayarına çok uzun ve anlamsız bakışlar mı atıyorsun? Adaptasyon konusunda ufak sorunlar yaşıyor olabilirsin. Bu sorunları ortadan kaldırmak için haftayı bir önceki cumadan planlamayı dene. Böylece, esnerken bakacağın tek yer ajandan olur. Bir fincan kahve ya da çay eşliğinde, planın yeni haftaya hala uygun mu kontrol eder, son düzenlemeleri yaparsın. Önünde, ne zaman ne yapacağını bildiğin dolu bir hafta olur, böylece “bu hafta nasıl geçecek!” diye sormazsın.

Motivasyonunu bozan şeyleri maddele!

Sabahları uyanmakta, okula ya da işe gitmekte neden sorun yaşadığını hiç düşünüyor musun? Belki de bunun yaptığın işle ya da çalışma ortamınla bir ilgisi vardır ve hepsi değiştirebileceğin şeylerdir. En iyisi, olumsuz hislerinin sebeplerini sıralamak ve her biri için nasıl bir çözüm üretebileceğine bakmak. Belki de ufak bir tatil her şeyi çözecek… Yalnız bu işi sakın pazartesi günü yapma. Hafta ortası ya da hafta sonu daha doğru bir zaman olabilir.

Hafta sonu iş/çalışma detoksu yap!

Detoks demek, yalnızca salatalık suyu içmek demek değil! Detoksun “işten arınma” versiyonu da var. Pazartesi gününe çok demotive başlamanın bir sebebi de hissedilen yorgunluk, yani hafta sonu yeterince dinlenememiş olmak. Burada bahsettiğimiz yorgunluğun fiziksel olma zorunluluğu yok. Eğer hafta sonu işle ya da okulla ilgili şeyler yapmaya devam ettiysen, en basitinden e-posta’larını kontrol ettiysen ya da çalıştığın/çalışacağın sektörle ilgili kafa yoran makaleler okuduysan gerçek anlamda dinlenmedin demektir. Hafta sonları kendine ve sevdiklerine zaman ayırman, işle tamamen bağlantını kesip seni mutlu edecek şeyler yapman için var.

Evden çıkarken doğru kıyafeti giy!

Şaka değil, evet, bu madde de bu listede. Kurumsal şirketler çalışanlarının neden resmi kıyafet giymesini istiyor dersin? Çünkü insanlar giydikleri kıyafetlere göre tavırlarını da değiştiriyor. Bu yüzden resmi giyindiğimizde konuşma ve hatta yürüyüş tarzımız bile değişiyor. O zaman sen de işe ya da okula giderken içinde kendini iyi hissedeceğin kıyafetler seç. Ve en favori kıyafetini her zaman pazartesi gününe sakla!

Son 1 şey daha!

Aslında, insanı yataktan heyecanla ve mutlu kaldıran en önemli şey hayat enerjisi. Hayat enerjisi deposunu doldurmanın yolu da sevdiğimiz şeyleri yapmaktan geçiyor. Dolayısıyla, yaptığın işi sevmen de gerekiyor. Sana işini zorla sev demeyeceğiz ama “sevdiğin şeyi işe dönüştür” diyebiliriz!