ÜÇLÜ KARARNAME TAYİNLERİ HAKKINDA.

Yıllardır yaratılan ve de toplumda çok büyük bir sorun haline gelen siyasi mevki atamaları her yönü ile tartışılmaya devam etmektedir. Önce o mevkilere atananların gerçekten o makamı yürütebilecek bilgi ve beceriye sahip olup olmadıklarına bir bakalım. Kesinlikle atananların çok büyük bir kısmı o yürüteceği görev ile ilgili herhangi bir uzmanlığı olmadığı gibi meslek olarak da uzaktan yakından ilgisi olmayan kişiler.Salt partili oldukları için ödüllendirilen ve buram buram partizanlık taşıyan atamalar.Burada bu arkadaşlarımızın isimlerini vererek onları incitmek niyetinde değilim.Ancak bu şekilde yapılan atamaların da ülkeyi ne hale getirdiğini tekrar tekrar anlatmaya gerek yok. Sırf milletvekili olduğu için uzaktan yakından ilgisi olmadığı bir Bakanlığa Bakan atanıyor,çevresine ve partisinde kendine yakın veya parti meclisinin veya Başkanının önerdiği böylesi kişileri da üçlü kararname ile müsteşar müdür atıyor.Sonra da işte falan bakanlık başarısız oluyor. Zaten siz bu başarısızlığı baştan şekillendirmişsiniz. Fakat bu sizin umurunuzda değil.O Bakan yine vekil seçilir nasıl olmasa,atadıkları da diyet öder,tekrar üçlü kararname tayini olmasa da mühim değil evinde oturur maaşını alır.Bu kez onların yerine başkaları geçer. Sistem böyle gider. Aranan başarı değil sadece bireysel tatmin ve de partililerine ve çevresine kazanç sağlamak. Umurunda mı olduğu mevkide başarılı olmak veya olmamak. Nasılsa sorgulayan, denetleyen bir yapımız yok. Hani yıllarca sorgulayacayık diye bas bas bağırıp koltuğa ulaşınca sus pus olanlar var ya 41 yıldır bu yazboz oyununu oynuyoruz. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Emekli olan üçlü kararname müdürlerinin dışında kalan ve sayıları 140 civarında olduğu bilinen müşavirlere yıllık 14 milyon TL. ödendiği da acı bir gerçek. CTP-BG ile oluşan UBP hükümeti yeni müşavir ordusu yaratmayacak ve eski müşavirler ordusundan görevlendirme yapacakmış. O zaman bize şu anki üçlü kararname tayinlerini, hangi görevi yaptıklarını, esas mesleklerinin ne olduğunu bir açıklasınlar. Sonra yeni görevden aldıkları DPUG üçlü kararname tayinlerinin yerine hangi müşavirleri, nereye atayacaklarını ve gerçek mesleklerini da topluma şeffaf yönetim adına açıklasınlar. Eğer bu 140 dolayında müşavir içerisinde meslek olarak o mevkiye atanabilecek müşavir bulurlarsa en büyük başarıyı orda yakalayacaklardır. Büyük iddialarla gelen hükümetin ilk başarısının bu olması halinde yani işinin ehli tayinler yapılırsa eminim Devletin kurum ve kuruluşlarına atayacakları Müdür ve yönetim kurulları da işin ehli insanlarımızdan olacaktır. Yıllardır bu bozuk düzeni siz politikacılar yarattınız. Hiçbir zaman bilgi ve beceriye önem vermediniz. Partili olması sizler için yeterli kıstas olmuştur.Hatta bu gücünüzü partisel transfer için da tepe tepe kullandınız.Bu konuda bildiğim birçok kişi var fakat eleştirim sisteme olduğu için bireysel konulara girmek istemiyorum. Ben vekil olsam mecliste ilk vereceğim soru önergesi bu konuda olurdu.Mevcut ve müşavir ordusu haline gelen kişilerin listesi,mesleği ve hangi makamdan müşavir olduğu.. Şeffaf olduğunu iddia eden hükümet bu listeyi inşallah bizlerle paylaşır Boşalan DPUG üçlü kararnameleri yerine atanacak müşavirleri da takip edeceğiz bakalım görevlere uygun müşavir bulunabilecek mi??