UTANÇ VERİCİ!

Dipkarpaz’da, 1974-1976 sonrası; Rumlar, göçmen olarak buraları vatan edinen halk ve sonradan buralara yerleşenler, hep bir uyum içinde yaşamaya devam etmiştir…

Günümüzde bu ilişkiler aynı şekilde, hatta hep bir adım daha ileriye atarak üst seviyelere çıkmıştır…

Bunun sebebi, şüphesiz ki; buralarda yaşayan ve insana insan olduğu için değer veren Dipkarpaz halkıdır…

Kimse üstüne almaya çalışmasın…

Buna, ailelerin birliktelik içinde karşılıklı alışveriş yapması, kimi zaman evliliklerin yapılması, ortak iş kurmaları, hayvanlarına birlikte bakmaları, ortak tarla ekmeleri ve buna benzer birçok iş sebeptir.

İşin güzel tarafı da, hiçbir gün; bu kadar içli dışlı olmamıza rağmen büyük sorunların çıkmayışıdır…

Rum basınında, köyde yaşayan genç bir Rum demeç verdi ve aslında aramızda ticaret olduğunu, kendilerine gelen malları burada yaşayan insanlara sattığını iddia eden ilgili kişilere, en güzel cevabı verdi…

Üstüne alan oldu mu BİLEMEM!

Çok merak ediyorum; siyah arabalara binip, yıllarca bu insanların sırtından makam koltuklarını işgal edip, daha sonra bu insanları küçük düşürmek nasıl bir vicdandır?

Hem de iki taraflı…

Hem sattığını iddia ettiğin Rum vatandaşları, hem de satın aldığını yani bu ucuz mallara düşen Türk vatandaşları…

Sayın Bakan şunu bilmez mi ki; Karpaz halkı ekmeğini taştan çıkarır, gecesini gündüzüne takarak çalışır, çabalar ama kimseye minnet etmez…

Anlaşılan o dur ki BİLMİYOR…

Her şeyde olduğu gibi bundan da HABERİNİZ yok…

Oldukça rencide edici ve küçük düşürücü bu açıklamalardan sonra, umarım kendileri bir düzeltme yapar ve bu asparagas, kulaktan duyma haberlerden uzak dururlar.

Rum ve yerli halk, birlikte elbette yiyecek paylaşımı yapıyor. Herkes evinde pişeni, kendi ürettiği mahsullerini, sütünü, ekmeğini paylaşıyor…

Bizim komşuluk, İNSANLIK anlayışımız da budur…

Kim olduğuna, rengine, diline, dinine bakmaksızın öğrendiğimiz ve inancımız bunu gerektirmektedir…

Bu pencereden bakarken, bu sözleri söyleyenlere hak veriyorum aslında…

Çünkü bu değerlere sahip olmak ve bunları ayırt etmeden yaşamak, herkese nasip olmaz…

Sağlam karakter gerektirir…

Hep savunmuşumdur; çok kültürlülük ve farklı insanların birlikte eşit şekilde yaşaması en büyük zenginliktir diye…

Bu zenginliklere sahip çıkmak, hepimizin görevidir…

Gün geçtikçe batan siyasilerin, tekrardan gün yüzüne çıkmak için attıkları bu saçma adımlar umarım son bulur…

Biz buradayız ve birlikte MUTLUYUZ…

Güneşin Doğduğu Yerden, Herkese Selam Olsun…