UKRAYNA’NIN RUS ORDUSUNA KARŞI YENİ SİLAHI “SU”

Ukrayna’dan yeni yayınlanan uydu görüntüleri, başkent Kiev'in kuzeyindeki geniş bir bölgenin sular altında kaldığını ortaya koydu.

 ABD'nin önde gelen gazetelerinden Washington Post, bu yeni uydu görüntülerine göre Ukrayna'nın Rus askerlerinin işgaline karşı dünyada bilinen en eski savunma yöntemi olan “suyu” kullanıyor olabileceğine dikkat çekti.

ABD merkezli uydu görüntüleme şirketi Planet Labs tarafından yayınlanan fotoğraflarda, Kiev'in kuzeyindeki büyük bir alanın çok daha donuk görünmesi dikkat çekiyor. 22 ve 28 Şubat'ta çekilen görüntüler arasında ciddi bir fark olduğu görülüyor.

Planet Labs, bu dikkat çekici ayrıntıyla ilgili danıştığı uzmanların, Ukrayna güçlerinin Rus ordusunu engellemek için bu alanı kasıtlı olarak sular altında bıraktığına inandıklarını vurguladı.

ÇOK ESKİ BİR SAVUNMA YÖNTEMİ

Savunma alanında öne çıkan düşünce kuruluşu Rand Corporation'ın üst düzey analistlerinden Marta Kepe, “hidrolik savaş”ın çok eski bir yöntem olduğunu belirterek “Savunma yaparken elinizde ne varsa kullanmaya çalışırsınız. Tarih boyunca birçok ülke ve askeri oyuncu duvarlar ve kaleler ördü ve siperler kurdu. Ama nehir, bataklık ve su temelli savunma hatlarının da kullanılabileceğini unutuyoruz” dedi. Kepe, Ukraynalıların muhtemelen bu yöntemle Rus askerlerinin Kiev'e yaklaşmasını önlemeye çalıştığını belirtti.

Uydu görüntülerinde sular altında kaldığı düşünülen Dinyeper Nehri kıyısındaki bölge, haftalardır Kiev yakınlarında konuşlanan kilometrelerce uzunluğundaki Rus askeri konvoyunun doğusunda kalıyor.

ÇİN DE JAPONYA’YA KARŞI KULLANMIŞTI

Tarihte hidrolik savaşa en fazla başvuran ülkelerin başında Hollanda geliyor. 16. yüzyıldan itibaren ülkede yaşanan sellerin önemli bölümünün savaşlar sırasında bilinçli olarak ortaya çıkarıldığı belirtiliyor.

Su, 2. Dünya Savaşı'nda da Avrupa'da, özellikle Finlandiya ve Sovyetler Birliği tarafından doğal bir savunma hattı olarak kullanılmıştı. Çin'in 1938'de Japonya'yla savaşta Sarı Nehir'in taşmasına yol açması, “tarihin en büyük çevre savaşlarından biri” olarak görülüyor.