YA YARIN HİÇ YOKSA ?..
Uzm.Çağın ZORT (M.A)
25 Ağustos 2015 Salı 12:32
Birşeyler olsun diye, hep o güzel eşyaları kullanmak için o özel günleri bekleriz hep... Ama aslında hergün bizim özel günümüzdür, tabideğerini bilip ona göre yaşadıktan sonra... Bir gün bir büyüğümün söylediği birkaç cümle beynimde şimşek etkisi yaratmıştı. “herşey bugün hoca, yarınlar bugün, gelecek yıl bugün, önümüzdeki hafta yine bugün.. Herşey bugün ve bu saatte gizlidir” demişti. İlk anda ne demek istediğini anlamamıştım. Ne demek istedi acaba diye kafa yordum ve halkıydı. İnsanoğlu herşeyi ertelemekte. Hayallerini, hedeflerini, görüşmelerini, dostlarla buluşmasını, sevdiklerine seviyorum demeyi, başarılı olan arkadaşlarını çocukları takdir etmeyi, uzun zamandır görmediği ninesini dedesini gidip görmeyi, hasta olan yakınını görmeyi. Kendisi için birşeyler yapmayı... evet hep ertelemekteyiz. Ertelediklerimizi yazacak olsak kim bilir daha ne kadar uzun cümleler yazacağız... Herşeyimiz yarına... Acaba bizim için o özel gün ne gün? Sabah uyanıyoruz. Herkeste biryerlere yetişme ve yetiştirme çabası. İşe geç kalmama, çocuğu okula geç brakmama korkusu, trafik çilesi, işe varınca iş hayatı başlangıcı ve yine bir sürü işten sonra günün sonu... yaşamakta olduğumuz bu dünyada hani o fani olan ve baki padişahları olmadığımız dünyada, giden her dakikanın ömür defterimizden silindiği o fani dünyada kendimiz için en son ne yaptık? Anne ve babamızla ne kadar vakit geçirdik? Çocuğumuza ne kadar vakit ayırdıuk, sevenlerimize, arkadaşlarımıza... ne zaman o şeytanın bacağının kırıp “yok ya ben bugün kendim için yaşayacağım, belki eşimle, çocuğumla, ailemle, arkadaşlarımla, dostlarımla vakit geçireceğim” dedik... Çok azımız bunu yapmıştır belki.. hep şu işi halledeyim, şunu da yoluna koyayım, şu yapılacak olanlar da bitsin... diye diye ömrü yitirmekle karşı karşıyayız... belki bir yönden de haklıyız. Ama ne olursa olsun yaşadığımız bu hayat, ömür, geçiriğimiz dakikalar, saatler günler asla ve asla geri gelmeyecek. Bunu da unutmamak gerekir. İşte o gün bana “herşey bugündür” hoca sözü ile ne demek istediğini anlıyor gibiyim ve özel olduğunu bilmeden yaşadığım günleri düşündüm… Artık daha fazla okuyor daha az tv izliyorum. Evimin arka bahçesinde oturup bahçemi seyrediyorum uzun uzun. Meyve veren ağaçlara, kaktüslere, büyüyen çiçeklere aldırmadan üstelik. Ailemle ve dostlarımla daha çok vakit geçiriyorum.İş toplantılarında daha az konuşuyorum. Hayatımın, katlanılması gereken bir dertler zinciri yerine, zevk alınacak olaylar silsilesi olarak görülmesi gerektiğini hatırlatıyorum kendime. Yolda giderken gördüğüm insanlarla durup sohbet ediyorum. Belki gidip kahvelerini de içiyorum...İçtiğiniz kahve ve sohbet, belki de o kişiyle son sohbetinizdir kim bilebilir ki... Her anın güzelliğini yaşamak istiyorum. Hiçbirşeyimi özel günlerim için saklamıyorum. Kıymetli ayakkabılarımı hergün giyiyorum. Yüklü miktarda paraödeyip aldığım botlarımı bile bugün benim için özel diyerek her gün giyiyorum. Birkaç kilo vermek için yaptığım yürüyüşlerde, tıkanan lavaboyu açmak, bahçemde ilk açan çiçekleri sulamak gibi özel olaylarda yani hergün yaşanan olaylarda... En pahalı ceketimi markete giderken de giyiyorum, istersem berbere giderken. Pahalı parfümümü özel partiler için saklamıyorum.İyi para ödeyip aldığım saatimi de hergün takıyorum, en iyi yerden aldığım kazağımı da pantolonumu da her gün giyiyorum. Çünkü benim için özel gün olan gün bugündür. Yarınım veya kullanmak için, giymek için beklediğim o gün belki de hiç olmayacak... “Bir gün” kelimesini dağarcığımdaki yerini kaybetti. Artık “bir gün” yok. Birşeyler görmeye ya da yapmaya değerse onu şimdi görmek ve yapmak istiyorum. Hepimiz; yaşayacağına garanti gözüyle baktığımız “yarın”ı belki de göremeyeceğini bilseydi neler neler yapardı kim bilir!.. sanırım aile fertlerini, yakın arkadaşlarını arardı. Belki bir eski arkadaşını arardı ve aralarındaki sürtüşmelerden dolayı özür dilerdi. Belki bir lokantaya gider, en sevdiği yemeği ısmarlardı kendine. Bunların hepsi bir tahmin... Ya ben! Sayılı günlerim, hatta saatlerim, hatta ve hatta dakikalarımın kadığını bilseydim..yapamadığım şeyler olduğu için kızardım kendime. Bir gün ararım dediğim dostlarımı göremediğim için kızardım kendime. Eşime dostuma onları ne kadar çok sevdiğimi yeterince sık söyleyemediğim için kızardım kendime. Artık hayatımıza renk ve neşe ve de kahkaha katacakhiçbirşeyi yarına ertelememeye gayret ediyorum ve her sabah gözlerimi açtığımda kendime o günün özel bir gün olduğunu söylüyorum. Her gün, her saat, her dakika, her nefes aldığımda, BUGÜN SENİN ÖZEL GÜNÜN, KUTLU OLSUN diyorum.. siz de yarınınızı bilmeden hayallerinizi ve yapacaklarınızı yarına ertelemeyin. Kim bilir belki yarın hiç olmayacak..Sevgiyle kalın...
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.