YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ, SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR YAŞAMI AMAÇLAYAN KURS DÜZENLEDİ

Artan dünya nüfusu ve büyüyen şehir alanları tarım alanlarını küçültürken, tarımsal üretimin daha küçük ve kendi kendine yetebilen alanlarda sürdürülmesini esas alan “Permakültür” gibi yeni tarımsal üretim modelleri zorunlu kılıyor. Permakültürün amacı bitki, hayvan ve insanları doğa içerisinde bir araya getirerek bakımı kolay, istikrarlı ve kendi kendine yeten üretim sahaları oluşturmak.

Yakın Doğu Üniversitesi Ziraat Fakültesi ile Tahsin Tural Permakültür Merkezi, günümüzde yaygınlığı hızla artan Permakültür tarımsal üretim modelini teorik ve uygulamalı olarak öğretmek için “Permakültüre Giriş” kursu düzenledi.

18-19 Aralık tarihlerinde gerçekleştirilen kurs, pandemi süreci nedeniyle sınırlı sayıda katılımcı ile gerçekleştirildi. Kursta, Yakın Doğu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özge Özden, Yakın Doğu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Salih Gücel, Belçika’dan EERLIJKEKOST Kominite Çiftlik Yöneticisi Permakültürcü Kristien Debought, Türkiye Permakültür Derneği Başkanı Tarım Ekonomisti Filiz Nur ve ekoturizmci Zekai Altan eğitmen olarak yer aldı.

Kursun ilk gününde teorik eğitimler, ikinci gününde ise pratik uygulama dersleri verildi. Pratik uygulamada tohum topu yapımı, aromatik bitki spirali, yükseltilmiş bitki tarhları konuları aktarıldı. Kurs sonrası katılımcılara sertifikaları takdim edildi.

Prof. Dr. Özge Özden: “Permakültür tarımı, sürdürülebilir yaşam standartlarının sağlanabilmesi için son derece önemli bir tarımsal üretim modelidir.”

Yakın Doğu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özge Özden, permakültür tarımın günümüz yaşam şartlarında ülkelerin sürdürülebilir yaşam standartlarının sağlanabilmesi için son derece önemli bir tarımsal üretim modeli olduğunu söyledi. Prof. Dr. Özden, “Permakültür tarımda doğal kaynakların etkin kullanımı esastır. Uygulama yapılacak olan bölgede doğal varlıkların bilinmesi ve korunması, enerji geri dönüşümünün sağlanması, sıfır atık hedeflenmesi, elde edilen ürünlerin bireyler arasında etik paylaşımı gibi sürdürülebilir bir sistem kurulması açısından çok önemlidir” ifadesini sözlerine ekledi.