‘UMUT`UN İŞKENCE OLMAYANINDAN BİRAZ DAHA ALABİLİR MİYİM?

Yılın bu mevsimi, yalnız baharın gelişiyle değil, sosyal, kültürel, sanatsal etkinliklerin artmasıyla, hayatı daha içimde ve diri hissedebildiğimden, daha kolay umutlanabiliyorum. Ve bu  ‘Umut’, ertelenmiş, geleceği kuşkulu özlemlerin işkencesi değil de, daha neşeli, güçlü, içimde yakalayabildiğim bir potansiyel,  gerçeğe taşıma arzusu, tutkusuyla sarılabileceğim, ruhumu tazeleyen bir yol gösterici ışık olabiliyor.

Çocuklarla, gençlerle buluşma fırsatı, hayata onların gözlerinden, sorularından, sorunlarından  bakma , uzağımda kalan kendimi hatırlama , yüzleşme fırsatına dönüşebiliyor.

Geçtiğimiz hafta içinde Kıbrıs Türk Edebiyatı’nın en üretken  şair-yazarlarından  M.KANSU’nun , 55. Sanat Yılı, Lefkoşa AKM’ de, Yıltan Taşçı yönetiminde son dönemde  gündemde olan Lirik Şiir Grubu’nun 10. etkinliği olarak değerlendirildi.

Prof. Dr. Oğuz Karakartal’ın, Kansu’ nun edebi kimliği ve Dr. İbrahim Aziz’in  yıllanmış dostlukları hakkındaki sunumları olmasa, 55. Sanat Yılı başlığı altını dolduracak ne izledik sorusuna  yanıt bulamayacaktık. Lirik Şiir Grubu’nun  şiir seçkisini ve yorumlarını oldukça başarılı bulduğumu söylemeliyim. Yine de çocukluktan başlayan ve  bütün bir ömrü kuşatan acıları, travmaları, özgün diliyle, üretkenliğiyle, öykünün ve şiirin damarlarına  akıtan M. KANSU,  kendinden sonra gelenlere  herzaman vermiş olduğu destekle, daha özenli,  edebiyatçılar, edebiyatseverler tarafından  sahiplenilmiş  bir geceyi hakediyordu  diye düşünüyorum.

Son söz yine şiirin :

Godo’ nun Karanlığında Işık’ı Beklerken

Kumsala devrilmiş ölü gibi

Kayığın önünde

Geçmiş zamanların çürümüş

Damarlarını açarız

Godot’un karanlığında

Işık’ı beklerken

Parmaklarımızın arasında sayısız

Tesbih taneleri çoğalır ve çoğaldıkça

Kendimizin yaratıp boğamadıklarımıza

Unutulmaz ödünler sunuyoruz

Asılmış karanlık için, siyah çarşafalr içinde

Halı döşenmiş soğuk bir oda müziği

Yazgımız olacak belki de

Siz ne dersiniz

Godot’un karanlığında

Işık’ı beklerken

Godot gelir belki öbür güne

Kucağında yeni yıkanmış

Bir sabah güneşiyle

M. KANSU, Marazlıyım Size ve Zamana, s.98

Bir   Aşk İçin Zamanı Değiştim

Şimdi Yanındayım

Beni öptüğün gibi kaldım.

Yontucu elindeki çekiciyle geldi ve uykusuz kaldı.

Olduğum yerde, oyuklarla güneşte yanan kayaydım.

Git çocukluğunda yıkandığın Ciyas deresine,

Dağlardan inen o soğuk sularda yıkan yeniden’ dedin

Yıkandım o sularda, sen istediğin için

Sonra çırılçıplak güneşin sıcaklığına çıktım

Durdum pelit ağacının yanında

Yontucu zamanı değiştirdi, çıkıp geldi

Ve büyük ellerini gövdemde gezdirdi

Yıkandım çocukluğumun sularında

Zamanı değiştirdim şimdi yanındayım

Değişmedi yüzüm, yaklaş ve bak

Beni öptüğün gibi kaldım.

M.Kansu

s.44, Aşk Uzağımda Suya İnen Güneş