Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümü ve Sosyal Hizmet Bölümü’nün ortaklaşa gerçekleştirdiği ‘’Disiplinlerarası Bakış Açısıyla Çocuk Hakları’’ konulu konferans düzenlendi.

Çevik Uraz Konferans Salonu’ndaki konferansa konuşmacı olarak Çocuk Gelişim Uzmanı, UKÜ Öğretim Görevlisi Nihan Koran, Sosyal Hizmet Uzmanı Dr. Melahat Işınsu Halat, Klinik Psikolog Eşman Tatlıcalı ve Avukat Ayşe Öztabay katıldı.

Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhittin Tuş’un açış konuşmasını yaptığı konferansta Dekan Tuş öğrencilere seslenerek, ‘’Bu konferansın konusu gelecekte sizleri de etkileyebilecek bir konudur.’’ dedi ve çocuk haklarının Türk ve Batı toplumundaki yeri ve öneminden bahsetti. Batı kültüründeki hukuk kurallarının çoğunun Doğu kültüründe yazılı olmamasının altını çizen Prof. Dr. Muhittin Tuş, bunun sebebinin ise Batı kültürünün kökeninin Roma Hukuku’na dayandığını söyledi. Muhittin Tuş, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri’nde hukuk kurallarının yazılı olduğunu ve bundan ötürü kurallara uyulduğunu belirtti.

Nihan Koran: “Çocuk yetişkinleştirilmeye başlayınca çocuk ve toplum açısından tehlikeli hale gelmeye başlar.’’

Konuşmasına Çocuk Hakları Sözleşmesi konusunda bilgi vererek başlayan Çocuk Gelişim Uzmanı, UKÜ Öğretim Görevlisi Nihan Koran, Sözleşme’nin 20 Kasım 1989’da imzalandığını ve 54 madde ile 4 temel haktan oluştuğunu belirtti. Dünyadaki her çocuğa ayrımcılık yapmadan adil şekilde davranılması gerektiğini vurgulayan Koran, ‘’Bir çocuk yaşama, korunma, gelişme gibi haklarından mahrum edilemez.” dedi.

Reklamlarda çocuklara yetişkin gibi görevler yüklenmesinden rahatsız olduğunu ifade eden Nihan Koran, “Çocuklar yetişkinleştirilmeye başlayınca bu toplum ve çocuk açısından tehlikelidir” dedi çocuk haklarına daha duyarlı ve dikkatli olunması gerektiğini sözlerine ekledi.

Dr. Halat: “Amacımız çocukların çeşitli sebeplerden dolayı bireylerden zarar görmesini engellemektir.”

Sosyal Hizmet Uzmanı Dr. Melahat Işınsu Halat Sosyal Hizmet Dairesi’nin amaçlarının birinci sırasında ülkedeki çocukların çeşitli bireyler tarafından zarar, şiddet, ihmal ve istismar görmesini engellemek olduğunu belirtti. Toplumun da çocuk haklarını koruma konusunda duyarlı olması gerektiğinin altını çizen Dr. Halat, çocuk haklarının ihmal edilmesinin ve çocukların zarar görmesinin nedenlerini ekonomik, aile yapısının bozuk olması, ihmal ve savaş gibi nedenlere bağlı olduğunu, bu gibi durumlarda devreye Sosyal Hizmet Kurumu’nun girdiğini ifade etti.

Avukat Öztabay: “Boşanma davaları çocuğun psikolojisini bozabilir.”

Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 1996’dan beri KKTC iç hukukunda olduğunu buna rağmen çevrenin bu hukuk kuralları ve hukuk sistemiyle çeliştiğini söyleyen Avukat Ayşe Öztabay çocuk haklarının KKTC’de ihmal edilen en büyük, en önemli haklardan biri olduğunu ifade etti. Bunun önlenmesi için hukuk kurallarında denetleme ve düzenlemeler yapılması gerektiğini açıklayan Av. Öztabay, bu yüzden çocuk haklarında ihmal ve istismarlar olduğunu belirtti. Çocukların boşanma davalarından etkilenip toplumda sapmalar yaşayabildiğini söyleyen Ayşe Öztabay, bunun sebebini de çocuğun boşanma sonrasında anne-baba seçiminde psikolojik sorunlar yaşıyor olmasına bağladı. Bu konuda sosyal hizmet kurumlarına büyük işler düştüğünün altını çizen Av. Öztabay, çocuk haklarının korunmasında ve hukuk kurallarına uyulmasında toplumun bilinçli olmasının gerektiğini vurguladı.

Psikolog Tatlıcalı: “Terapi yapmak yerine çocuğu anla”

Çocuk psikolojisinin bozulması durumunda yapılması gereken en önemli şeyin ebeveynin çocuğun yerine kendini koyabilmesi olduğunu söyleyen Klinik Psikolog Eşman Tatlıcalı, okulda yaptığı olumsuz davranış sonucunda çocuğa terapi yapmak, çocuğun ifadesini almak yerine çocuğu anlamanın gerektiğinin altını çizdi.

Çocuklarla yapılan görüşme sırasında çocuğu incitecek ve utandıracak şeylerden uzak durulması gerektiğini vurgulayan Psikolog Tatlıcalı, böyle yaparak çocuğun güveninin kazanılacağını söyledi. Çocukla yapılan görüşme ortamından bahseden Eşman Tatlıcalı, görüşme ortamının çocuğun sevebileceği bir ortam olması gerektiğini belirtti. Son 10 yılda KKTC’de gerçeklesen çocuk istismarlarına da değinen Tatlıcalı, bunu engellemekte en büyük görevin öncelikle Sosyal Hizmet Dairesi’ne ve daha sonra da duyarlı vatandaşlara düştüğünü söyledi