Vakıfların Kuruluşunun 444. ve EVKAF’ın İngilizler’den Kıbrıs Türk Toplumu’na devrinin 59. Yıldönümü çeşitli etkinliklerle kutlanıyor

 Bedesten’de ebru sanatı yapan Vakıflar Genel Müdürü Benter, hafta boyunca, ataların emantien yeterince sahip çıkılıyor mu gibi çeşitli sorular sorularak, Kıbrıs Vakıflar İdaresi’ni daha iyi, daha verimli ve aslına uygun çalıştırabilmek için çözümler üretileceğini kaydetti

BENTER: YAPMAK İSTEDİĞİMİZ, VAKIF MALLARINI AMAÇLARINA

UYGUN OLARAK TOPLUMUN FAYDASINA KULLANMAK”

Kıbrıs Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Prof. Dr. İbrahim Benter, yapmak istediklerinin, ataların miras bıraktığı güzel vakıf düşüncelerini sahiplenerek, vakıf mallarını amaçlarına uygun olarak toplumun faydasına kullanmak olduğunu söyledi.

Kıbrıs Vakıflarının kuruluşunun 444. ve EVKAF’ın  Kıbrıs Türk halkına devrinin 59. yıldönümü  çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Bugün başlayan faaliyetler 17 Nisan’a kadar devam edecek.

Etkinlikler kapsamında, Lefkoşa’da Bedesten’de, Gazimağusa’da Lala Mustafa Camii önünde,  Girne’de Girne Belediyesi önünde ve Güzelyurt’ta Kaplı Çarşı yanında 10.00-17.00 saatleri arasında, tarihteki ilginç vakıflarla ilgili sokak sergisi düzenlendi, hat tezhip, çini ve ebru sanatı gösterileri sunuldu, ayrıca halka ücretsiz lokma dağıtımı yapıldı.

BENTER EBRU YAPTI

Kıbrıs Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Prof. Dr. İbrahim Benter, Bedesten’deki kutlama etkinliklerine katılarak, vatandaşlarla sohbet ederek, ebru yaptı.

Kutlama etkinliklerine katılmak üzere Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nden gelen ebru sanatçıların çalışmalarını yakından izleyen Benter, kendisi de ebru yaptı.

Yerli vatandaşlar kadar yabancı turistler de ebru, hat tezhip ve çini çalışmalarını ilgiyle izledi, bol bol fotoğraf çekti.

Vatandaşlar, lokma dağıtımına da yoğun ilgi gösterdi.

YARIN PANEL VAR

Kutlamalar kapsamında yarın, “Vakıf Kültür ve Medeniyeti’nin Kıbrıs’a yansımaları konulu panel düzenlenecek.

Lefkoşa Bedesten’de 10.00-13.00 saatleri arasında yer alacak panele, konuşmacı olarak, Prof. Dr. Hüsrev Subaşı, Prof. Dr. Hüseyin Çınar ve Prof. Dr. Mevlüt Çam konuşmacı olarak katılacak.

KÜÇÜK’ÜN MEZARI VE SÜHEYLA KÜÇÜK ZİYARET EDİLECEK

15 Nisan’da ise, Vakıflar Genel Müdürlüğü önünde saat 10.00’da saygı duruşunda bulunularak Atatürk Büstü’ne çelen sunulacak ve ardından Dr. Fazıl Küçük’ün Anıttepe’deki kabri ile Dr. Küçük’ün eşi Süheyla Küçük evinde ziyaret edilecek.

Ayırca, 17 Nisan Cuma günü, muhtelif camilerde, Vakıf yapan, Vakıflar’a hizmeti olan ve bugün hayatta olmayan kişiler için Mevlit okutulup lokum dağıtılacak.

BENTER: “ATALARIN EMANETLERİNE SAHİP ÇIKABİLİYOR MUYUZ”

 Vakıflar Haftası nedeniyle mesaj yayınlayan Vakıflar Genel Müdürü Prof. Dr. İbrahim Benter, yüzyıllar önce ataların,  “Karşılık Beklemeden İyilik Yapmak” düşüncesiyle mallarını vakfettiğini belirterek, “Bugün o emanetlere sahip çıkabiliyor muyuz” diye sordu.

Bu hafta içerisinde yapılacak, faaliyetlerle ataların bu vakıfları kurarken nasıl düşündükleri şahsi değerli mallarını toplumun faydalanması için vakfederken nasıl bir düşünce içinde olduklarının anlama çalışılacağını ifade eden Benter, yüzyıllar önce atalarımız mallarını vakfederken ‘Karşılık Beklemeden İyilik Yaptığını” kaydetti. Benter, “Bugün onların emanetlerine sahip çıkabiliyor muyuz? Onların vasiyetleri olan topluma faydalı o güzel işleri yapıyor muyuz?” dedi.

Bu hafta içinde bu soruları sorarak Kıbrıs Vakıflar İdaresi’ni daha iyi, daha verimli ve aslına uygun çalıştırabilmek için çözümler üretileceğini ifade eden Benter, şöyle devam etti:

“Vakıf medeniyeti bir gönüllülük, bir merhamet, bir sevgi medeniyetidir.

Özellikle vakfiyelerin kuruluş mantalitesine baktığımızda, hayır, iyilik, güzellik, estetik ve sevgi gibi dünyadaki varoluş gayemizi belirleyen birkaç büyülü sözcüğün etrafında şekillendiğini görürüz. Bu amaçla kurulan vakıflar; din, dil, ırk hatta yeryüzündeki hiçbir canlı ayrımı gözetmeksizin hizmet yapma gayesi içinde olmuştur. Yüzyıllar içinde bu medeniyet; inşa ettiği iyilik, güzellik, sevgi ve merhamet sözcüklerinden hareketle büyük bir insanlık birikimi ortaya çıkarmıştır. Bu büyük birikimin ne olduğunu anlamak için yalnızca vakfiyelere bakmak bile yeterli olacaktır.

Bu öyle bir birikimdir ki, insanlığa nasıl hizmet edebilirim fikrinden doğmuş, hayvan ve nebatatı dahi içine almıştır. Boş bırakılan, ihmal edilen ve unutulan ne varsa, onu hatırlatmış ve hatırlatmıştır. Yalnızca yetimlere sahip çıkmakla kalınmamış, onlara anne ve babalık etmek için vakıflar kurulmuştur. Azat olan kölenin azatlık sonrası hali düşünülmüş, onları koruyup kollayan ortamlar hazırlanmıştır. İnsanlığa hizmet için köprüler yapmakla kalınmamış, o köprüler doğal afetlerde hasar gördüğünde tamiri için bir miktar nakit ayrılmıştır. Aynı şekilde doğal afetlerde kirlenen ırmak ve nehirleri temizleme bir görev addedilmiş, bunun için vakıflar kurulmuştur. Tabiatı güzelleştirmek ve insanlığa hizmet için fidan dikmek gibi hayırlı ve anlamlı faaliyetlere girişilmiştir.

Yapmak istediğimiz, atalarımızın bize miras bıraktığı bu güzel düşünceleri sahiplenerek vakıf mallarını amaçlarına uygun olarak toplumun faydasına kullanmak.”