Yakın Doğu Üniversitesi’nin düzenlediği periyodik konferanslar dizisinde, “3 Cisim Problemi ve İklim Değişikliği” ele alındı

AD Scientific Index’in dünyanın en iyi 500 akademisyeni arasında gösterdiği Yakın Doğu Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Fizik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerem Cankoçak, “3 Cisim Problemi ve İklim Değişikliği” konferansı ile fizikteki en zorlu ve karmaşık konulardan biri olan 3 cisim problemi ile iklim değişikliği arasındaki ilişkiyi derinlemesine inceledi.

Netflix’te yayınlanan bilim kurgu dizisi “3 Cisim Problemi”, adını uzun yıllardır fizikçilerin üzerinde çalıştığı fizik alanının en karmaşık problemlerinden birinden alıyor. Diziyle birlikte, popüler kültürün bir parçası haline gelen bu problem, kütlesi olan üç yada daha fazla cismin, birbirlerinin kütle çekim kuvvetleri etkisindeki hareketlerini ve davranışlarını açıklamaya odaklanan bir yörünge mekaniği problemi. Dizinin çıkış noktalarından biri de bu. Üç güneşli bir yıldız sistemine sahip olan bir gezegende, bu güneşlerin birbirine aynı anda kuvvet uygulaması nedeniyle ortaya çıkan kaos, büyük iklim değişikliklerine neden olarak gezegeni yaşanmaz hale getiriyor. Ve olaylar gelişiyor...

Peki, bilimsel olarak bu ne kadar doğru? Yakın Doğu Üniversitesi DESAM Araştırma Enstitüsü’nün düzenlediği “Periyodik Konferanslar” dizisi, bu önemli konuyu “3 Cisim Problemi ve İklim Değişikliği” başlığı ile ele aldı.

AD Scientific Index’in dünyanın en iyi 500 akademisyeni arasında gösterdiği Yakın Doğu Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Fizik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerem Cankoçak, “3 Cisim Problemi ve İklim Değişikliği” konferansı ile fizikteki en zorlu ve karmaşık konulardan biri olan 3 cisim problemi ile iklim değişikliği arasındaki ilişkiyi derinlemesine inceledi. Konferansta; 3 cisim probleminin tarihsel gelişimi, matematiksel zorlukları ve uygulama alanları üzerine kapsamlı bir sunum yapan Prof. Dr. Cankoçak, iklim değişikliğinin gezegenimiz üzerindeki etkilerini ve bu etkilerin 3 cisim problemi ile nasıl modellenebileceği üzerinde durdu.

Yoğun katılımla gerçekleşen etkinliğe; Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ ve birçok akademisyen katıldı. Büyük bir ilgiyle takip edilen konferansta; iklim değişikliği konusunda derinlemesine bilgi sahibi olmak isteyen birçok katılımcı, Prof. Dr. Kerem Cankoçak’a konuyla ilgili merak ettikleri soruları sorma fırsatı buldu.

Konferansın açılış konuşmasını yapan Yakın Doğu Üniversitesi DESAM Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Cenk Serhan Özverel, DESAM Araştırma Enstitüsü ile ilgili kısa bilgiler aktardı. 2015 yılında bir merkez olarak kurulan enstitünün, zaman içinde gelişerek 5 farklı laboratuvar ve 50’nin üzerinde araştırmacı ile çalışmalar yürüttüğünü ifade etti. DESAM Araştırma Enstitüsü’nün akademik yıl boyunca çeşitli etkinlikler düzenlediğini anımsatan Doç. Dr. Cenk Serhan Özverel, bunlardan birinin de “Periyodik Konferanslar” dizisi olduğunu söyledi.

“3 cisim problemi, sadece teorik fiziğin konusu değildir.”

Prof. Dr. Kerem Cankoçak, 3 cisim probleminin bir teorik fizik konusu olmaktan öte, doğadaki birçok dinamik sistemin anlaşılmasında kilit rol oynadığını belirtti. İklim sistemlerinin karmaşıklığı ve çoklu etkileşimleri göz önünde bulundurulduğunda, bu tür problemlerin anlaşılmasının, gelecekteki iklim senaryolarının daha doğru tahmin edilmesine katkı sağlayabileceğini vurguladı.

İklim değişikliğinin matematik modellemelerinin oluşturulmasının önemini vurgulayan Prof. Dr. Kerem Cankoçak, iklim değişikliğinin etkilerini anlamak ve öngörmek için sadece karbondioksit salınımlarını değil diğer sera gazları gibi tüm parametreleri dikkatlice değerlendirilmek gerektiğini söyledi. Bu değerlendirmelerin doğa yasaları ile insan yasalarının bir araya geldiği karmaşık süreçleri de anlamaya yardımcı olabileceğini belirten Prof. Dr. Kerem Cankoçak, “İklim krizine yönelik çözümler geliştirmek için bilimsel temellere dayalı modellemelerden yararlanırken sonuçların gerçek hayatla bağdaşması gerektiğini belirtti. Bilim ve politikaların bu bağlamda nasıl bir araya gelebileceğini tartışarak önemli platformlar oluşturulmalı” dedi.

“İklim değişikliği modellemeleri sadece karbondioksit salınımına odaklanmamalı!”

İklim değişikliğinin matematik modellemeleri ile ortaya çıkmış bir durum gibi göründüğünü işaret eden Prof. Dr. Kerem Cankoçak, “Bu modelleme sadece karbondioksit salınımına dayanıyorsa o zaman burada bir sorun vardır. Doğru değerlendirme için tüm parametrelerin değişkenlerin değerlendirilmesi gerek ama buna uygun henüz modellemelerimiz bulunmuyor. Sadece karbondioksit salınımı üzerinde duruluyor olması gerçek hayatla bağdaşmayacaktır” şeklinde konuştu.

Medyada iklim değişikliği ve iklim krizi ile ilgili yeterli ve tatmin edici haberlerin yer almadığının altını çizen Prof. Dr. Kerem Cankoçak, “Medya çalışanları, iklim değişikliği konusunda yeterince uzman değiller. Yapılan sansasyonel haberler ‘dünya yok olacak’ korkusu üzerine kuruluyor. Bu koroya yönetimler de katılıyor” dedi.