“YAPILAN ARAÇ SİGORTA DÜZENLEMELERİ SADECE PARA TOPLAMAYA YÖNELİK BİR ALDATMACA ÖRNEĞİDİR”

Açıklama şöyle:

Aralık 2018 de Cumhuriyet Meclisimizden milletvekillerimizin onayı ile yürürlüğe giren Motorlu Araçlar (üçüncü Şahıs Sigortası) (Değişiklik) Yasasının trafikte kazaların azalmasına, can kayıplarının önlenmesine yönelik olmadığı yasanın Genel Gerekçesinde açıkça belirtilmişti.

Genel Gerekçede “kişilerin ölümü veya bedensel zarara uğraması ile yükümlüklerin, poliçe maliyetlerinin düşürülmesi amacıyla azami miktarlarının değiştirilmesi, mal zararları ile ilgili azami miktarların ise günümüz koşullarına uygun olarak değiştirilmesi amacı ile değişiklik yapıldığı belirtilmekteydi.

Buradan da açıkça anlaşılacağı gibi, hedef, yoldaki kazaları, ölümleri azaltmak değil, poliçe maliyetlerinin düşürülmesi hedeflenmiş olarak gösterilmişti.

Bu yasa gerekçesi ile sigorta şirketlerinin kazada ödemeleri gereken para miktarları düşürülmüştü.

En acı tarafı ise ölümlü kazada suçsuz ölenlerin tarafına verilecek olan tazminat miktarında da parasal değerini düşürmüşlerdi. Bunu da primleri yükseltmemek için yapıldığı bakanlık tarafından yasaya yazılmış, milletvekilleri de onaylamıştı.

Yasada yolcu taşıyan toplu taşıma araçları, taksi, minibüs ve otobüslerde,  olay başına kişilerin ölümü veya bedeni zarara uğraması halinde ödenen beş milyon Euro, 150.000.000 tl ( yüz elli milyon tl) ye, diğer araçlarda ise meydana gelen ölüm veya bedensel zarara uğrayanlara ödenecek miktar 8.000.000 tl ( sekiz milyon tl ) ye düşürülmüştü.

-2-

Aralık 2018 de geçiren yasada gerekçe olarak, poliçe maliyetlerinin düşürülmesi hedeflenmiş olarak gösterilmişti.

Aralık 2019 da ise ayni Makam, yaptığı 1 Ocak 2020 de yürürlüğe girecek yeni tüzükle, tüm araç sigorta zorunlu trafik sigortası taban fiyatlarına zam yapıldı. Sigorta primlerinde belli miktarın altına düşülmesi de engellenerek rekabet de engelleniyor. Getirilen zammın yüzde kırkbeş olduğu gazetelerde yayımlandı.

Kaza yapanlara da daha çok prim ödemenin getirileceği de duyurulan yeni sistemde kaza yapanlara caydırıcı etkisinden bahsedilmektedir.

Kaza yapandan daha çok prim alınması zaten sistemde vardı, yeni imiş gibi tekrar sunularak umut pompalanmıştır. Yapılan gazete açıklamasında bu sistemle kaza yapmayı alışkanlık haline getirenlerin parasal ödeneklerinin artırılarak caydırıcı olacağı belirtilmiştir. Ancak Ülkemizin acı gerçeği tehlike arz etmeyi alışkanlık haline getirenler yılda bir defa ödeyeceği bir miktar paradan korkmazlar, tüm sürücüler ehliyeti kaybetmekten korkarlar.

Tehlikeli sürücüler önlenmenin doğru yolu, herkese prim artırarak değil, ceza puanlarını artırarak ehliyetin kaybedilme korkusu verilmelidir.

Önce primler artmasın diye ödenecek tazminatları düşürmek bir yıl sonra da nasıl olsa unutulur düşünerek primleri artırmak halkla alay etmeyi ve aldatmacayı akla getiriyor.

Ancak kazaların önlenmesi değil, şirketlerin kurtarılması ön plana alınarak KKTC yolları güvenli olamaz.