Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay BRT’de özel yayına katılarak Pembe Paşaoğluları’nın sorularını yanıtladı.

Meclis Başkanı Uluçay, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ertelenmesi için makul olan sürenin 6 ay olduğunu vurguladı.

Uluçay, tartışmalı bir konunun daha fazla uzamasının daha fazla tartışmayı da  beraberinde getireceğini söyledi.

“ANAYASA MAHKEMESİNE MÜDAHALE ETMEK İSTEMEM”

 “CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNİN YENİDEN 6 AY SONRASINA ERTELENECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM”

Teberrüken Uluçay, “Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili Anayasa mahkemesine başvuruldu. Orada görüşülecek, tartışılacak ve gerekirse Meclis Başkanı olarak ben de orada görüşlerimi söyleyeceğim. Ama çok açık ve net söylüyorum. Komitede de söyledim. Ben Meclis Başkanı olarak bu sorumluluğu üstüme aldım.  O günlerde belirlenmiş seçim takvimini çalıştıramazdık. Biz Meclis olarak böyle bir adım attık. Sorumluluğunu da  üstümüze aldık. Anayasa mahkememiz kendisine gelen bu konuya ne karar verecek onu ben bilemem. Herhangi bir şekilde müdahale etmek de istemem. Fakat bizim almış olduğumuz karar şu açıdan rasyonel ve mantıklı idi. Seçimin 6 ay ötelenmesi kararını aldık ve neden 6 ay diye sorarsanız? Çünkü makul bir süre olması gerekirdi. Bu konu yasalarımıza göre tartışmalı bir konudur. Bu konuyu uzattıkça tartışmalar da uzayacaktır. O yüzden mümkün olduğunca belirlenecek bir takvimde bu işi bitirmeniz gerekiyor. Net. Ama bu takvim sağlık açısından uygun olacak bir takvim olmalı. 26 Nisan uygun değildi.Bugünkü gibi bir öngörülebilirlik yoktu.  O günlerde 6 ay olarak makul süreyi 11 Ekim olarak belirledik. Bana göre makul olan süre yine 6 aydır. Ben bunun 6 ay sonrasına erteleneceğini düşünmüyorum. Ama sağlık açısından bir sıkıntı olursa herşey olabilir” dedi….

Uluçay, Anayasa Mahkemesi’nin Meclis’in seçimle ilgili kararını geçersiz sayarsa yasa gereği yeni bir durumun ortaya çıkabileceğini söyledi.

“ANAYASA MAHKEMESİ MECLİS’İN ALDIĞI KARARLA İLGİLİ FARKLI BİR YORUM YAPACAKSA ONDAN ŞU SONUÇ ÇIKABİLİR: SEÇİM 2 AY SONRA”

“CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNİ HİÇBİR MAKAMIN SİYASİ BİR KONU HALİNE DÖNÜŞTÜRMEMESİ GEREK”

Uluçay, “Ekonomik çarkların birazcık dönmesi ve daha sonra öngörülen seçim tarihin 11 Ekim olması mantıklıdır diye düşünüyorum. Ama Anayasa Mahkememiz hukukun önüne geldiğinde nasıl bir karar alır onu bilemem tabi, müdahale etmek de istemem. Ama yine Anayasa’nın hükmüne göre Anayasa Mahkemesi Meclis’in yapmış olduğu geçerli değildir sonucuna varırsa şu noktada yasa gereği yeni bir durum ortaya çıkabilir. 45 gün sonunda erken seçime gidilmesi. Yani kısacası Anayasa Mahkemesi eğer Meclis’in aldığı kararla ilgili farklı bir yorum yapacaksa ondan şu sonuç çıkabilir 2 ay sonra seçim. Seçim takvimini yasamamıza göre Yüksek Seçim Kurulu belirler. Neticede 2 ay sonra seçim belirlenebilir, böyle bir karar da çıkabilir. Bugünden bakıldığında Anayasa Mahkememiz ne karar verecek, hukuken yorumlayacak ben ona herhangi bir şekilde müdahale etmek istemem. Tartışmalı bir konunun daha fazla uzaması daha fazla tartışma getirecek demektir. Önemli olan bu konuyu siyasete çekmemektir. Sonuçta Anayasa Mahkemesi değerlendirecek. Ama bu konuyu hiçbir makamın siyasi bir konu haline dönüştürmemesi gerekiyor”dedi.